İletişim Başkanı Altun, İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi işbirliğiyle online düzenlenen üniversite tercih etkinliği TercihFest'te bir konuşma yaptı.
Bütün tarih boyunca hakikat mücadelesi her daim varola gelmiş bir mücadele olduğunu belirten Altun, bunun için verilecek mücadelenin merkezinde sahici bilgi için verilecek mücadelenin varlığına işaret etti.
"Bizim mücadelemiz, Batıcı elitlerin yıllar yılı önümüze kader diye koyduğu bağımlılık tuzağından kurtulmaktır"
Üniversitelerin bu anlamda son derece kritik bilgi, sahici bilgi üretme, sahici bilim üretme merkezleri olduğunu söyleyen Altun, "Çerçevesini çizmeye çalıştığım yeni ve belki de bir o kadar da kaotik dünya siyaset ortamında ülkemiz kendisini bir aktör olarak, kurucu bir özne olarak konumlandırma arayışı içindedir. Türkiye, son 20 yılda bölgesel ve küresel gelişmelere, meydan okumalara, iniş çıkışlara ve çalkantılara rağmen, bütün bu zor süreçlere rağmen kendi adına ve hesabına hareket etme imkanını yakalamıştır. Bu bağlamda ulusal, bölgesel ve küresel alanda ortaya çıkan fırsatları değerlendirmiş ve gün sonunda bölgesel bir güç halini almıştır. Dahası, ülkemiz bir bölgesel güç olmakla da kalmamış, küresel bir aktör olmak için ciddi bir mücadele süreci içerisine girmiştir. Bu mücadele süreci gerçek anlamda bir özgürleşme ve büyüme mücadelesi olarak kendisini göstermiştir. Dış politika, ekonomi ve güvenlik alanlarında verilen özgürleşme ve özerkleşme mücadelesi, Türkiye'yi önce bir bölgesel güce, ardından bir küresel aktöre dönüştürmüştür. Bu bağlamda bizim mücadelemiz, ülkemizi ve bölgemizi iki yüz yıl boyunca etkisi altına almış Batılılaşma politikalarının ürettiği ağır maliyetlerden ve ne yazık ki Batıcı elitlerin yıllar yılı önümüze kader diye koyduğu bağımlılık tuzağından kurtulmaktır." dedi.
"Ülkemizin yükselen bir aktör olarak sosyal bilimlere verdiği önem günden güne artmaktadır"
"Bilgi güçtür evet ama bilgi ne zaman güçtür?" diyen Altun, "İçinde bulunduğumuz toplumun, ülkenin, bölgenin ve dünyanın meselelerini dert edinerek üretilmiş bilgi, yani sahici bilgi güçtür. Ismarlama bilgi, sipariş bilgi, tercüme bilgi güç değildir, o bağımlılıktır. Sahici bilgi güçtür. Hep söylediğimiz bir şey var: Sosyal bilimcilerin laboratuvarı toplumdur. Bu anlamda Türkiyemizin toplumsal yapısı, sosyal bilimcilerimizin sahici bilgiler üretmeleri için büyük bir imkandır. Bunun yanında ülkemizin yükselen bir aktör olarak sosyal bilimlere verdiği önem günden güne artmaktadır, sosyal bilimcilerin önü açılmaktadır. Bundan 20-30 yıl önce belki doğa bilimlerine verilen önem bugün sosyal bilimlere veriliyor." ifadelerini kullandı.
Ülkede son 20 yılda yaşanan değişim ve dönüşüme paralel olarak medyada da çoğulculuk ve çeşitliliğin arttığını söyleyen Altun, bunu birilerinin çok ciddi sorun olarak gördüğüne dikkat çekti.
Altun, şöyle devam etti: "Çünkü birilerinin tekeli kırıldı. Tekelin ortadan kalktığı bir ortamda elbette o tekelin sahipleri eski düzene ağıt yakmaya, eski düzene olan özlemlerini dile getirmeye devam ederler. Yeni düzende ortaya çıkan bu çoğullaşmayı, bu genişlemeyi bir sorun olarak addederler. Bugün birilerinin yeni dönemin medya sistemine yönelik olarak yaptıkları eleştiriler, esasında böylesi bir geçmişe yönelik yakılan, o monopol düzenine yakılan ağıttan ibarettir."
Gençlerin ilkeli duruşlarının, en değerli kazanımları olacağını belirten Altun, "Sayın Cumhurbaşkanımızla yakın çalıştığım süre içerisinde edindiğim en değerli tecrübeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum: 'Her ne olursa olsun, ülkemizin aleyhine olacak hususlarda dik duruşumuzdan asla taviz verilmez, milletimizin menfaatine olacak hususlarda asla geri adım atılmaz.' Bu çok önemli bir ilkedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın gayretinin merkezinde olan bir ilkedir. Bu ilkenin örnek alınması çok önemli." diye belirtti.
"Sosyal medyayı kullandıkça, onu tükettikçe hep birlikte bir sanal gerçeklik alanı inşa ediyoruz"
Altun, "Biz sosyal medyayı kullandıkça, onu tükettikçe hep birlikte bir sanal gerçeklik alanı inşa ediyoruz. Her birimiz onun içine giriyoruz. Dahası bu sanal gerçeklik alanı beraberinde adeta bir siber vatan üretiyor. Yetmiyor bir de siber kimlikler yaratıyor. Hepimizin sosyal dünyadaki gerçek kimliklerinin yanında belki siber alanda sanal kimlikleri var. Böylece sosyal medya ve dijital teknolojiler, hayatın kendisi haline dönüşürken, bir yandan da karşımıza siber kamusal alan dediğimiz bir gerçeklik çıkıyor. İşte bu noktada, siber kamusal alanda yer almak ve bu alan için içerik ve söylem geliştirmek hayati bir önem taşıyor. Siber süreçlere entegre olmak ve sosyal medyayı doğru ve etkin şekilde kullanmak artık bir lüks değil, bir zorunluluk halini almış durumda."
Altun, genelde yeni medyanın, özelde sosyal medyanın bilinçli ve uyanık iletişimcilere ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, bilinçli, sahici bilginin peşinde koşan, hakikat aşığı genç iletişimcilere ihtiyacın olduğunu kaydetti.
"İlkeli duruşunuz, sizi var eden en değerli kazanımınız olacaktır"
Gençlere tavsiyelerde bulunan Altun, "İleride ne yaparsanız yapın, hangi alanda ilerlerseniz ilerleyin, ilkeli duruşunuz, sizi var eden en değerli kazanımınız olacaktır. Bugünün dünyasında her birimizin gösterdiği çaba ve çalışmalar, kendi kariyerlerimize hizmet etmeyecek, aynı zamanda ülkemizin bir kazanımı olacaktır. Bu noktada da kendinize her zaman şu soruyu sormanızı öneririm: 'Ülkem için, milletim için, çevrem için nasıl bir katkı sunabilirim?' Bu soruyu sorun, bu sorunun peşinden gidin. Emin olun hem bunları yapacak hem de kendinize çok ama çok değerli katkılarda bulunacaksınız. Bu bağlamda hiçbir zaman katkınızı küçümsememelisiniz. Zira kendi alanınızda gerçekleştirdiğiniz başarı, tüm milletin başarısı olarak tarih sayfalarında yer bulacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızla yakın çalıştığım süre içerisinde edindiğim en değerli tecrübeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum: 'Her ne olursa olsun, ülkemizin aleyhine olacak hususlarda dik duruşumuzdan asla taviz verilmez, milletimizin menfaatine olacak hususlarda asla geri adım atılmaz.' Bu çok önemli bir ilkedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın gayretinin merkezinde olan bir ilkedir. Bu ilkenin örnek alınması çok önemli."
Altun, gençlere doğru bildiklerinden şaşmamalarını, istişareye, farklı fikirlere açık olmakla birlikte fikirlerine güvenmelerini de tavsiye etti.
Üniversitede bölüm seçiminin meslek ve istihdam boyutu da olduğuna değinen Altun, "Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki İnsan Kaynakları Ofisimiz bu doğrultuda 'ÜniVeri' adıyla her yıl yükseköğretim kurumlarının istihdamla ilgili performansını ortaya koyan ve üniversite tercihi yapacak adayların bölümler hakkında nitelikli bilgiler edinmelerini hedefleyen bir rapor yayınlıyor. ÜniVeri, bu özellikleri ile adayların yanı sıra eğitim kurumları, rehber öğretmenler ve ebeveynler için de bölümler hakkında objektif bilgi edinebilecekleri bir kılavuz niteliği taşıyor. Özellikle gençlerimizden ricam tercih sürecinde bu rehberi de dikkatli bir şekilde incelemelerini tavsiye ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Kariyer hedeflerinizi göz önünde bulundurarak uygun alanlara yönelin"
Gençlere tercih yaparken bireysel özellikleri ve hedeflerini göz önünde bulundurmalarını öneren Altun, üniversitelerin sunduğu imkanlar ve bölümlerin içeriklerini incelemenin önemine işaret etti.
Tercih dönemindeki öğrencilerin kariyer yolunda ilk adımı attıklarını bilerek bu süreci yönetmesi gerektiğini belirten Altun, "Kendi bireysel özellikleriniz ile üniversite ve bölümlerin özellikleri arasında bir uyuşma olmasına dikkat etmek yararlı olacaktır. Bölüm seçimi yaparken lise dönemi akademik performansınızı, ilgi alanlarınızı, potansiyel beceri alanlarınızı ve kariyer hedeflerinizi göz önünde bulundurarak uygun alanlara yönelin." şeklinde konuştu.
Fahrettin Altun, gençlerin üniversite eğitimleri döneminde ilgi ve yeteneklerini keşfederek alanlarında uzmanlık kazanabilmeleri için stajın da önemli bir imkan sunduğuna işaret etti.
Özellikle sosyal bilimler alanında eğitim alacak gençlerin staj konusuna özel önem vermeleri gerektiğini vurgulayan Altun, "Bu kapsamda Cumhurbaşkanlığı olarak yükseköğretimde kalitenin artırılması, kamu ve özel sektörün ihtiyaç duydukları yeteneklere doğrudan ve ülkemizin her yerinden ulaşabilmeleri amacıyla tüm üniversite öğrencilerimize, şeffaf ve liyakate dayalı değerlemelerle fırsat eşitliği sağlayan Staj Seferberliği programını başlattık. Bu programı şimdiden takip etmenizde fayda görüyorum." dedi. (İLKHA)