HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Şehzade Demir, Dicle Üniversitesi'nin Kürt Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında Kürtçe tez yazımının yasaklanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İngilizce'yi, Arapça'yı, Fransızca'yı makul görüp, Kürtçe'ye yasak getirmenin, inkâr ve asimilasyonun, ötekileştirmenin beslediği hastalıklı bir yaklaşım olduğunun altını çizen Demir, yasakçı zihniyetin bugüne kadar memlekete kaostan başka bir şey kazandırmadığından ders çıkarılması gerektiğini söyledi.
İlgili yönetmelikte "İsteyen öğrenci tezini Türkçe'nin yanı sıra diğer dillerde de yazabilir." şeklinde ifade edilmesine rağmen Dicle Üniversitesi'nin Kürtçe tez yazılmasını yasakladığına dikkat çeken Demir, "Dicle Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında Kürtçe tez yazımının yasaklandığına dair yayılan haberler üzerine üniversite yönetimi yaptığı açıklamada, Kürt Dili ve Kültürü programının eğitim dilinin, bölümün açıldığı 2012 yılından beri Türkçe olduğu ifade edilerek İngiliz Dili, Arap Dili, Fars Dili gibi filoloji bölümlerinin tamamında da öğretim dilinin Türkçe olduğu ifade edilmiştir. Oysa 2015 yılında çıkarılan yönetmeliğin 'Amaç ve Kapsam' bölümünün 20'nci maddesinin 7'nci bendinde 'Öğretim dili Türkçe olan programlarda öğretim gören öğrenciler tezlerini Türkçe savunmak zorundadır. İsteyen öğrenci tezini Türkçe'nin yanı sıra diğer dillerde de yazabilir.' şeklinde bir düzenlemeye yer vererek Kürt Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalının tezlerinin Kürtçe yazılabileceğini hüküm altına almıştır. Buna rağmen Dicle Üniversitesi diğer filoloji bölümlerinde farklı dillerde tez yazılmasına izin verirken, Kürtçe tez yazılmasını yasaklamıştır. Artuklu ve Bingöl gibi 'Yaşayan Diller' enstitülerinin bulunduğu diğer üniversitelerde de Kürtçe'nin Kurmanci ile Zazaki/Dımılki lehçelerinde ve diğer dillerde tezler yazılabilmektedir." ifadelerini kullandı.
"İngilizceyi, Arapçayı, Fransızcayı makul görüp, Kürtçeye yasak getirmek, ötekileştirmenin beslediği hastalıklı bir yaklaşımdır"
Türkiye'nin asli unsurlarından biri olan Kürtlerin ana dili Kürtçe'ye yasak koymanın zulüm olduğunu belirten Demir, "İlim ve medeniyet beşiği olması gereken üniversitelerde, dile yönelik bu yasakçı tutum, bu ülkenin var olan özgün dinamiklerini okuyamamaktır. Bilimsellik, hakkaniyet ve realitelerden uzak bu anlayış, gerçeklerle yüzleşmekten kaçınmak, insani bir perspektif ortaya koyamamaktır. İngilizce'yi, Arapça'yı, Fransızca'yı makul görüp, Kürtçe'ye yasak getirmek, inkâr ve asimilasyonun, ötekileştirmenin beslediği hastalıklı bir yaklaşımdır. Ne acı bir durum ki; ilk günden beri bize karşı emperyalist emellerle ve farklı hesaplarla yaklaşan yabancı ülkelerin dil ve kültürleri okullarımızda ders olarak okutulup teşvik edilirken, ülke nüfusunun önemli bir kısmını teşkil eden Kürtlerin diline yasak konulmaktadır. Oysa Kürtçe ülkenin asli unsurlarından olan Kürtlerin anadilidir. Yabancı dil statüsünde değerlendirilmesi dahi büyük bir zulümdür. Devletin sorumluluğu, kendi vatandaşlarına ait bu dili her yönüyle zenginleştirmek ve eğitim dili haline getirmektir. Üniversitelerin bünyesinde açılan Kürdoloji bölümleri önemli bir gelişme olmasının yanı sıra çok yetersiz bir çalışmadır. Bu bölümlerin daha da zenginleştirilip geliştirilmesi insanlarda aidiyet oluşturacak, adalet ve kardeşliği pekiştirecektir." diye konuştu.
"Dicle Üniversitesi, Kürtçe tez yazımına koyduğu haksız yasağı bir an önce kaldırmalı"
Son olarak Demir, şunları söyledi:
"Bu nedenle bu çalışmalar memleketin zararına değil, faydasına olacaktır. Dicle Üniversitesi, Kürtçe tez yazımına koyduğu haksız yasağı bir an önce kaldırmalı, hatta Kürt Dili ve Edebiyatı derslerinin tezlerinin Kürtçe yazılmasını teşvik etmelidir. Yasakçı zihniyetin bugüne kadar memlekete kaostan başka bir şey kazandırmadığından ders çıkarılmalıdır." (İLKHA)