ANKARA (AA)
Dünya Keşmir Farkındalık Forumu tarafından yayımlanan bildiride, geçen yıl 5 Ağustos'ta Hindistan hükümetinin, 1947'den beri var olan Cammu ve Keşmir'i sömürgeleştirme emellerini aşikar ettiği ve bölgenin "kendi kaderini tayin hakkını" tanımayacağını gösterdiği kaydedildi.
Yeni Delhi yönetiminin bu tarihten itibaren, yasa dışı işgallerine karşı her türlü direnişi bastırmak amacıya zalimce önlemler aldığı, bölgede askeri bir tecrit, iletişim kısıtlamaları uyguladığı hatırlatılan bildiride, muhalefeti ezmek amacıyla Cammu Keşmirli siyasetçi, gazeteci ile sivil toplum üyelerinin tutuklandığı vurgulandı.
Bildiride, Hindistan hükümetinin çıkardığı yeni yasalarla Hindu nüfusun Keşmir'e yerleştirilmesini teşvik ederek, bölgenin demografik yapısını değiştirmeye çalıştığı ifade edildi.
Cammu ve Keşmir Sivil Toplum Koalisyonu tarafından hazırlanan bir raporun, 2020'nin ilk yarısında Hint ordusunun eylemlerinde 3'ü çocuk, 2'si kadın 229 kişinin öldüğünü gösterdiği aktarılan bildiride, Hindistan askerlerinin operasyonlarında yüzlerce evin yıkılarak binlerce sivilin evsiz bırakıldığı belirtildi.
Vicdanlı tüm insanlara ve uluslararası topluma, Cammu Keşmir halkının Hindistan işgal güçlerince maruz bırakıldığı zulme karşı sessiz kalmamaları çağrısı yapılan bildiride, Hindistan'ın bölgede bir yıldır sürdürdüğü askeri kuşatmayı ile tüm iletişim ve internet kısıtlamalarını kaldırması, aralarında çocuk, gazeteci ve sivil toplum üyelerinin de bulunduğu siyasi mahkumları serbest bırakması istendi.
Bildiride, Cammu Keşmir'deki insan hakları ihlallerinin izlenmesi ve belgelenmesi için uluslararası sivil toplum kuruluşları ve BM raportörlerinin bölgeye girişine izin verilmesi talep edildi.
Hindistan hükümetine bölgenin nüfus dengesini değiştirmek için çıkardığı yasaları uygulamaktan vazgeçme çağrısı yapılan bildiride, Cammu Keşmir halkının özgür ve adil bir referandumla kendi kaderini tayin etmesine izin verilmesi gerektiği kaydedildi.