İSTANBUL

 Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda aylık bazda yüzde 0,58, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,02 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 11,76, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 8,33 oldu.AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, konuya ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede temmuz ayında TÜFE'nin yüzde 0,58 artış ile yüzde 0,85 artış yönündeki medyan beklentinin altında gerçekleştiğini belirtti.

 

Bürümcekçi, "Geçen yıl temmuz ayında yüzde 1,36 artış olurken, 2003 yılı bazlı endeksin temmuz ayları tarihsel ortalaması ise yüzde 0,24 artışla bu yıl için baz etkisinin belirgin lehte olduğuna işaret ediyordu. Geçen yıl geçici vergi indirimlerinin sona ermesi ve elektrik zammı enflasyonu normal seyrinin belirgin üzerine çıkarmıştı. Enflasyonun geçen yıla göre gerilemesinde baz etkisi ana faktör olurken, gıda fiyatlarının geçen yılın düşüşüne yakın olması nötr etkide bulundu. Buna karşılık, kura ve iç talebe hassas bir çok grupta (mobilya, ev aletleri, araç satın alımı, görsel-işitsel sistemler vb) belirgin fiyat artışları gözlendi." ifadelerini kullandı.

"MANŞET ENFLASYONDA AĞUSTOSTA DA BAZ ETKİSİ GÖZLENECEK"

Gıda enflasyonunun işlenmiş gıdayı aşağı çektiğini aktaran Bürümcekçi, manşet enflasyonda ağustosta da baz etkisi gözleneceğini dile getirdi. Bürümcekçi, "Önümüzdeki dönem seyri açısından gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamaları enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyecektir. Kısa vadede, petrol ve emtia fiyatlarının toparlanmasının olumsuz yansımaları görülürken, son dönemde değer kaybının hızlanması ile son bir yıldaki kur sepeti değişiminin yüzde 25 civarında seyretmesi enflasyonu yukarı yönde etkileyen bu faktörün güçlendiğine işaret etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

“YÜZDE 10,0-11,0 ARALIĞINDA BİTİRMESİ HALEN OLASI”

Ayrıca, kredi artışlarının desteği ile haziran’dan itibaren güçlenen iç talebin salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurlarla birleşerek enflasyonu olumsuz etkilediğinin gözlemlendiğini söyleyen Bürümcekçi, şu ifadeleri kullandı: "Buna karşılık, başta otel-lokanta olmak üzere bazı önemli hizmet gruplarında geçici KDV indirimine gidilmesi bu gelişmenin ne ölçüde tüketiciye yansıtılacağı belirsiz olsa da, manşet ve hizmet enflasyonunda aşağı yönlü etkide bulunabilir. Dolayısı ile, TL değer kaybının ancak daha belirgin bir kur atağına dönüşmediği durumda yıllık enflasyonun ağustos’ta da baz etkisi ve KDV indirimi ile geriledikten sonra yatay seyre geçerek yılı yüzde 10,0-11,0 aralığında bitirmesi halen olası duruyor."

"PANDEMİ ETKİSİYLE GELEN ARZ KESİNTİLERİ VE ARTAN BİRİM MALİYET BASKISI NİHAİ FİYATLARIN ARTIŞ HIZINI ETKİLEYEBİLİR"

Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan da pandemi etkisiyle gelen arz kesintileri ve artan birim maliyet baskısının nihai fiyatların artış hızını etkileyebileceğini belirtti. Aslında, mevcut şartların iyileşmesi anlamında enflasyonun genel görünümünde “baz etkisi” dışında somut bir argüman görünmediğini aktaran Erkan, "Maliyet etkenleriyle eşleştirdiğimiz zaman da şu anda etkin olan talep enflasyonu baskısının da geri çekilmesinin enflasyonda kayda değer bir düşüş yaratmayacağını öngörüyoruz." ifadelerini kullandı. Erkan, Merkez Bankası'nın enflasyonla alakalı endişelerinden dolayı faizleri indirmeyi kestiğini ve Enflasyon Raporu’nda da beklentilerini yukarı revize ettiğini anımsatarak, "Biz bu tahminlere ilişkin risklerin de yukarı yönlü olduğunu düşünüyor ve yıl sonunda çift haneli enflasyon bekliyoruz. " değerlendirmesinde bulundu.