BİNGÖL- Bingöl Sağlık Müdürü Abdullah Demir \"Dünya Cüzam Haftası\" dolayısıyla yaptığı açıklamada, amaçlarının cüzzam hastalarına karşı yanlış inanç ve bilgisizlikten kaynaklanan korkuları önleyerek, cüzam hastalığının erken teşhis edilerek dünya standartlarına uygun bir tedavi ile hastaların topluma kazandırılmasını sağlamak olduğunu belirtti.
Günümüzde cüzamın korkulacak bir hastalık olmadığının ortaya çıktığını ifade eden Demir şöyle konuştu: \"Tanı konulduğunda bu hastalığın tedavisi kesin olarak yapılabilmektedir. Erken tanı yapılan durumlarda hiçbir kalıcı sakatlık oluşmadan tedavi mümkündür. Cüzam hastalarının tedavisi devlet eliyle hiçbir ücret alınmadan yapılmaktadır. Cüzam, `Hansen Basili` adı verilen küçük bir mikroorganizmanın yol açtığı çevresel sinir sistemi ve deri olmak üzere bir çok fonksiyonu etkileyebilen kronik seyirli bir enfeksiyon hastalığıdır. Genetik yatkınlık cüzam hastalığının ortaya çıkmasında önemli bir faktördür. Bakteri vücuda girdikten sonra belirtilerin ortaya çıkması bağışıklık sisteminin direncine göre 2-20 yıl arasında değişmektedir. Tek taşıyıcı insandır ve bildirimi zorunlu olan bir hastalıktır. Vücudun herhangi bir yerinde deriden açık renkte, oval veya yuvarlak, kabarık olmayan, hiçbir şikayet yaratmayan kepeksiz, bazen hafif duyu kusuru gösteren leke, çocuklarda ve gençlerde burunda sürekli tıkanma, sık sık tekrarlayan burun kanamaları, deri üzerinde bir veya daha fazla kabarık plak şeklinde kılsız, terlemeyen, kepekli, mutlaka duyu kusuru olan lezyonlar, ön kol gibi belirli yerlerde iç yüzeyde duyu eksilmesi, dördüncü ve beşinci parmakların içe doğru kıvrılması, avuç içi kaslarda erime başlaması, kaşların uçlardan dökülmesi, yüzde ödem, alın derisi ve kulaklarda morumsu kabarık, diz ve dirseklerde yara izleri ile göz kapaklarının kapanmaması gibi belirtilerinden bir ya da bir kaçının meydana gelmesi cüzam hastalığını düşündürmelidir.\"
Demir, İstanbul`da 60, Ankara`da 35, Elazığ`da 260 yataklı cüzam hastalarına yönelik özel hastaneler ile İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Ankara`da Lepra Araştırma Uygulama Merkezi bulunduğunu, ayrıca İstanbul ve Ankara`da Cüzamla Savaş Dernekleri`nin olduğunu ifade etti.(Nihat Kanat-İLKHA)