TEKNOLOJİ SERVİSİ

Sıtma, çağımızın en önemli hastalıklarından biri olmaya devam ediyor. Her yıl, yaklaşık 450.000’i Afrika’da olmak üzere 500.000 civarında insan sıtma yüzünden hayatını kaybediyor. Böcek öldürücüler ve aşılar ile bir dereceye kadar önlem alınabilse de hem sıtma parazitleri hem de bu parazitleri taşıyan sivrisinekler çok hızlı bir biçimde mutasyona uğruyor ve direnç kazanıyor.  İsveç’teki Lund Üniversitesinden Mikkel Brydegaard ve arkadaşları, sıtmaya karşı savaşta lidarlar kullanarak sivrisinek popülasyonlarının davranışlarını anlamaya çalışıyorlar. Lidarlar, mesafeyi ölçmek için lazer ışığı kullanılan radarlardır.

SITMAYA KARŞI SAVAŞTA YENİ YÖNTEMLER GELİŞTİRMEK İÇİN

Araştırmacılar, Tanzanya’daki bir köyün yakınlarına bir lidar sistemi kurmuş ve beş gün, dört gece boyunca yaklaşık 600 metre yüksekliğe kadar gökyüzünü tarayarak sivrisineklerin gece-gündüz dönemlerindeki davranışları hakkında bilgi edinmeye çalışmışlar. Bu süre içinde lidarlar tarafından yaklaşık 300.000 böcek tespit edilmiş. Araştırmacılar, sivrisinekler hakkında bilgi edinmek için kanat çırpma hızlarıyla ilgili bilinenlerden yararlanmışlar. Sivrisineklerin kanat çırpma hızları cinsiyetler arasında ve türler arasında farklılık gösterir. Toplanan veriler sivrisineklerin kanat çırpma frekansları için tarandığında, sivrisineklerin biri gündüz diğeri gece olmak üzere günde iki kez belirli saatlerde daha aktif hâle geldikleri görülmüş. Araştırmacılar, ayrıca veriler toplanırken meydana gelen bir Güneş tutulması sırasında da sivrisineklerin aktifleştiğini gözlemlemişler. Bu durum, sivrisineklerin aktifleşmesine sebep olan şeyin kendi iç ritimleri değil ışık miktarında meydana gelen değişimler olduğunu düşündürtüyor. Araştırmacılar elde edilen sonuçların lidar teknolojisinin sivrisineklerin davranışlarını incelemede gerçekten de yararlı olabileceğini gösterdiğini söylüyorlar. Dolayısıyla sıtmaya karşı savaşta yeni yöntemler geliştirmek için lidarlardan da faydalanılabilir. Araştırma ile ilgili detaylı bilgiye Science Advances’ta yayımlandı. Kaynak, TÜBİTAK