2015 yılında, PKK'nin çukur siyaseti sonucu uzun süre çatışmaların sürdüğü Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde evler kullanılamaz duruma gelmiş, çatışmalar sona erince de ilçenin yeniden eski yapısına uygun şekilde imar edileceği belirtilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde çalışmalar başlatılmıştı.

 

Başlatılan çalışmalar doğrultusunda yıkılan evlerin yerine yapılacak olan yeni konutlar, tapu sahiplerine imzalanan sözleşme neticesinde verilecekti. Sur sakinlerinin iddialarına göre 2015 yılından bu yana farklı gerekçeler ile ailelere yeniden dilekçeler imzalatılmış ve süreç uzatılmıştı.

Diyarbakır Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde toplanan Sur sakinleri, aradan 5 yıl geçmesine rağmen ortak bir mutabakata varamadıklarını belirterek son olarak da daha önce evleri için anlaşmaya vardıkları sözleşmenin tek taraflı feshedildiği iddiasında bulundu.

Ev ve iş yerleri için aynı yerde konut ve iş yeri anlaşması yaptıklarını belirten Sur sakinleri, bu anlaşmayı yetkililerin tek taraflı feshettiğini söyleyerek bunun üzerine ev veya iş yerleri için kura çekimine gidildiğini ifade ettiler.

"Cumhurbaşkanımız ve ilgili bakanlıklarımız bizlere söz verdi"

Sur olaylarından sonra mağdur edildiklerini belirten Kasım Şenol, "Bizler Sur mağdurlarıyız. Sur'da evlerimiz yıkıldı. Hepimiz bu konuda mağdur edildik. Bu konu ile ilgili Cumhurbaşkanımız ve ilgili bakanlıklarımız, Sur olaylarından sonra yaşadığımız mağduriyetlerin giderileceği noktasında bizlere sözler verdiler. Mağduriyetimiz için bize uygun sözleşmeleri kabul edeceğimizi bildirdik. Fakat bundan vazgeçildi. Tek taraflı keyfe göre muamele ile karşı karşıyayız. Umarız ki Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, ilgili bakanlıklar da bu sıkıtımızı görür ve bizlere yardımcı olurlar." dedi.

"Evimizin olduğu mahallenin yerine başka bir mahallede ev seçmemiz talep ediliyor"

Sur olaylarından sonra ev ve iş yerleri olanlara aynı yerde konut veya iş yerinin verileceğini söyleyen Şenol, "İlk etapta belirtilen proje ile Sur olaylarından sonra konut alanları yerleri ve parselleri belirlendi ve biz ev sahiplerini bildirdiler. Konut yerlerine sahip ev sahipleri ile anlaşma yapıldı. Fakat daha sonra bu proje hangi akla hizmet ettiler belli değil ama iptal edildi. Daha önce konut olarak belirlenen alanların yerine iş yerleri yapılacağı bilgisi bizlere sunuldu. Bu projeyi kesinlikle kabul etmiyoruz. Ayrıca bizlere sunulan bir başka sıkıntı da şudur. Bizlerin bulunduğu Fatihpaşa Mahallesi'nden değil de arada uzun bir mesafe olmasına rağmen Alipaşa Mahallesi'nde konut almamızı teklif ediyorlar. Bu durum kesinlikle hukuki değildir. Bunu hiçbir şekilde kabul etmiyor ve pes etmiyoruz. Çünkü bizim yardımcımız Allah ve Resulüdür. Onun kutsal kitabı Kur'an'ı Kerimdir." ifadelerini kullandı.

"Bize haber verilmeden bugün evlerimiz için kura çekimi yapılıyor"

Kendilerine haber verilmeden ve rızaları alınmadan evleri için kura çekimi yapılacağını belirten Şenol, "Bize haber verilmeden ve bizim rızamız alınmadan bugün burada evlerimiz için kura çekimi yapacaklar. Biz bu kura çekimini tanımıyoruz ve kabul etmiyoruz. Çünkü bizim konut alanlarımız bellidir. Ada ve parsel numaralarımız tapuda bellidir. Hakkımız olan ne ise, onun verilmesini talep ediyoruz." şeklinde konuştu.

"Sur'da yıkılan evlerimizden dolayı yaklaşık 4-5 yıldır sıkıntı çekiyoruz"

Sur'da yıkılan evinden dolayı uzun süredir sıkıntı çektiğini belirten Cahit Olaş ise, şunları söyledi:

Sur'da yıkılan evlerimizden dolayı yaklaşık 4-5 yıldır sıkıntı çekiyoruz. Yıkılan evlerimize karşılık yetkililer bizlere şu teklifi yaptılar, 'Sur'da yıkılan evinin yerine yapılan evi mi istiyorsun? TOKİ'de evine karşılık yeni yapılan ev mi istiyorsun? Yıkılan evine karşılık para mı istiyorsun?' Bizlere bu üç seçeneği sundular. Bizlerde yetkililere 'yıkılan evimiz yerine konut veya iş yerimiz ise, yerine iş yeri istiyoruz' şeklinde cevap veriyoruz. Yıllarca bu durumun mücadelesini veriyoruz.

"26. 12. 2019 tarihinde çevre ve şehircilik ile yaptığım anlaşma tek taraflı feshedildi"

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile daha önce yaptığı anlaşmanın tek taraflı feshedildiğini söyleyen Olaş, "26.12.2019 tarihinde Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne gelerek evim için bir sözleşme yaptım. Yıkılan evimin yerine yapılan konut için benden 508 bin lira ücret talep ettiler. Evimi de 230 bine aldılar. Aradaki 278 bin lirayı 10 yıl ödeme şartıyla taksitlendirip, borçlandırdılar. Ben de bu sözleşmeye imza attım. Ancak geçen zaman sürecinde 04.05.2020 tarihinde tekrar telefonla arandım. Telefonda bana 'sözleşmeler tek taraflı feshedildi' denildi. Tek taraflı feshedilmenin nedeni sorduk ama hiç kimse bize cevap vermedi. Dün de aldığımız bir habere göre, 10 kişiye yakın arkadaşlarımızın dışında hiç kimseye haber vermeden evlerimizi kura ile çekeceklerini söylediler. Bu duruma kesinlikle karşıyız. Böyle bir şeyin olmasına itiraz ediyoruz. Bize ait olan yeri istiyoruz. Diyarbakır ilimizde hiç kimse bizi ciddiye almıyor." şeklinde konuştu.

"Bize ait olan bu yerler bizim rızamız olmadan başkasına satılıyor"

Kendilerine ait olan ev ve iş yerlerini kimse vermeyeceklerini belirten Mehmet Kaya, "Bize ait olan evlerimiz ve taşınmaz mallarımızı kimseye vermiyoruz. Ancak bize ait olan bu yerler bizim rızamız olmadan başkasına satılıyor. Bu durumu kesinlikle kabul etmiyoruz. Bizi Sur olaylarından sonra ilk etapta çağırdılar ve bize ait olan yerlerin size verileceğini söylediler. Ancak bu yerine getirmedi. Bize gelen bir bilgi ile yerlerimize ait ihale yapılacakmış. Şayet ihale yapılsa dahi bize ait olan yerleri kesinlikle vermeyeceğiz. Eğer devletimiz aradan çıkarsa rızamız olmadığı için olay şahsiyete dönüşebilir. İhale sonu buraları alan kişilerde buralarda rahat edemeyebilir. Onun için yaşadığımız mağduriyetimizin ve sıkıntımızın giderilmesini istiyoruz." dedi. (İLKHA)