Güneydoğu Anadolu Bölgesinde halk arasında "yeşil altın" olarak nitelendirilen Antep fıstığında, bu yıl yüksek rekolte bekleniyor. Antep fıstığında hasat sezonunun yaklaşmasıyla fıstık bahçelerinde de olası hırsızlık olaylarına karşı çiftçiler ve bekçiler gece gündüz silahlı nöbete başladı.

Son yıllarda fiyatının artmasıyla hırsızların hedefi olan Antep fıstığının çalınmasına engellemek isteyen kimi çiftçiler fıstık bahçelerinde kendileri nöbet tutarken, kimi çiftçiler de bekçiler aracılığıyla ürünlerini hırsızlara karşı korumaya çalışıyor.

Bu yıl “var yılı” olması nedeniyle rekoltenin yüksek beklendiği Antep fıstığında, hasat dönemi yaklaştıkça bahçelerdeki güvenlik önlemleri de arttı.

Antep fıstığında hasat sezonu yaklaşırken fıstık bahçelerinde güvenlik önlemlerini arttıran çiftçiler, bu sene de her sene olduğu gibi ürünlerini hırsızlardan korumak için askeri kuleleri aratmayan şekilde 20 metre yükseklikte nöbet kulesi yaptırıp bekçi tutuyor.

Bekçiler, hasat dönemine kadar av tüfekleriyle fıstık bahçelerini 7 gün 24 saat boyunca bekliyor. Gece gündüz fıstık arazilerinde nöbet tutan bekçilerden kimileri de kendi imkânlarıyla gelişen teknolojiyi de kullanarak drone ile hırsızlara karşı bahçeleri havadan izliyor.

Bazı bekçiler eski yöntemler ile fıstık bahçelerinde nöbet tutarken bazı bekçiler de gelişen teknolojiye ayak uydurarak araziyi yaya olarak dolaşmak yerine gece gündüz drone ile hırsızlık olaylarına karşı sıkı önlem alıyor.

Ellerinde av tüfekleriyle fıstık bahçelerinde 24 saat boyunca nöbet tutan bekçiler, ağaçlardaki ürünün çalınmaması için büyük çaba sarf ediyorlar. Fıstığın olgunlaşmaya başlamasından hasat dönemine kadar olan 3 ay boyunca mesai yapan bekçiler, motorize ekiplerle de sürekli devriye atıyor.

Gece gündüz fıstık bahçelerinde nöbet tutan ve zaman zaman hırsızları korkutmak için de havaya ateş açan bekçiler, olası bir hırsızlık olayında ise durumu jandarmaya ve fıstık arazisi sahibine bildiriyor.

30 yıldır fıstık bahçelerinde bekçilik yapan Halil İbrahim Şahin, İLKHA’ya yaptığı açıklamada, bekçilerin bu yıl hırsızlık olaylarının önüne geçmek için arazileri 24 saat drone ile izleyerek nöbet tuttuklarını ve bu şekilde önlem aldıklarını söyledi.

Gelişen teknoloji ile birlikte drone öğrenmeye büyük bir merak sardığını ifade eden Şahin, çok kısa bir sürede öğrendiği drone ile fıstık bahçelerinde nöbet tutmaya başladığını ve omuzunda av tüfeği, elinde de drone ile 24 saat hırsızlık olaylarını engellemeye çalıştıklarını belirtti.

Hırsızlarla baş etmenin en iyi yolunun bekçiler olduğunu ifade eden Şahin, hırsızların bekçisi olmayan arazilere araçlarla ve silahlarla gelerek ağaçtaki bütün fıstıkları topladığını ve bahçe sahibini büyük bir zarara uğrattığını söyledi.

“Antep fıstığı bahçelerini hırsızlara karşı koruyoruz”

Antep fıstığı çok değerlenince hırsızlık olaylarının da çoğaldığını belirten Şahin, “Ben, yaklaşık 30 yıldır fıstık bahçelerinde bekçilik yapmaktayım. Fıstık bahçelerinde nöbet tutmamızın amacı maddi açıdan değerli olan Antep fıstığını hırsızlara karşı korumaktır. Antep fıstığı değerli olduğu için hırsızlıkta çok oluyor. Geceli gündüzlü 4 veya 6 kişi, bölgenin büyüklüğüne göre fıstık bahçelerinde nöbet tutuyoruz. Drone, tüfek ve motosikletle dolaşarak bahçenin korunmasını sağlıyoruz.” dedi.

“Cezaların caydırıcı olmasını istiyoruz”

Cezaların yeterince caydırıcı olmamasının hırsızlık olaylarının artmasına neden olduğunu ifade eden Şahin, “Muzdarip olduğumuz konu; fıstık hırsızlığının suç olmamasıdır. Fıstık bahçesine ilaç ve tarlayı sürme ile budama gibi birçok bakım, emek ve masraf veriliyor. Ama bizler hırsızı yakalayıp karakola götürdüğümüzde, emniyete teslim ettiğimizde ve hırsız mahkemeye çıkarıldığında suç teşkil etmiyor. Hırsız ertesi gün serbest bırakılıyor. Bu da bizi ve çiftçilerimizi zor durumda bırakıyor.” ifadelerini kullandı.

“Fıstık toplanıncaya kadar mesaideyiz”

3 ay boyunca fıstık bahçelerinde nöbet tuttuklarını anlatan Şahin, “Fıstıklar dolmaya başlayınca yani temmuz ayının başında biz buraya geliriz, çardaklarımızı kurarız ve nöbetimiz 3 ay kadar sürer. Fıstık toplanıncaya kadar mesaideyiz. Gece gündüz nöbet tutuyoruz. Yemeğimizi burada yaparız, çayımızı burada demleriz.” şeklinde konuştu.

“Yılın 3 ayını fıstık bahçelerinde geçiriyoruz”

Antep fıstığının “yeşil altın” olduğunu ve değerinden dolayı titizlikle korunması gerektiğini söyleyen İbrahim Halil Dağdeviren de şunları söyledi:

“12-13 senedir fıstık bekçiliği yapıyorum. Fıstığımız çok kıymetlidir, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde de ‘yeşil altın’ olarak biliniyor. Biz, yılın 3 ayını dağda geçiriyoruz. Biz, hem fıstığa hem de ağaca zarar gelmesini engelliyoruz. Zor durumlarda emniyet güçlerine haber veriyoruz. Bu bizim görevimiz, bunu yapmak zorundayız, başka alternatifimiz yok. Hırsızlık olayları çok oluyor. Hırsızları korkutmak için bir iki el havaya ateş ediyoruz. Bir ağacın yetişmesi çok kıymetli ve zor. Bir ağacın bir insandan farkı yok. Onun için zarar gelmesini istemiyoruz. Gündüz sıcak olduğu için motorlu araç kullanıyoruz, gece ise yaya geziyoruz. Geceleyin yaya gezmek hırsızı yakalamak açısından da daha kolay oluyor.” (İLKHA)