İZMİR- Dünya genelinde işgallerde ve savaşlarda asıl etkenin madenler olduğunu belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Erdinç, Fransa`nın Mali`ye yaptığı askeri müdahalenin altında da, Mali`nin zengin uranyum yatakları yattığını savundu. Erdinç, Fransa`nın önümüzdeki süreçte zengin uranyum rezervleri olan Nijer`i de işgal edebileceği tahmininde bulundu. Türkiye`de de yabancı sermayeye maden işletme ruhsatı verildiğini kaydeden Erdinç, Türkiye`nin yabancılara maden ruhsatı ve çalıştırma izni vermemesi gerektiğini savundu. Erdinç, "Önümüzdeki dönemlerde bu Batı emperyalist sömürgeci ülkeleri ülkemizde işletecekleri madenleri bahane ederekten Mali, Nijer ve dünyanın pek çok ülkesinde yaptıkları gibi ülkemizi de işgale yeltenebilirler. Dünya savaşları madencilik üzerine dönüyor" şeklinde konuştu.
"Ülkelerindeki maden rezervleri (petrol, uranyum altın gibi) sömürülen insanlar bunların gelirlerinden hak talep etmeye kalkışınca eğer Müslüman iseler kendilerine hemen İslamcı terörist yaftası vuruluyor" diyen Erdinç şöyle devam etti: "Fransa, bütün Avrupa`ya elektrik enerjisi satıyor. Bunu da kendinde bulunan 66 nükleer enerji santralı ile sağlıyor ve yıllık 3 milyar Avro kar elde ediyor. Bunlar için gerekli hammadde Uranyum madenini de Nijer ve Mali`den sağlıyor. Mali`yi işgalinde teröristler gerekçesi tamamen asılsız. Bu uranyumun gelirinden Touareg Kabilesine pay vermek istemeyen Fransa, işgal yoluna gidiyor. Fransa bu ülkelerdeki madenleri yok pahasına sömürüyor, bu ülkelere bir şey bırakmıyor. O ülkeler büyük baskı altında. Ne zaman yerli halk Touaregler bu uranyum gelirden pay istemeye başladı, birden bire Müslüman teröristler diye çamur atıp Batının sömürgeci ülkelerini arkasına alıp işgal etti."
Mali ve Nijer`de zengin uranyum, petrol ve altın rezervleri bulunduğuna dikkati çeken Erdinç, Kanada`nın Fransa`yı desteklemesinin ana gerekçesinin Mali`de işlettiği zengin altın maden ocaklarındaki gelirlerini elden kaçırmama gayreti olduğunu ifade etti.
Fransa`nın tatlı kazancı elden kaçırmak istemediğini anlatan Erdinç, Fransa`nın Kamu şirketi Areva Holding`in Fransa`nın uranyum ihtiyacını temin ettiğini, ekonomik ve politik olarak Fransa ve Avrupa`da çok güçlü olan bu şirketin Avrupa`nın görüşlerinin şekillenmesinde etkili olduğunu ifade etti. Erdinç, "Bütün Avrupa, Fransa`dan elektrik alıyor. Enerji ihtiyaçlarını garanti altına alabilmeleri, Fransa`nın bu uranyumu alması ve elektrik üretebilmesine bağlı. Fransa ihtiyacı olan elektriğin yüzde 78`ini nükleer santralların üretiminden sağlıyor. Ayrıca tüm Avrupa`ya elektrik satıyor. Almanya, İngiltere, Belçika, Lüksemburg elektrik ihtiyacının büyük bir kısmını Fransa`dan karşılıyor" şeklinde konuştu.
Fransa`nın Mali`nin ardından Nijer`e de girebileceği öngörüsünde bulunan Erdinç, gerekçesini ise şöyle özetledi: "Nijer`de dünyanın en büyük iki uranyum rezervlerinden biri var. Bu rezervlerden büyük kar ediyor. 40 yıldır sömürüyor, Nijer`de İmouaren bölgesine 1.2 milyar dolar yatırım yaptı. Buradan 35 yıl boyunca, her yıl 5 bin ton uranyum üretimi hedefliyor. O ülke insanlarına bir şey bırakmadan götürüyor. Bu sömürgeci emperyalizm Afrika`yı yüzyıllardır sömürüyor, burada talepte bulunan halkı da islamcı terörist olarak niteleyerek saldırıyor. Fransa, Afrika`da ya yeni bir Afganistan`a yol açacak, ya da uzun yıllar sürecek bir siyasi ve ekonomik hakimiyet sağlayacaktır. Ama önümüz sisli görünüyor."
Mali ve Nijer`in dünyanın en fakir ülkelerinden ikisi olduğunu belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Arslan Erdinç, Mali`ye saldırı demokrasi ve insan hakları ile hiç alakalı olmadığını, işlettikleri madenleri garanti altına alma ve sömürüye devam etme gayreti olduğunu kaydetti. Erdinç, Mali, Nijer ve Fildişi Sahili`nin yüzyıllarca Fransa`nın sömürgesi olduğunu, şu anda bağımsızlıklarını kazanmış gibi gözükseler de ekonomik ve siyasi olarak Fransa`nın güdümünde olduklarını, bağımsızlığı kazanmalarına rağmen sömürülmeye devam edildiklerini sözlerine ekledi. (Osman İçli-İLKHA)