Ortadoğu
İran yönetimi, şubat ayının sonlarına doğru hayata geçirdiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamalarını mayıs sonlarına doğru kaldırmasının ardından vaka ve can kaybındaki yüksek artış nedeniyle tedbirleri yeniden sıkılaştırırken, ekonomik kriz ve yaptırımlar ve sağlık sektöründeki sorunlar nedeniyle yeterli önlemi alamıyor.

İran'da Kovid-19 ilk defa 19 Şubat'ta Kum kentinde görüldü. Buranın karantina altına alınmaması nedeniyle salgın hızla tüm ülkeye yayıldı ve martın başında 31 eyaletin tamamında koronavirüs tespit edildiği duyuruldu.

Vakalar ve can kayıplarındaki artışlar nedeniyle İran hükümeti, 7 Mart'ta büyük kentlerin girişlerinde halkın seyahatlerini kısıtlamak amacıyla kontrol noktaları oluşturdu. 25 Mart'ta ise şehirlerarası seyahat yasağı getirdi.

Ayrıca ülke genelinde ilk ve orta dereceli okullar ile üniversitelerde eğitime ara verildi, sportif ve sanatsal faaliyetler de iptal edildi. Halkın temel ihtiyaçlarının karşılandığı market, manavlar ve eczanelerin dışındaki alışveriş noktaları da kapatıldı. Cuma namazları iptal edilirken camiler ve halkın yoğun olarak ziyaret gittiği türbeler ziyaretlere kapatıldı.

Ülkede belirti gösteren vatandaşlar hastanelere yatırılıp Kovid-19 testi yapıldı, bunun yanında ülke genelinde evlerde sağlık taramaları başlatıldı ve semptom taşıyanlar karantina altına alındı.

Salgın nedeniyle ülkede vatandaşlar Kadir Gecesi'ni kentin ana caddelerinde arabalarının içinde idrak etti. Ayrıca İran Devrimi için büyük sembolik öneme sahip ve Ramazan'ın son cumasına denk gelen Kudüs Günü de yine vatandaşların arabalarının içinde kentin ana caddelerinde bir araya gelmesiyle düzenlendi. Büyük miting ya da yürüyüşler yapılmadı.

İran'da Kovid-19 kaynaklı hayatını kaybeden sayısı 26 Mart'ta 157 ve 4 Nisan'da 158 ile en yüksek seviyesine yükseldi. Bir günlük can kaybı 25 Mayıs'ta 34 ile en düşük seviyesini gördü.

Salgına karşı tedbirleri sıkılaştıran ülkede 30 Mart'ta 3 bin 186 ile en yüksek seviyeye çıkan vaka sayıları nisan ayının sonlarına doğru düşüşe geçti ve 2 Mayıs'ta 802 olarak kaydedildi.

Vaka sayılarının yüksek olması nedeniyle ülkenin tamamına yakını "kırmızı" ve "riskli" bölgeler iken bu rakam mayısın sonlarına doğru 5'e düştü ve sadece güneydeki Irak sınırında bulunan Huzistan eyaleti "kırmızı" seviyede kaldı.

Ülke genelinde vaka sayıları ve can kayıplarının düşüşe geçmesi üzerine kapatılan alışveriş merkezleri 20 Nisan'dan itibaren açılmaya başladı. 25 Mart'ta başlayan şehirler arası seyahat yasağı 20 Nisan'da kaldırıldı. Kuaförlere uygulanan çalışma yasağı 6 Mayıs'ta sona erdirildi. 5 Mart'ta kapatılan ilk ve orta dereceli okullar ise 16 Mayıs'ta tekrar açıldı. 16 Mart'ta ziyaretlere kapatılan türbeler 25 Mayıs'ta, camiler ise 30 Mayıs'ta açıldı. Ayrıca ülke genelindeki restoranlar faaliyete geçti ve spor müsabakalarının seyircisiz oynanmasına izin verilmeye başlandı.

Yasakların kalkması salgını daha tehlikeli hale getirdi
Yasakların kalkması ve normalleşme adımlarının ardından salgın, 4 Haziran'da bir günde 3 bin 574 vaka ile en yüksek seviyesine çıktı. Vaka sayısı dün (12 Temmuz) 2 bin 186 olarak kaydedildi.

Günlük ölü sayıları 14 Haziran'da 107 kişinin hayatını kaybetmesiyle yeniden 100'ün üzerine çıktı. Bunun ardından 5 Temmuz'da 163'e yükselen can kayıpları, 7 Temmuz'da ise 200 kişinin hayatını kaybetmesiyle, salgının başından bu yana bir günde en yüksek sayı kaydedildi. Bunun ardından 9 Temmuz'da bir günlük can kaybı 221 artarak yeniden en yüksek seviyesine çıktı. Cuma günü 142'ye inen bir günlük can kaybı dün (12 Temmuz) yeniden 194 olarak kaydedildi.

Vakaların yüksek olması nedeniyle "kırmızı" ve "riskli" bölgeler olarak ilan edilen eyalet sayısı da haziranın başında 5 iken temmuzda 20'ye çıktı.

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 10 Haziran'da yaptığı açıklamada, vakalardaki yükselişin test sayısının artışıyla ilgili olduğunu belirterek, "Test sayısı artınca tanı da fazla oluyor." dedi.

İran Sağlık Bakan Yardımcısı Ali ekber Hakdost da 17 Haziran'da vakaların test sayısıdaki artış ile kısıtlamaların kaldırılmasından kaynaklı olarak yükseldiğini ifade ederek, "Sağlık Bakanlığının talebi, sağlık kurallarına uyumun bilinçli bir şekilde sağlanması için sosyal kısıtlamaların geri getirilmesidir." dedi.

Ülkede hazirana kadar günlük 10 bin olan test sayısı 20 bine çıktı ve daha önce sadece hastaneye yatırılanlara test yapılırken, bu tarihten itibaren hastaların yakınlarına da test yapılmaya başlandı.

Hükümet kısmi tedbirlere yöneldi
Vaka sayıları ve ölümlerin yeniden yüksek seviyelere çıkmasının ardından Sağlık Bakanlığının talebi üzerine hükümet gerekli görülen yerlerde kısıtlamaya gidilmesi için valiliklere yetki verdi.

Bu arada hükümet, 5 Temmuz'da kapalı alanlarda ve devlet dairelerinde maske kullanımını zorunlu hale getirdi. Cumhurbaşkanı Ruhani, maskesiz işe gelen memurların "yok" yazılacağını, maske takmayan vatandaşların toplu taşımaya binemeyeceğini ve resmi dairelerde hizmet alamayacağını söyledi.

Bunun ardından Kerec Valiliği geçen hafta zorunlu olmayan tüm iş yerleri ve kurumların 1 hafta boyunca kapatılmasına karar verdi. Tahran'da ise spor salonları ve riskli yerler için 10 gün kapatma kararı alındı. Öte yandan ülke genelinde düğün ve taziye merasimleri yasaklandı.

Ülkede okulların 5 Eylül'de açılması planlanıyor ancak Eğitim Bakanlığı bunu daha ileri ya da erken bir tarihe alabilecek.

İran, yaşanan durumu ikinci dalga olarak nitelendirmiyor. Birinci dalganın devamı olarak sunuyor ancak haziran öncesi ve sonrasını birinci ve ikinci aşama olarak ikiye ayırıyorlar.

İlk aşamada karantina uygulanmadığı ve seyahatler yasaklanmadığı için salgın tüm ülkeye yayıldı ve vakalar ile ölüm oranları yükseldi. İkinci aşamada ise normalleşmeye hızlı geçildi. İş yerleri, camiler ve türbeler ziyarete açıldı. Normalleşmeye geçilirken herhangi bir kısıtlamaya gidilmedi. Halk ise kurallara uymadı. Düğün ve taziye törenlerini yapmaya devam etti. Halktaki rehavet ve hükümetin tedbirleri gevşetmesi vaka sayılarının en üst seviyelere çıkmasına yol açtı.

Ülkede vakaların yüksek olması test sayısının yüksek olmasından kaynaklanırken, can kaybının yüksek olması da sağlık sektöründeki sorunlara bağlanıyor. Ruhani, 2 Haziran'da yaptığı açıklamada "ABD, Kovid-19 şartlarında ilaçların ve zaruri maddelerin gelişini engelleyerek 83 milyon İranlının sağlığını rehin aldı." demişti.

Salgının başından bu yana toplamda 1 milyon 972 bin 208 test yapıldı. Salgına yakalanlanların sayısı 257 bin 303 olurken 12 bin 829 kişi hayatını kaybetti. Hastalardan 219 bini iyileşip taburcu olurken 3 bin 359 kişinin durumu ağır. 

Kaynak: AA