ZEKİ ARAS/DOĞRUHABER
Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Danıştay’ın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi. Böylece Ayasofya'da ibadetin yolu da açılmış oldu.
DANIŞTAY: AYASOFYA TAPU BELGESİ CAMİ İLE TESCİLLİ
Danıştay'ın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu ve Ayasofya'nın tapu belgesinde cami vasfı ile tescilli olduğu, bunun değiştirilemeyeceği vurgulandı.
Vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varıldığı belirtilen gerekçede, "Kadimden beri korunan Vakfa ait taşınmaz ve hakların, istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamaz." ifadesine dikkat çekildi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KARARNAMEYİ İMZALADI
Ayasofya'yı ibadete açan kararı imzaladığını duyuran Erdoğan, "Hayırlı olsun" dedi. Söz konusu kararda şu ifadeler yer aldı: "İstanbul ili Fatih ilçesinde bulunan Ayasofya Camii'nin müzeye çevrilmesi hakkındaki 24/11/1934 tarihli ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu kararı, Danıştay 10. Dairesi'nin 2/7/2020 tarihli ve E:2016/16015, K:2020/2595 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, Ayasofya Camii'nin yönetiminin 22/6/1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 35. maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilerek ibadete açılmasına karar verilmiştir."
“HER MESCİTTE OLDUĞU GİBİ AYASOFYA’DA DA NAMAZLARIMIZ KAİM OLSUN İNŞALLAH”
AYsofya’nın aslına döndürülmesi ile ilgili açıklama yapan HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, “ 1934 yılından bu yana asli hüviyetinden koparılarak müzeye çevrilen Ayasofya Camii’nin bugün Danıştay’ın açıklanan kararı ile tekrar asli fonksiyonuna kavuşturulması 86 yıllık bir gecikme ile de olsa doğru ve yerinde bir karar olmuştur. İnşaallah bir daha böyle talihsiz bir uygulamaya şahitlik etmeyiz. Mescidlerimiz dinimizin şiarlarıdır. Bugün bu halk, şiarlarına sahip çıktığını göstermiştir. Şimdi Müslümanlara düşen görev bir caminin nasıl imar edildiğini göstermektir. Ayasofya’nın asli fonksiyonuna hukuken kavuşması birinci adımdı. Bundan sonraki adım; bir mescidin nasıl imar edileceğini, mescidlerde namazın nasıl ikama edileceğini en güzel şekilde göstermektir. Tekrar hayırlı olsun, diyorum.” ifadelerini kullandı.
KARAR RESMİ GAZETEDE YAYIMLANDI
Ayasofya Camii'nin, yönetimi Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
“ÖNÜMÜZDEKİ CUMA GÜNÜ İBADETE AÇILABİLİR”
Alınan kararın milletin beklentisi olduğunu belirten TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Milletimizin gönlünde Ayasofya'nın cami olması yönünde bir karar vardır. Bu kararla uzun zamandır milletimizin içinde, kalbinde, gönlündeki hasret sona ermiştir. Milletimiz için hayırlı olsun. Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Danıştay'ı tebrik ediyorum, Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. En kısa zamanda hazırlıklar biter. Önümüzdeki hafta içerisinde Cuma'ya kadar bu konuda adım atılır.”
DÜNDEN BUGÜNE AYASOFYA
Tarihte 3 kez inşa edilen Ayasofya 15 asır ayakta kalmayı başardı. Danıştay'ın müze statüsünü iptal ederek ibadetin yolunu açtığı Ayasofya bugün yine gündemde.
Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'a yaptığı en büyük kilise olan Ayasofya, aynı yerde üç kez inşa edildi.
Yunanların hakim olduğu (MÖ 660-MS 73) Byzantium şehrinde, bugünkü Ayasofya'nun bulunduğu yere yapılan dini yapı, Roma İmparatoru Septimius Severus tarafından tahrip edildi.
Roma İmparatorluğu hakimiyetindeki şehirde, I. Konstantin'in oğlu II. Konstantin tarafından 360 yılında aynı yere inşa edilen yapı, Hagia Sophia (Kutsal Bilgelik) olarak isimlendirildi. 1. Ayasofya, Doğu Roma İmparatoru Arkadios'un eşi Evdokia'nın Ayasofya önüne gümüş kaplamalı bir heykelinin dikilmesi üzerine çıkan ayaklanmada, yapılışından 44 yıl sonra büyük ölçüde yıkıldı.
Arkadios'un ardından başa geçen İmparator II. Theodosios tarafından mimar Ruffinos'a yeniden yaptırılan Ayasofya, 415'te ibadete açıldı. 2. Ayasofya, 532'ye kadar şehrin en büyük kilisesi olarak varlığını devam ettirdi.
2.Ayasofya, I. Justinianus döneminde çıkan "Nika İsyanı" sırasında açılışından 117 yıl sonra 532'de yakılıp yıkıldı.
AYASOFYA 5 YILDA YENİDEN İNŞA EDİLDİ
Nika İsyanından 39 gün sonra I. Justinianus tarafından Ayasofya'nın inşasına yeniden başlandı.
Bugüne kadar gelen Ayasofya'nın 532 yılında başlayan inşası, 537 yılında tamamlandı.
Ayasofya'nın yapımını, dönemin ünlü bilim insanları fizikçi Miletli İsidoros ve Trallesli matematikçi Anthemius yönetti. İki baş mimar ile birlikte çalışan 100 mimar ve her mimarın emrinde 100 işçi, binanın yapımını 5 yıl 10 ay gibi kısa bir sürede tamamladı.
3.Ayasofya'nın yapımında ahşap malzeme yerine güçlü, çevre şartlarına ve ateşe dayanıklı olduğu için tuğla kullanıldı.
FETHİN SEMBOLÜ OLDU
Osmanlı İmparatorluğu'nun 7. padişahı II. Mehmet'in 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u fethiyle 916 yıl kilise olarak hizmet veren Ayasofya, camiye dönüştürüldü.
Fetihle birlikte "Fatih" unvanını alan Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonraki ilk cuma olan 1 Haziran 1453'te cuma namazını Ayasofya'da kıldı.
Bizans'ın Ayasofya'ya verdiği değer, Osmanlı döneminde de devam etti. Osmanlı döneminde padişahlar Ayasofya'ya çok değer verdi, "Fethin Sembolü" olan Ayasofya'nın korunup yaşatılması için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadı.
Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'yı camiye çevirdikten sonra en önemli gelir kaynaklarını aktardığı Ayasofya Camisi Vakfı'nı kurdu.
Ayasofya'ya bir minber ve mihrap yaptıran Fatih Sultan Mehmet, ayrıca medrese, kütüphane ekletti. Ayasofya'nın ilk minaresi de Fatih Sultan Mehmet döneminde yapıldı. Hızla inşa edilebilmesi amacıyla bu minare tuğladan inşa edildi.
II.Beyazıt (1481-1512) camiye beyaz mermerden bir mihrap ve kuzeydoğu köşesine bir minare ekletti.
Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) fethettiği Macaristan'daki getirdiği iki kandili Ayasofya'ya hediye etti.
Ayasofya, II. Selim döneminde (1566-1574) yorgunluk ya da dayanıksızlık belirtileri gösterdiği için dünyanın ilk deprem mühendislerinden biri sayılan Osmanlı Başmimarı Mimar Sinan tarafından eklenen dış istinat yapılarıyla takviye edilerek, son derece sağlamlaştırıldı.
Bu istinat yapılarıyla birlikte Sinan ayrıca kubbeyi taşıyan payeler ile yan duvarlar arasındaki boşlukları kemerler ile besleyerek kubbeyi iyice sağlamlaştırdı.
AYASOFYA'NIN MÜZEYE DÖNÜŞÜMÜ
Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ve yerine Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla Ayasofya'nın tarihi de değişti.
Restorasyon çalışmaları nedeniyle 1930-1935 yılları arasında halka kapatılan Ayasofya'da, Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle bir dizi çalışma yapıldı. Bu çalışmalar sırasında çeşitli restorasyonlar, kubbenin demir kuşak ile çevrilmesi ve mozaiklerin ortaya çıkarılıp temizlenmesi işlemleri gerçekleştirildi.
Bakanlar Kurulu'nun 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla Ayasofya, müzeye dönüştürüldü.
85 YIL ARADAN SONRA EZAN
Ayasofya'da Temmuz 2016'da düzenlenen Kadir Gecesi programında 85 yıl aradan sonra sabah ezanı okundu.
Ekim 2016'da Ayasofya'nın ibadete açık olan bölümü Hünkar Kasrı'na, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uzun yıllardan sonra ilk kez asaleten imam atandı. 2016 itibarıyla Hünkar Kasrı bölümünde vakit namazları kılınmaya ve minarelerinden Sultanahmet Camisi ile 5 vakit çifte ezan okunmaya başlandı.
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünün kutlandığı bu yıl ise 29 Mayıs'ta Ayasofya içinde Fetih Suresi okundu.