Hüseyin Kaya-Haber/yorum
 
ANF’nin sorularını yanıtlayan Karayılan, saldırının arkasındaki güçler konusunda iki ihtimalin olduğunu söylerken, bunlardan birinin Kürt hareketinin lider kadrolarına karşı tasfiye planları geliştiren Yeşil Ergenekon güçleri olabileceğini, ikinci bir ihtimal olarak da mevcut hükümeti aşan Ergenekon derin devlet yapılanmasının NATO Gladyosuyla birlikte bu saldırıyı gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi.

Saldırganın Pkk’li olduğu ortaya çıkmak üzere ya, nasıl hedef saptırırız diye düşünmeye başladılar.

Pkk’nin neler yaptığını Çürükkaya’ya ya da Gülmüş’e sorsanız yeterince bilgi verir sanırım.

Yani Karayılan “Kör Cemal’in kim olduğunu bilmiyor mu sanıyorsunuz?

O yüzden “geçin bunları” demem ve konuyu kapatmam gerekiyor.

Ama ben şu “Yeşil Ergenekon” tanımlamasına takıldım.

Ne demek “Yeşil Ergenekon”?

“Acaba “çözümleme” türü devrimci jargona ait kavramlardan biri midir?” diye düşünüyorum; ama değil.

Mahmut Yıldırım adlı malum “Yeşil”i de kast etmiyor.

O zaman nedir? Ben çıkamadım içinden.

Şimdi bu Ergenekon’un “Yeşil”i varsa bir de “Kırmızı”sı vardır herhalde.

Karayılan hiç “Kırmızı Ergenekon” aleyhine konuşmadı sanırım.

Öcalan, 2008’deki bir görüşmesinde “Ergenekon operasyonu doğrudan Amerika operasyonudur” demişti.

Hükümetin kendi Ergenekon’unu kurmaya çalıştığı eskiden beri dillendiriliyor; ama kimse renginin “yeşil” olduğunu ve Paris’te infaz gerçekleştirebileceğini seçenekler arasına bile koymuyor.

Yeşil Ergenekon, Ak Parti hükümeti ile de alakalı olmadığına göre, kimin emrinde?

Neden Paris’te üç kadın Pkk’liyi öldürsünler?

Neden örgütte etkin olan bir Zübeyir Aydar değil de bu kadınlar?

Olayı bağlamından çıkarırsanız işte bu sorulara cevap veremezsiniz.

Karayılan aslında tam da bunu istiyor.