2 Haziran günü kamu bankaları tarafından açıklanan konut kredilerine olan rağbet artarken, ev sahipleri de konut fiyatlarına yüzde 15-20 oranında zam yaptı.

Yapılan bu zamların mutlaka geri çekilmesi gerektiğini belirten emlakçılar, ev sahiplerinin konutlarını pandemi öncesindeki fiyatlardan satmaları gerektiğini söyledi.

 

Son zamanlarda emlak ve ev alım-satım işlerinde muazzam bir artışın olduğunu belirten Emlak ve Gayrimenkul Danışmanı Yılmaz Durgun, bankalar tarafından düşürülen konut kredilerinin ev sahipleri tarafından fırsata çevrilmek istendiğini belirtti.

"Kredileri fırsat bilen ev sahipleri, evlerin fiyatlarını çok yükseltti"

Durgun, "Ev sahipleri, 200 bin TL olan bir evin fiyatını 250 bin TL'ye çıkardılar. Bu aslında olmaması gereken bir şey. Çünkü bu para bir şekilde ödenecek, insanların cebinden çıkacak. Bankaların vermiş olduğu 0.64 ile 0.74 arasındaki faiz oranları aslında bu değerlerde kalmıyor. Mesela 300 bin TL kredi çekilmişse en kötü ihtimal bunun 120 aya bölünmesi gerekiyor. Ya da 240 aya bölünmesi gerekiyor ki ödenebilsin. Çünkü Kredi çeken kişi ayda 20 bin lira kazanamıyor. Çekilen bu kredi de en fazla ayda 3 bin TL yatırılabilir. Bunun da yatırılabilmesi için 120-140 ve 240 takside bölünmesi gerekiyor. Yani bunun geri dönüşü zaten 300 bin TL'yi geçiyor. Krediyi çeken kişinin cebinden 300 binden daha fazla para çıkmış oluyor." dedi.

"Ev sahipleri konut fiyatlarını arttırmasınlar"

Bankalar tarafından verilen kredi nedeniyle ev sahiplerinin fiyatları attırmaması gerektiğini belirten Durgun; "Ev sahipleri 'biz de kazanalım' diye düşünmesinler. Çünkü krediyi çeken kişi bunun kat ve kat daha fazlasını bankaya ödemek durumunda kalıyor. Ev sahiplerinin, daha önceden emlak fiyatları nasılsa o fiyattan satmalarını istiyoruz. İnsanlara sıkıntı vermenin alemi yok. İnsanların zaten ihtiyaçları var. İnsanları bataklığa çekmenin de bir alemi yok. Ev fiyatları zaten belli, zam yapmanın alemi yok. Bu insanlığa aykırı ve olmaması gereken bir şey. İnsanlık namına yapılmaması lazım." ifadelerini kullandı.

"Bankalar düşük faiz oranlarıyla insanları cezbedip kendine çekiyor, ama faiz oranları yıl içerisinde katlanarak artıyor"

Kredi için bankaya başvuran kişilerin taleplerinin çoğu defa reddedildiğini dile getiren Durgun, kredinin alınabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Durgun, "Her isteyene kredi verilmiyor. Kredi eve değil, şahsa verilir ve bu krediyi alabilmesi için de bazı kriterlerin olması gerekiyor. Verilen krediler evin tapusunun tarihine göre değişiklik gösteriyor. Ayrıca çıkarılacak olan ekspertiz raporundan sonra kişinin elinde bankaya yatırabilmesi için yüzde 25 oranında bir paranın olması gerekiyor. Eğer bu para yoksa zaten o kredi verilmiyor. Yani herkes bu krediyi alamıyor. Bankaların çalışma şekli budur. Bankalar yüzde 0,74 ve yüzde 0,79 oranında faiz belirledikten sonra bu faiz sabit kalmıyor, yıl içerisinde bu faiz katlanarak artıyor. Yani bankalar düşük faiz oranlarıyla insanları cezbedip kendilerine doğru çekiyorlar. İnsanlar da buna kanıp gidiyorlar ama baktıklarında işin böyle olmadığını gördüklerinde çoğu kişi kredi almaktan vazgeçiyor. Kredi alma süreci de 20-30 gün arası değişebiliyor. Bunun yanında belirli bir miktar paranız yoksa almak istediğiniz krediyi alamıyorsunuz. Yani en az yüzde 25 oranında bir paraya sahip olmanız gerekiyor. Bu parayı da teminat olarak bankaya yatırmamız gerekiyor. Bu teminat olmadığında da zaten krediyi almıyorsunuz." diye konuştu.

"Emlak fiyatlarında yüzde 15-20 oranında yükselme gerçekleşti"

Durgun, "Van'da yerine-mevkiine göre emlak fiyatları belliydi ama pandemi sürecinden sonra bankaların düşük faizli kredileri duyurmasından sonra, Van piyasasında da hafif bir dalgalanma oldu. Van'daki emlak fiyatlarında yüzde 15-20 arasında bir yükselme meydana geldi. Van'daki Emlak sahiplerine çağrımız; bu durumu bir fırsata değil, bir sirkülasyona çevirsinler. Yani kendileri de kazansın ama insanlara zarar vermeden bu iş yapılsın. Pandemi sürecinden önceki emlak fiyatları neyse onun üzerinden hareket etsinler. Bankadan kredi çeken insanların az bir faizle bu parayı geri ödeyeceklerini zannetmesinler. Ev sahipleri isterlerse gidip bankalar üzerinden çekilen paranın ne kadar fazla bir faizle ödendiğini sorgulayabilirler. Faiz oranlarını gördükten sonra dilerlerse tekrar yüksek fiyattan verebilirler. Ama ben Van esnafının bu şekilde davranacağını zannetmiyorum. Onlardan ricamız önceki işleyiş nasılsa tekrar öyle devam etsinler." şeklinde konuştu.

"Herkes piyasada rahatlama olacağını düşünürken durum tam tersine döndü"

Pandemi süreci ile beraber hükümetin banka konut kredilerini aşağı çekmesiyle birlikte emlak fiyatlarının çok ciddi bir şekilde artmaya başladığını dile getiren gayrimenkul ve emlak danışmanı Mehmet Ekinci; "Herkes banka kredileri ile piyasanın biraz olsun rahatlayacağını beklerken, durum tam tersine döndü." dedi.

Ekinci, "Bankaya kredi başvurusunda bulunanların çoğu çalışanlar ile memur kesimidir. Van şartlarında baktığımızda kiracılar ayda bin-bin 500 TL kira vermek yerine, düşük kredilerle ve daha fazla taksitle ev sahibi olmayı düşünürken, ev sahipleri de daire fiyatlarını arttırdı. Bir ay önce 350 bin TL'ye alabileceğimiz bir daireye şu an 450 bin TL isteniyor." şeklinde konuştu. 

"Van'da çok az satılık daire var"

Van'da satılık dairelerin yok denecek kadar az olmasının emlak fiyatlarının arttıran bir başka neden olduğunu söyleyen Ekinci, "Son 3-4 yıldır Van'da ciddi bir yapılaşma da olmadı. Yaşanan sıkıntılardan ve ekonomik sorunlardan dolayı müteahhitler inşaat işine girmedi. Durum böyle olunca, insanlar ellerindeki parayla hayal ettikleri evleri alamıyorlar." dedi.

Ekinci, konut fiyatlarının yükselmesinin bir başka nedenin de belediyeler olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

"Van'ın en büyük problemi imardır. İmar olmadığı için arsa da olmuyor. Arsa fiyatları çok yüksek olduğu için daire fiyatları da yükseliyor. Yüksek fiyatlarının nedenlerinden bir tanesi de dairelerin olmamasıdır. Uygun bir ev bulunsa dahi 50 bin-60 bin TL daha fazla para isteniyor. Van'da 200-300 daire olmuş olsaydı, insanlar mutlaka bir alternatif bulurlardı. Biz emlakçılar olarak da boş daire bulamıyoruz. Bulduğumuz dairelerde ya ev sahibi oturuyor ya da kiracı oturuyor. Boş daire bulamıyoruz. Bir milyondan fazla nüfusu olan Van'da şu an arasanız 200 tane boş daire bulamazsınız. Bunun tek sebebini, daire yokluğuna bağlıyorum. Bunun yanında Van'da imarın olmaması ve belediyelerin çalışmamasıdır. Bugün belediyeler ciddi manada çalışmış olsaydı, imar olmuş olsaydı bu sıkıntı yaşanmazdı. Müteahhitler şu an arsa arıyor ama bulamıyor. Buldukları arazilere de fiyatından çok daha fazla para isteniyor. Müteahhit iş yapamadığı için almaktan vazgeçiyor." (İLKHA)