Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş’nin (DEDAŞ), çiftçilerin su kuyularının elektrik borçlarını gerekçe yaparak 14 Mayıs’ta elektriklerini kestiği Mardin’in Kızıltepe, Nusaybin, Derik ve Artuklu ilçelerine bağlı yüzlerce kırsal mahalleye tüm itirazlara rağmen halen elektrik verilmedi.
Elektrik fazlarının 3’ten bire indirilmesinden sonra borcu bulunmayan hanelerin de elektrikleri kesilirken Mardin Büyükşehir Belediyesinin su pompalarının çalışmaması nedeniyle mahallelerde su sorunu da devam ediyor.
Yaşamlarını elektriksiz ve susuz sürdüren köylüler, su ihtiyaçlarını eski su kuyularından ve belediyelerden gönderilen su tankerleriyle karşılarken susuz kalan hayvanlar ise telef oluyor.
Bu arada kesintiler, elektronik cihazlarla hayatlarını sürdüren hastalar için işkenceye dönüştü. Akdoğan Mahallesi (Êrradê Köyü) köyünde yaşayan 70 yaşındaki İsmail Çoban, 8 yıl önce felç geçirerek yatağa mahkûm oldu.
Elektrik olmadığı için yatağı şişirilemeyen Çoban’ın vücudunda yaralar oluşmaya başladı.
İslam Çoban, babası İsmail Çoban’ın bakımını yaparken
“Coronavirus bitmek üzereyken DEDAŞ virüs başladı”
Duruma tepki gösteren İsmail Çoban’ın oğlu İslam Çoban, şunları söyledi:
“Babam 8 yıldır yatalaktır, ona ben bakıyorum. Elektrik ve su olmadığı zaman çok zorlanıyorum. Şu an elektrik olmadığı için yatağını şişiremiyoruz ve bu yüzden vücudunda yaralar oluşmaya başlamış. Su olmadığı için de kişisel temizliğini yapamıyorum. Ne başını ne de elbiselerini yıkayabiliyorum. Coronavirus bitmek üzereyken DEDAŞ virüs başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyorum: lütfen bu zulme bir ‘dur’ deyin. DEDAŞ, milleti sömürüyor. Sözde çiftçi gözbebeğimiz, tarım milli servetimiz ama hem gözümüz çıkıyor hem de milli servetimiz yerlere seriliyor.”
“Elektrik gidince babamın feryadı başlıyor”
Elektrikler gidince babasının feryatlarının başladığını dile getiren Çoban, “Şişme yatağının fişi 24 saat prize takılı olması lazım. Elektrik olmayınca yatağın havası iniyor ve bu yüzden şu an yatak yaraları oluşmaya başlamış. Elektrik olmadığı zaman babamın feryadı başlıyor. Bu yüzden büyük bir çile yaşıyoruz. Bu durum şu an bizim için adeta işkenceye dönüşmüş durumda.” dedi. (İLKHA)