Mehmet Şakir Direkçi / DOĞRUHABER
Dünyanın birçok ülkesinden İslam Alimlerinin oluşturduğu 44 İslami oluşum temsilcileri, video konferans aracılığıyla düzenledikleri toplantıda, siyonist işgal rejiminin ilhak planını görüştü.
Türkiye'den Alimler ve Medreseler Birliği Temsilcisi Suat Yaşasın'ın da katıldığı toplantıya, Dünya Müslüman Alimler Birliğinin yanı sıra Filistin, Libya, Tunus, Somali, Pakistan, Malezya, Endonezya, Suriye, Irak, Ürdün, Fas ve Sri Lanka gibi dünyanın birçok ülkesinden çeşitli İslami oluşumun da temsilcileri katıldı.
“İLHAK PLANINA KARŞI ÜMMETİN BİR ARAYA GELMESİ BİR ZORUNLULUK”
Konuyla ilgili gazetemize de özel değerlendirmelerde bulunan İttihadul Ulema (Âlimler ve Medreseler Birliği) Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın “Siyonistlerin ve destekçilerinin son dönemlerde hızlı bir şekilde Batı Yaka’nın ilhakı, Kudüs’ün sözde işgal rejiminin başkenti ilan edilmesi gibi yüzyılın ihanet anlaşması ile uygulamaya çalışması hususu ümmetin bir araya gelmesini zorunlu kılıyor.”
Önceki gün HAMAS ile Fetih ile arasında yayınlanan ortak deklarasyona değinen Yaşasın “Bu adım çok büyük bir anlam ifade ediyor. Fetih hareketinin yaptıklarına çok güvenilmese de sureten de olsa şimdiye kadar yapılan hiçbir anlaşmanın geçerliliğinin kalmadığı, bu cihetle sözüm ona iki devletli çözüm yaklaşımının da ABD tarafından tamamen bitirildiği, siyonistlerin barış istemediği buna karşı yapılacak tek şeyin de artık direniş olduğu hususunda ittifak etmiş olmaları çok büyük bir anlam ifade ediyor.” dedi.
Gelişmelerle ilgili öngörülerini belirten Suat Yaşasın: “Öyle sanıyorum ki Batı Yaka’yla alakalı çalışmalar özelde Filistin’in yeni bir intifadanın başlamasına sebebiyet verecek. Bütün İslam âlemi anlamında da siyonizmin kökünün kazıtılması ile alakalı olarak önemli bir adım gibi görüyorum.” dedi.
“SİYONİSTLER KUVVET DIŞINDA BAŞKA BİR ŞEYDEN ANLAMIYORLAR”
İslam Ümmetinin tanınmış âlim ve dava adamlarından Şeyh Muhammed Hasan ed-Dedo yaptığı konuşmasında: “Bu suç, siyonistlerin işlemiş olduğu ilk suç değildir ve son kirli oyunu da olmayacaktır. Kesinlikle bizler, bu işgalcilerin ne Filistin toprağının bir zerresinde ne de havadaki bir damlacıkta hakkının olduğunu kabul etmiyoruz. Oradaki hiçbir yeri sahiplenmeye hakları yoktur.” diyerek Müslümanların siyonistlere karşı tavrının nasıl olması gerektiğini ortaya koydu.
İşgalcilerin sadece güç ve kuvvetten anladıklarını söyleyen Dedo “Bunlar kuvvet dışında başka bir mantık bilmiyorlar. Görüyoruz ki direnişin roket ve füzeleri karşısında nasıl da dize geliyorlar. Birkaç yıl önce bu roketlere ve füzelere çocuk oyuncağı diyenler şimdi oraya; Ümmeti ve kalbi hür olan bütün herkesi temsil eden o mücadeleye baksınlar. İşte bundan dolayı direnişin arkasında durmalı ve destek vermeliyiz.” diyerek Müslümanları direnişe destek olmaya çağırdı.
“İSLAM ÜMMETİ FİLİSTİN HALKINI HİÇBİR ZAMAN YÜZÜSTÜ BIRAKMADI VE BIRAKMAYACAKTIR”
Yurt dışındaki Filistinli Âlimler Heyeti Birliği Başkanı Nevvaf Tekruri de yaptığı konuşmada Filistin halkına seslenerek “İslam ümmeti özelde ise ümmet âlimleri sizlerle beraberdirler, hiçbir zaman sizi yüzüstü bırakmadılar ve bırakmayacaklar. Bu beyanla; İslam ümmetinin doğusu ve batısındaki bütün kuruluşlar, oluşumlar ve fertler olarak siyonistlerin bu kirli oyunları karşısında olduğunu ifade etmiş oluyoruz.” diyerek Filistin halkına destek verdi.
SONUÇ BİLDİRGESİ
- Âlimler olarak, öncelikle Filistin’in tümüyle İslam toprağı olduğunun ve Müslümanlara ait
olduğunun altını çiziyoruz. Filistin topraklarını özgürleştirmek, savunmak, komplolarla yüzleşmek, başta ilhak planı olmak üzere karşı karşıya olduğu tüm tehditlere karşı koymak konumu, uzmanlığı ve imkânlarına göre her Müslüman için şeri bir sorumluluktur.
- Âlimler olarak siyonistlerin ilhak suçu ve başarısızlıkları karşısında Filistin halkı ve evlatlarının desteklenmesi konusunda Müslüman halk ve yöneticileri uyarıyoruz. Aynı şekilde bu hain planın İslam ümmetini, dinini, inancını ve kutsallarını hedef aldığını vurguluyoruz.
Ayrıca Filistin halkının başarısızlığa uğraması veya siyonistlerin işledikleri suçlara karşı duramaması bu dünyada hezimet ve ahirette de bir utanç kaynağı olacaktır.
- Âlimler olarak Filistin’deki direniş gruplarını selamlıyor ve siyonistlerin ilhak planına karşı dik duruşlarını ve bu sinsi plana karşı yayınladıkları açık beyanlarında bunun kendilerine karşı bir savaş ilanı olduğunu ilan etmeleri kararlarına değer veriyoruz.
Ayrıca bu kahraman direnişin siyonist işgalcilerin işledikleri suçların cezasını verdiğini ve onlar sayesinde siyonistlerin hesaplarını tekrar gözden geçirdiği, saldırganlık ve düşmanlıkta bir adım geride durmalarını sağladığını bildiriyoruz.
Filistin direniş gruplarını da siyonist suçla yüzleşmek için pratik planlar yapmak üzere ortak bir komuta odası kurmaya çağırıyoruz.
- İslam ümmetinin siyonist güçlere karşı Filistin halkını desteklemede ve onlarla beraber olmada birlikte hareket etmeleri gerektiğinin altını çiziyoruz. Bunu da maddi ve manevi tüm imkânlarla gerçekleştirmeleri gerekmektedir.
Bilinmelidir ki bu gün ilhak planına karşı Filistin direnişine verilen destek Allah yolunda cihadın çeşitlerindendir.
- Âlimler olarak başta Fetih ve HAMAS hareketleri olmak üzere Filistin gruplarını, Filistin mutabakatının tamamlanmasını hızlandırmaya çağırıyoruz.
Çünkü birlikteliğin sağlanması ve iç cephenin güçlendirilmesi ile bölünme ve çatışmalardan feragat edilmesi, günümüzde siyonistlerin yeni planlarına karşı en öncelikli vacibelerdendir.
Âlimler olarak bu çerçevede gerçekleştirilen tüm girişimleri, grup toplantılarını, ilhak planına karşı atılan tüm siyasi adımlara değer veriyoruz ve sizleri tüm bunları kendi halkınızın diline tercüme etmeye çağırıyoruz.
- Âlimler olarak Arap ve Müslüman yöneticileri, bu siyonist suç karşısında nesillerin unutmayacağı onurlu adımlar atmaya çağırıyoruz. Bu adım, Arap ve İslami resmi sistemin(kurumların) yaşadığı çöküşü karşısında onurlu bir zorunluluktur.
Ve yöneticiler bilmelidirler ki Ahiret gününde İsra ve Miraç topraklarına karşı üzerlerine düşen sorumluluklardan mesul olacaklardır.
- Âlimler olarak belirtiyoruz ki: bazı rejimlerin siyonist güçler ile normalleşme adımları atmaları ve direnişçiler ile onlara destek verenleri suçlu konumunda görmeleri, siyonistlerin ilhak planlarına ve siyonistlerin Kudüs, El-Aksa, Batı Yaka, Gazze ve genel olarak Filistin’e karşı işledikleri suçlara fiili bir destektir. Bizler Siyonistler ile normalleşen bu rejimleri attıkları bu adımlarını geri çekmeye, Allah’a tövbe etmeye ve diri olan halkları ile beraber, düşündükleri gibi kendilerine faydasının dokunmayacağı ve konumlarını korumayacak olan bu siyonist güçlere karşı koymaya davet ediyoruz.
- Âlimler olarak, tüm bu açıklamaların altına imza atan ümmetin âlimlerine çabalarını koordine etmeye, birbirleriyle yakın iletişim kurmaya ve planlanan ilhak suçuyla yüzleşmek için ortak bir çalışmaya, koordineli ve yoğunlaştırılmış programlar ve mekanizmalar üzerinde anlaşmaya çağırıyoruz.
Çünkü İslam âlimlerini, İsra ve Miraç topraklarını savunma konusunda çabalarını birleştirme ve koordine etmede lider ve öncelikli insanlar olmalıdır.
- Âlimler olarak tüm Müslüman halkları bu siyonist ilhakı kınamak ve karşı koymak için meydanlara ve ortak alanlarda toplanmaya davet ediyoruz.
Aynı zamanda Allah yolunda hem duruş hem de söz ile cihad etmek için siyonist işgalcilerin kara yüzlerini ve çirkin adımlarını ortaya çıkarma adına hem sanal ortamlarda hem de sosyal hesaplardan çalışmalar düzenlemeye davet ediyoruz
- Âlimler olarak İslam ümmetinin evlatlarına Allah yolunda mal ile cihad ruhunu yaymaya ve canlandırmaya çağırıyoruz.
Filistin'de konuşlanmış halkımıza destek olmak için olası ve mevcut araçlarla geniş çapta hareket etmeye davet ediyoruz. Çünkü bunlar, milletimiz ve kutsallarımız için ilk savunma hattıdır.