Kabotajın, bir devletin kendi limanları arasında yük ve yolcu taşıma hakkı anlamına geldiğini aktaran Karaismailoğlu, 20 Nisan 1926 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen önemli bir kanun ile Türkiye’ye ait olmayan gemilerin Türkiye sahillerinde yük ve yolcu taşıma yapmasının önüne geçildiğini hatırlattı.

Ülkede dış ticari taşımacılığın yaklaşık yüzde 90’ının deniz yolu ile yapıldığını belirten Bakan Karaismailoğlu, “Sektörün GSMH’deki payı 18,4 milyar dolar ile yüzde 2,5’tir. Bu rakamlar da gösteriyor ki; ekonomimizde yakalanan istikrar, denizcilik sektöründe de kendini göstermiş ve denizciliğin birçok alanında önemli atılımlar gerçekleştirilmiştir. Son dönemlerde, denizciliğimizin her alanında kayda değer bir artış meydana gelmiştir. Limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 2003 yılında 190 milyon ton iken, 2019 yılında 484 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Yine aynı dönemde, konteyner elleçleme sayımız 11,5 milyona ulaşarak 4,5 kattan fazla artmıştır. Kabotaj hattındaki yük taşımacılığı 56 milyon tona ulaşmış, yolcu taşımacılığı ise 150 milyon yolcuyu aşmıştır. Yine kabotajda, 13,5 milyon araç taşınmıştır. Ülkemizin toplam dış ticareti içerisindeki deniz yolunun parasal değer olarak payı, 2003 yılında 57 milyar dolarken, 2019 yılında 222,1 milyar dolara yükselerek yüzde 290 oranında artmıştır." dedi.

“Dünya gemilerinde hizmet etmeye hazır 133 bin 721 aktif gemi adamı”

Bakan Karaismailoğlu, hükümet olarak denizcilik sektörünün ekonomi içindeki ağırlığının artmasına olanak sağlayan her adımı atmaya devam edeceklerini dile getirerek, Türkiye'nin, gemi adamı yetiştirmede dünya için önemli bir kaynak olduğunu söyledi.

Türkiye'de uluslararası standartlarda eğitim veren ve bakanlık tarafından akredite edilmiş 103 eğitim kurumunun ve dünya denizlerindeki gemilerde hizmet etmeye hazır 133 bin 721 aktif gemi adamının bulunduğunu anlatan Karaismailoğlu, denizcilik sektörünün geleceği açısından, eğitime büyük değer verdiklerini belirtti.

Karaismailoğlu, şöyle devam etti: "Bu kapsamda, İMEAK Deniz Ticaret Odası tarafından Ar-Ge ve inovasyon kültürünün gelişmesi, yeni deniz teknolojileri ile yüksek katma değerli üretim ve ihracat hedeflerine katkı sağlanması amacıyla düzenlenen 'Denizci Millet, Denizci Ülke Yarışması'nın gelecek yıllarda da sürdürüleceğini müjdelemek isterim. 2 Ocak’ta başlayan ve 27 Mart’a kadar devam eden yarışmaya, 53 fikir ve projenin başvurmuş olması denizcilik sektörüne olan ilginin de göstergesi. Ön değerlendirme süreçlerinin ardından 6 proje, 29 Haziran’da final sunumuna davet edildi. Bugün burada, ilk 3 dereceye giren projeleri açıklayarak ödüllendireceğiz."  

"Denizciliğimize 8 milyar liralık ÖTV desteği sağladık"

Adil Karaismailoğlu, Türkiye'nin 22 milyar dolarlık turizm gelirinin 4 milyar dolar civarındaki tutarının deniz turizminden elde edildiğini ifade ederek, "Sektörümüzün ekonomiye olan katkısını sağlamlaştırmak adına desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz." dedi.

Karaismailoğlu şöyle konuştu: "Denizciliğimizi desteklemek için attığımız adımlara baktığımız zaman; bunlardan biri 16 yıl önce kabotaj hattında çalışan yük ve yolcu gemilerimizin, ticari yatlarımızın, hizmet ve balıkçı gemilerimizin kullandıkları akaryakıt üzerinden alınan özel tüketim vergisine (ÖTV) son verilmesidir. O günden bugüne denizciliğimize 8 milyar liralık ÖTV desteği sağladığımızı vurgulamak isterim. Yanı sıra, Türk sahipli ancak yabancı bayraklı olan 18 grostonu geçmeyen yatların Türk bayrağına geçişi için yapılan son teşvik düzenlemesi ile KDV yüzde 1'e inmiştir. ÖTV dahil her türlü vergi, rüsum, harç gümrük vergisi ve veraset intikal vergisi dahi düşünülerek bunların tamamı sıfırlanmıştır. Yapılan düzenlemeler sonucunda bugüne kadar 7 bin 112 tekne Türk bayrağı çekmiştir. Bu vizyonla, denizcilik sektörü için sorun olabilecek her türlü konuyu ivedilikle ele aldığımızı bilmenizi isterim. Tersanelerimizin gelişimine baktığımızda ise; 2002 yılında 37 olan tersane sayımızın bugün itibariyle 83’e, yıllık üretim kapasitemizin ise 550 bin dedveyt tondan 4,53 milyon dedveyt tona yükseldiği görülmektedir. En önemlisi de bu rakamlar yükselirken, yerlilik oranlarımızda da büyük artışlar yaşanmıştır. Türkiye, lüks yat imalatında dünya üçüncüsüdür."

"Dijitalleşen denizcilik sektörünün daha hızlı ve verimli olacağına inanıyoruz"

Bakan Karaismailoğlu, sektörün önümüzdeki süreçte gelişimini sürdürerek yeni istihdamlar sağlayabileceğini belirterek, Türkiye'nin, gemi söküm endüstrisinde 2019 yılındaki 1,1 milyon groston hacmiyle dünya genelinde yüzde 8,3’lük payla Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada yer aldığını aktardı. 

Karaismailoğlu, belge başvurularının kabulü ve belge ücretlerinin tahsili dahil tüm hizmetlerde giderek artan bir şekilde e-devlete geçmeyi amaçladıklarını ifade ederek, "Dijitalleşen denizcilik sektörünün daha hızlı ve verimli olacağına inanıyoruz." dedi.  

Tüm dünyayı etkisi altına alan, Türkiye'yi de etkileyen salgının, küresel ölçekte dijital iş birliğine ilişkin yol haritasının uygulanmasına ivme katacağını anlatan Adil Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

"İçerisinde bulunduğumuz salgın döneminde deniz yoluyla taşımacılığın devam etmesinin hayati önem taşıması nedeniyle çeşitli tedbirler alınmıştır. Bu kapsamda, gemi adamı ile gemi ve denizcilik şirketlerinin sertifikalarının süreleri ile gemi denetimlerinin aralıkları uzatılmıştır. Ülkemizin denizlerde sahip olduğu bu zengin potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek, dünya denizciliğinde hak ettiğimiz yeri almamız hepimizin ortak dileğidir. Unutmayalım ki denize ve denizciliğe verilecek önem ölçüsünde Türkiye Cumhuriyeti büyüyecek ve güçlenecektir. Üç tarafı denizlerle çevrili ve dünyanın gıpta ile baktığı bir coğrafyaya sahibiz. Bu bakımdan, denizler ve siz denizciler, bizim için ayrı bir değersiniz. Bu yaklaşımla, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak denizcilik ve deniz yolları alanına dört elle sarılıyoruz."(İLKHA)