Mürza Bugün / DOĞRUHABER
2 Temmuz 1993 yılında Sivas Madımak Oteli'nde yaşanan provokasyon sonrası mütedeyyin kesim için adeta bir cadı avına dönüştü. Olaylarla hiç bir bağlantısı olmayan dindar kişiler suçsuz yere ceza aldı. 27 yıldır adalet arayışları devam eden mağdurlar ve yakınları artık mağduriyetin son bulmasını istiyor.
OLAYLAR GEÇEN 27 YILA RAĞMEN AYDINLATILMADI
Bundan 27 yıl önce 170 kişinin gözaltına alındığı, 124 kişinin yargılandığı, 33 kişinin idam, 91 kişinin çeşitli hapis cezalarına çarptırıldığı Sivas Olayları Davası mağdurları adalet bekliyor. "Kur'an'ın devri bitmiştir." diyerek, Salman Rüşdi`nin “Şeytan Ayetleri” kitabını Aydınlık Gazetesi`nde yayımlamaya başlayacağını söyleyen Aziz Nesin'in, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas Madımak Oteline gelmesiyle Sivas halkı Madımak Oteli`nin önünde toplanarak, tahrik edici cümlelere tepki gösterip protesto gösterisi yaptı. Burada yaşanan ve halen daha aydınlatılmayan olaylarda 33'ü otelde kalan, 2'si otel görevlisi ve ikisi de gösterici olmak üzere toplamda 37 kişi öldü.
SİVAS-İSTANBUL SEFERİ YAPAN BÜLENT DÜVENCİ 27 YILDIR SUÇSUZ YERE HAPİSTE
Bülent Düğenci`nin eşi Buket Düğenci “Eşim Madımak Oteli yakıldığında şehir dışında olmasına rağmen ona ceza verildi” dedi. “Biz kesinlikle onun beraat etmesini beklerken eşime en ağır ceza verildi” diyen Buket Düğenci, “Eşim o gün saat 17`ye kadar işteydi. İşten çıktıktan sonra saat 19`dan sonra Sivas`tan İstanbul`a doğru otobüs şoförü olarak sefere çıktı. Bunun birçok şahidi var. Bunu belgeleriyle ispatlamamıza rağmen bunlar mahkemede dikkate bile alınmadı. Eşimin yakalanması için gazeteler ve televizyonlarda sansasyonel haberler yapıldı. Bu kadar gündeme geldiği için de mahkeme onu bırakmadı ve ceza verdi” diye konuştu.
"İFTİRALARLA YARGILANIP AĞIRLAŞTIRMIŞ MÜEBBEDE MAHKUM EDİLDİLER"
27 önce provokatif sözlere tepki göstermek için otelin önüne giden Cafer Soykök'ün oğlu Feyzullah Soykök, “Babam cezaevine girdiğinde henüz 5 yaşındaydım. Bugün ise 32 yaşındayım… Babamla cezaevi koridorlarında yaşadığımız süreli ziyaretlerin dışında yaşadığımız hiç bir şeyi hatırlamıyorum. Babamın hiç bir kamera kaydı ve delili olmadığı halde idam ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması kabul edilemez. Hiç bir örgüt veya çeteye üye olmayan, aralarında fikir birliği dahi olmayan birbirlerini daha evvel tanımayan insanları, iftiralarla yargılayıp önce idam sonra ise ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına mahkum etmişlerdir. Biran evvel dosya tekrar açılmalı, öncelikli olarak Müslüman tutsakların esareti son bulmalı…” ifadelerini kullandı.
GAZETECİ CÜNEYT ÖZDEMİR: ASKERLERİN ÇEKİLDİĞİ GÖRÜNTÜLERİ YAYINLAYAMADIK!
Olayların yaşandığı dönemde Sivas'a giderek bir dosya hazırladıklarını ifade eden Gazeteci Cüneyt Özdemir, olay gününün görüntülerini yayınlamaktan korktuklarını itiraf etmişti. Yaşananlar hakkında yıllar sonra konuşan Özdemir, "Sivas olaylarının olduğu gün biz 32. Gün programındaydık ve oraya gidip bir dosya hazırladık. Hâlâ cevabını bulamadığım bir soru var. Dosyayı Can Dündar hazırlamıştı, ofiste çok tartışma çıkmıştı yayınlayalım mı, yayınlamayalım mı diye? Birand, 'yayınlamayalım.' dedi." ifadelerini kullanmıştı.
"ASKER NEDEN ÇEKİLDİ, KİM ÇEKTİ, ÇEKİLİN EMRİNİ KİM VERDİ?"
Yayınlanmayan görüntülere ilişkin bilgi veren Özdemir, "Sivas Katliamına (görüntülere) baktığımızda orda büyük bir halk geliyor, insanlar 'yakın laa yakın' diyor. Orada insanlar sıkışıyor ve asker geliyor. 20 kişilik elinde silah olan bir grup asker. Ve sonra o asker çekiliyor. Hep merak ettiğim şu: Asker neden çekildi, kim çekti askeri. Ellerinde silah var havaya ateş açsa bile herkes dağılır. Bir emir geliyor asker aradan çekiliyor. Aradan 26 yıl geçmiş, 26 yıldır bu soruyu merak ediyorum, kimse de sormaz bu soruyu bir-iki defa 5N1K'da buna değindim. Asker neden çekildi, kim çekti, çekilin emrini kim verdi?" şeklinde konuşmuştu.
"KORKTUĞUMUZ İÇİN YAYINLAMADIK"
Görüntüleri korkuttukları için yayınlamadıklarını itiraf eden Özdemir, "Niye yayınlamamıştık korkmuştuk. Çünkü o dönem askerin yüzde yüz otoritesinin olduğu bir dönemdi. Öyle bir şey yayınladığımız an olay çok sıcaktı, bide o dönem 'halkı askerlikten soğutma' diye bir yasa vardı. Onunla başımız beladaydı, askeri eleştiriyorsun hemen dava açılıyordu. Yani ya çekindik ya da korktuk bilmiyorum ama o görüntüleri yayınlayamadık. O da benim için bir gazetecilik ukdesidir." ifadelerini kullanmıştı.