Türkiye Diyanet Vakfı İstanbul Şubesi, Diyanet İşleri Başkanlığıyla ortaklaşa yürüttüğü "Vekâletle Kurban Kesimi" kampanyası için basın toplantısı düzenlendi.

Türkiye Diyanet Vakfı İstanbul Şubesinde düzenlenen basın toplantısından konuşan İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, 2020 Kurban Bayramı vesilesiyle başlattıkları kurban organizasyonu hakkında bilgi verdi.

Yaklaşık yarım asırdır Türkiye Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Anadolu insanının hayır hasenatını gerek ülke içi gerekse ülke dışındaki muhtaçlara, mağdurlara ve mazlumlara ulaştırma noktasında hayır köprüsü oluşturduklarını belirten Maşalı, "Bu hayır köprülerinden bir tanesi de kurban ibadeti üzerinden oluşturulmaktadır. Önceki yıllarda olduğu gibi inşallah bu yılda yine ülkemiz insanlarının kurbanlarını vekâlet yoluyla eda etmesi noktasında vakfımız bu ibadetin yerine getirilmesi noktasında halkımıza hizmet sunmak için çalışmalara başlamış bulunmaktayız." dedi.

"Geçen senen 453 bin 560 hisse vatandaşlarımız tarafından vakfımıza emanet edildi"

Geçen senen yaptıkları kurban çalışmaları hakkında bilgi veren Maşalı, "Kurban evvel emirde bir ibadettir. Hem Allah’a yakınlığımızı arttıran bir ibadet hem de birbirimize yakınlaştıran bir ibadettir. İbadet olması hasebiyle kurban yerine getirilirken bir takım ilke ve esaslara riayet edilmesi gereken dini bir vecibedir. Başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfı bu ibadeti yerine getirme noktasında halkımızın verdiği, vereceği vekâleti dini açıdan gereken kuralların yerine getirilmesi açısından üst düzey bir hassasiyete sahiptir. Bu anlamda geçen sene başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yürütülen vekâletle kurban kesimi organizasyonunda 453 bin 560 hisse vatandaşlarımız tarafından vakfımıza emanet edildi. Türkiye içerisinde 424 kesim yerinde kesim gerçekleştirildi. Yurt dışında ise 149 ülkede ve 423 bölgede halkımızın bu emanetlerinin ifası noktasında gerekli çalışmalar yapıldı." diye konuştu.

"Salgın bizi daha az yerde kurban kesmeye zorunlu kıldı"

Bu sene yaşanan salgın hastalık sebebiyle yurt içi ve yurt dışında daha az sayıdaki merkezde kesim işleminin yapılacağını belirten Maşalı, "Türkiye’de 77 il ve 232 ilçede inşallah halkımızın bize emanet edeceği kurbanların kesimi gerçekleştirilecek. Yurt dışında ise, 75 ülke ve 287 bölgede kesimler yapılacak. Tabi ki, Türkiye Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri başkanlığımızın yurt dışında da temsilcilikleri var. Dolayasıyla salgın sebebiyle her ne kadar önceki yıllara oranla daha az yerde kesim yapmaya zorunlu kılsa da gerek yurt içi gerek yurt dışında halkımızın emanetini layıkıyla yerine getirme noktasındaki çalışmalarımız devam ediyor.

"Kurban vekâletleri nasıl ulaştırılabilir?"

Türkiye Diyanet Vakfı İstanbul Şubesi olarak halkın kurban organizasyonundan haberdar olmak için şehrin merkezi yerlerinde ve havaalanlarında stant kurdukların ı hatırlatan Maşalı, "Vekâlet vermek isteyen vatandaşların tüm il ve ilçe müftülüklerine bağış yapabilecekleri gibi stantlarda görevli olanlara da vekâlet verebilirler. Aynı zamanda tüm camilerdeki diyanet görevlisi imamların da bu anlamda aracılar.  İmamlar vasıtasıyla da vekâletlerini ulaştırabilirler. Online olarak da kurban vekâleti verilebileceği gibi telefon üzerinde de vakfımıza ulaşarak vekâlet verebilirler." şeklinde konuştu

"Salgın, dünyada olanları yeniden değerlendirmemize imkân sağladı"

Mağdur ve muhtaçlara yönelik yapılması gerekenlerin gerektiği şekilde yapılmamasından ötürü insanlık olarak topyekûn şekilde salgın hastalıkla karşı karşıya kaldığımızı belirten Maşalı, son olarak şu ifadelere yer verdi: "Bütün insanlığın topyekûn maruz kaldığı bir salgın var. Bu kurban bayramı böyle bir salgının arifesine denk geldi. Aslında bu salgın bizim hem hayatımızı, dünyayı, dünyada olup bitenleri anlamlandırma, yeniden değerlendirme imkânı verdi. Yaşanan bu salgında belki bizim mazlum, mağdur, muhtaç insanlara karşı yapmamız gereken ödevleri yapmamamızın, o noktada ihtiyaç sahibi kardeşlerimize ya da dünyada zulme uğrayan, yerinden, yurdundan, vatanından göçe, hicrete zorlanan muhacir kardeşlerimiz var. Hem ülkemizde hem de dünyanın muhtelif yerlerinde mağdur, muhtaç, mülteci kardeşlerimiz var. Dünyadaki bu mağduriyetin, belli bölgelerdeki insanların yaşadığı mağduriyetin, zulmün, haksızlığın ve onların içerisinde bulunduğu sıkıntının giderilmesi noktasında belki yapmamız gerekenleri yapmadık, atmamız gereken adımları atmadık. Burada bir takım ihmallerimiz, kusurlarımız oldu. Pandemi vesilesiyle neden insanlık topyekûn olarak böyle bir sıkıntıya maruz kaldı? Sorusuna verilecek cevap belki de mazlum, muhtaç kardeşlerimize dönük yapmamız gerekenleri yapmamamızdan dolayı olabilir." (İLKHA)