Yapılan araştırmalara göre Avrupa'da mezbahane ve et fabrikalarında meydana gelen 37 salgında 4000'den fazla işçi koronavirüse yakalandı. Şimdiye kadar dokuz et fabrikası ise kapatıldı.
Düşük sıcaklıklardaki çalışma koşulları ve birbirine yakın çalışan işçilerin enfeksiyon kapmaya etkisi olduğu belirtiliyor. buna karşın İngiltere hükümeti ve İngiliz Kamu Sağlığı'nın ise dünya genelinde et fabrikalarında COVID-19 bağlantısını araştırdığı dile getirildi.
Aynı zamanda ABD'deki fabrikalarda gizlice ve araştırma amaçlı çalışan bir işçi stresli çalışma koşullarının iş bırakma oranını hayli arttırdığını ifade etti.
En büyüğü Almanya'daki salgındı
Geçen haftalarda Almanya'da, Avrupa'nın en büyük kesimhanelerinden birinde 1500'den fazla işçide koronavirüs tespit edilmesi üzerine yeniden sokağa çıkma yasağı önlemleri getirilmişti. Greenpeace örgütü araştırma ekibine göre Almanya'daki, Mart ayından bu güne Avrupa'nın et paketleme fabrikaları ve mezbahanelerinde patlak veren salgınların en büyüğü idi.
İngiltere'de West Yorkshire'da ise Asda'ya et tedarik eden 60 çalışan virüse yakalanırken, Wales bölgesinde iki et işleme fabrikası salgınlara yakalandı, Anglesey'deki bir tavuk fabrikasında ise en az 150 işçide virüs tespit edildi. Yine yakın bir tarihte İngiltere Midland'da bir domuz fabrikasındaki bir düzine çalışanın virüs testinde pozitif oldukları ortaya çıktı. İrlanda'da da yine Greenpeace tarafından et fabrikalarındaki 20 salgında 1114 koronavirüs vakasının yetkililerce rapor edildiği aktarıldı. Hollanda, Fransa ve İspanya'da da benzeri gruplar kayıtlara geçti.
“Mezbahaneler virüs yatağı”
Öte yandan ABD'den Sorumlu Tıp Hekimleri Komitesi (Physicians Committee for Responsible Medicine) kurucusu Neal Barnard, mezbahanelerin COVID-19'un virüs yatağı olduğunu söyledi. Gıda ve Çevre İhbar Ağı'nın verilerine göre ABD'de de en az 33.823 et fabrikası çalışanının testi pozitif sonuç verdi ve bu kişilerden 116'sı hayatını kaybetti. Güney Dakota'da koronavirüs vakalarının yarıdan fazlası bir mezbahanede ortaya çıktı.
ABD'de Animal Equality US adlı bir örgütün üyesi olarak çeşitli kesimhanelerde gizlice çalışan Sean Thomas çalışma koşullarının çok stres verici olduğunu anlattı. “Tipik bir Amerikan kesimhanesinde aynı anda 1000 kişi çalıştırabilirsiniz. Çok hızlı çalışmanızı isterler, dakikada 33 kuş asmalısınız. Herkes elinden geldiği kadar hızlı hareket etmeli ki yanınızda çalışan kişiden ve kalabalıktan hareket edecek alan bulamazsınız. Şirket her gece yeni işçi arayışına girer çünkü birçok insan ‘Ben bunu yapamıycam, hiç ara verilmiyor, elimi kolumu dinlendirecek zamanım yok. İstediğim zaman lavaboya bile gidemiyorum' der. İşin yoğunluğu birçok insanın anlayamayacağı türden” diye konuştu.