Haber Merkezi

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde kurulan Sosyal Medya Çalışma Grubu, sosyal medya platformları ile YouTube ve Netflix'te çocuk istismarına yönelik 587 yayın ve içeriğe erişim engeli getirdi. Geçtiğimiz hafta gündeme getirdiğimiz "Çocuklar sosyal ağlara takılmasın: Online tehlike!" manşetinden sonra konuyla ilgili Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk açıklama yaptı. Bakan Selçuk, çocukları çevrimiçi mecraları, dijital oyunlar ve sosyal medya üzerinden maruz kalabilecekleri tehlikelere karşı korumak amacıyla Bakanlık bünyesinde oluşturulan "Sosyal Medya Çalışma Grubu"nun yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Sosyal Medya Çalışma Grubu uzmanlarınca internette çocukların gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek, ihmal, istismar, müstehcenlik ve şiddet içeren oyun, uygulama ve içeriklere yönelik sıkı bir takip mekanizması yürütüldüğünü anlatan Selçuk, “Pedagog ve psikologların yer aldığı uzmanlarımız, internette, sosyal medyada çocukları, aile yapısını tehdit edebilecek paylaşımlara karşı inceliyor. İhmal ve istismar içeriği tespit edilen oyunlar, sosyal medya içerikleri ve internet sitelerine yönelik yasal işlemlerin başlatılması için anında girişimde bulunuyoruz." Diye açıklamada bulundu.

AİLELERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

Bakan Selçuk, özellikle ihmal ve istismar gibi suçların tespit edilmesi durumunda da savcılıklar nezdinde girişimler yapıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Çocukların korunması için verdiğimiz bu mücadelede ailelerimize de büyük görev düşüyor. Çocukların kişisel bilgilerini, özel yaşamına ait fotoğraf ve videoları paylaşırken, hassasiyet gösterilmesini rica ediyoruz.” Selçuk, Bakanlık Sosyal Medya Çalışma Grubu'nun bugüne kadar girişimde bulunduğu zararlı içerikler arasında çocukların kendilerine zarar vermesini teşvik eden ve kamuoyunda da tartışma konusu olan “Mavi Balina”, “Momo”, “Mariam” gibi oyunlarında bulunduğunu belirtti.

ÇOCUKLAR İÇİN SANAL TEHLİKE!

Telefon tablet ve bilgisayarların ilgi çekiciliği nedeniyle çocukların oyun alışkanlıkları tamamen değişti. Parklarda oynayan, sokaklarda koşturan çocuklar yerine, internet başında saatlerce zaman geçiren çocukların sayısı her geçen gün artıyor. Bu da internette bulunan tehlikelere karşı çocuklarımızı korumak konusunda daha dikkatli olmamızı gerektiriyor. Bu tehlikelere dikkat çeken uzmanlar da her fırsatta ailelere uyarılarda bulunuyor. İnternette çocukların gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek, ihmal, istismar, müstehcenlik ve şiddet içeren oyun, uygulama ve içeriklere karşı ailelere önemli görevler düşüyor. Bunların başında çocukların en çok rağbet ettiği video paylaşım sitesi YouTube geliyor. Geçtiğimiz haftalarda çocuk istismarı içeren içeriklerle ilgili gündeme oturan YouTube'da, çok sayıda istismar içerikli paylaşımda bulunan hesap bulunuyor.

SOSYAL MECRALARDA ZARARLI İÇERİKLER YAYGIN

Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, sosyal medya platformlarındaki içeriklere çocukların sınırsız ve denetimsiz şekilde ulaşabildiğini belirterek, "YouTube’da pek çok Türkçe ve yabancı kanal gerçek hikâye vurgusu ile ergen ve çocukların ilgisini çekiyor. Cinsel istismar konulu hikâyeler ile aile, arkadaş ve öğretmenlerle olan çarpık ilişkileri, madde bağımlılıklarını normalleştirmeye ve özendirmeye çalışıyorlar." dedi.

SOSYAL AĞLARDAKİ KÖTÜ NİYETLİ KİŞİLERE DİKKAT!

Çocuk istismarı konusunda ailelere büyük görevler düştüğünü dile getiren Eraslan, "Görüntü ve mesajların ifşa edilmesi sosyal ağlarda sıklıkla karşılaşılan bir problem haline geldi. Kullanıcılar bunun yasal bir suç olduğunun farkında değil. Sosyal ağlardaki kötü niyetli kişiler, cinsel içerikli veya çıplaklık içeren ve ‘nude’ olarak adlandırılan fotoğrafları anonim hesaplar ile gençlerden ve çocuklardan isteyebiliyor. Bir kere elde edilen görüntüler veya mesajlar sonrasında ise tehdit ve şantaj süreci başlayarak para ya da farklı istekler talep ediliyor. Özellikle 18 yaşın altındaki sosyal medya kullanıcıları ifşa edilme korkusuyla veya ifşa edildiğinde büyük psikolojik sorunlar yaşayabiliyor, korku ile yanlış davranışlara devam edebiliyor, hatta bu durum intiharla sonuçlanabiliyor. Ülkemizde ve dünyada bu durumdan kaynaklanan pek çok olay yaşandı." diyerek durumun vahametine dikkat çekti.

AİLELER SÜREKLİ TAKİP ETMELİ

Çocuk istismarı konusunda ailelere büyük görevler düştüğünü dile getiren Prof. Dr. Eraslan, şunları kaydetti: "Bazı içerikler çok profesyonelce ve kurallara aykırı değilmiş gibi hazırlanabiliyor. Denetim mekanizmaları bu noktada yetersiz kalabiliyor. Bu yüzden ailelerin sürekli takip etmeleri ve içerikleri inceleyerek istismar gibi durumların olmadığına emin olmaları önemli. Öncelikle çocukların kriminal saat dilimlerinde çevrimiçi olmadıklarından emin olunmalı. Bu saatler çocuklar açısından en tehlikeli saatlerken aileler tarafından denetim ve tespitlerin daha az olduğu saatlerdir. Aileler çocuklarının YouTube ve diğer platformlarda ne tür içerikleri izlediklerini gösteren geçmiş kayıtlarını incelemelidir. Ayrıca çocuklarının abone oldukları kanalları mutlaka kontrol etmeli hatta o kanallara kendileri de abone olmalı. Bu sayede aileler her yüklenen içeriği çocuklardan önce izleyerek müdahale edebilir. Çocukların geçmiş kayıtlarında ve abone oldukları kanallarda uygunsuz içeriklere rastlanıyorsa bu içeriklerin zararlarından bahsedilmelidir. Eğer süreç devam ediyorsa ve sonuç alınamıyorsa bir uzman eşliğinde duruma müdahale edilmeli. Aileler çocuklarının YouTube ve diğer hesaplarında doğum yılının doğru olup olmadığını kontrol etmeli. Çünkü doğum yılı daha yüksek yaş olacak şekilde girildiğinde bazı filtreler devre dışı kalabilir."