ELAZIĞ - Murat Nehri üzerinde bulunan ve 12. yüzyıl Artuklu dönemine ait olan tarihi Palu Köprüsü`nde yapılan restorasyon çalışmaları bitti. 2008 yılı içerisinde restorasyon çalışmalarına başlandı. Köprünün mevcut halinde 2 bin 500 ile 3 bin metre küp arasında beton vardı ve köprü bu betonlardan arındırıldı. Daha sonra köprünün orta kısmından akan su tahliye edildi.


Temelden başlanılan çalışmalar aslına uygun bir şekilde yürütüldü. Daha sonra üst yapıyı tamamlanarak ışıklandırılması yapıldı. Tarihi Palu Köprüsünün Restorasyonunu 8. Bölge Müdürlüğü ve Karayolları Tarihi Köprüler Şube Müdürlüğü tarafından 2008 yılında yükleyici firmaya ihale edilmişti.


Tüm köprünün restorasyon işlemi 2 yılda bitirilmesine rağmen bağlantı yolları 2011 yılında ihale edilerek 2012 yılında tamamlandı. İlçede çok sayıda bulunan tarihi ve kültürel varlıklardan biri olan eski Palu Köprüsü de Murat Nehri üzerinde bulunuyor. İpek Yolu güzergahındaki tarihi köprü, döneminde kuzeydoğu-güney bağlantısını sağlıyordu. 1960 yılında çıkan yangında tahta kısımları yandığı için kullanılamaz hale gelen ve 1996 yılında onarılan 4 metre eninde 160 metre uzunluğundaki tarihi köprü, 2008 yılına kadar eski ayakları üzerine dökülen beton ve eklenen çelik kirişlerle hizmet veriyordu.


Osmanlı döneminde de birçok kez onarılan köprünün, Bağdat Seferi`ne çıkan 4. Murat tarafından yeniden yapıldığı yazıyor. Körünün diğer tarafında Şeyh Said`in dedesi Şeyh Ali Septi HZ. Camisi ve Şeyh Said Efendinin oğlu Şeyh Selahaddinin mezarı bulunuyor. Her yıl özellikle bayramlarda ziyaretçi akınına uğrayan cami ve türbede köprünün olmayışından dolayı ziyaretçiler yürüyerek gitmek zorunda kalıyordu.


Tarihi Palu Köprüsü: Selçuklu döneminde(1075 - 1308) yapılmış olup uzunluğu 200 metredir. Genişliği ise 4 metredir. Kuzeybatı - Güneydoğu aksındadır. Köprünün taşıyıcı ayak unsurları, düzgün kesme taştan yapılmıştır. Köprü on gözlüdür.


Sınıflandırmalarda 2 veya çok sayıdaki kemerler arasında, yükseklik ve genişlik bakımından büyük fark göstermeyen köprü, yolunun düz olduğu köprüler sınırına girer. Tipi doğrudan büyük etken, nehir yatağının derinliği ve genişliğidir.


Esas yatağın yaygın oluşu, köprü boyunu uzatmıştır. Bu nedenle göz adedi fazlalaştırılmıştır.


Bu kuruluşta da düz tabliye kullanılmıştır. Köprüye batı yönünden bakılınca (Palu Yönünden) göz kırık kemerli 2,3,4,5, ve 6 göz, sivri kemerli 7 göz şeklinde, ayağın ortası sivri kemerli 8 göz sivri kemerli 9, 10 göz aslında olmayıp yol seviyesine getirilmek için sonradan yapılan ayakların arasındaki gözlerdir. (Ebubekir Alkan - İLKHA)