Psikolog Sun, YKS'nin hayati bir mesele gibi görülmemesi gerektiğine belirtti.

Her yıl tekrarlanan sınavların öğrencilerin hayatlarında bir dönüm noktası gibi algılanmasının yanlış bir tutum olduğunu ifade eden Sun, öğrencilerin sınavları, hayatlarının merkezlerine almaması gerektiğini, aksine telafisi olan bir durum olduğunu söyledi.

Sınav öncesi günde öğrencilerin istirahate çekilmesi gerektiğini belirten Sun, öğrencilerin kaygı ve telaştan uzak kalması için kendilerini izole etmeleri gerektiğine kaydetti.

Sınav esnasında da oluşabilecek kaygının çok normal bir durum olduğunu vurgulayan Sun, öğrencilerin böyle anlarda korkup paniğe kapılmadan derin nefes alarak, su içip daha çok iyi olduğu alanda soru çözme gibi tekniklerle bu durumu atlatabileceğini belirtti.

“Sınav dediğimiz olgu hayati bir mesele değildir”

Sınavları hayati bir mesele gibi görmenin aksine telafisi olan bir durum olarak değerlendiren Uzman Psikolog Sadık Sun, “Öncelikle şunu belirtmek istiyorum; sınav dediğimiz olgu hayati bir mesele değildir. Öğrencilerin hayatlarında ‘bir dönüm noktasıdır’ şeklindeki düşünce kesinlikle yanlış bir düşüncedir. Çünkü bu gözle bakıldığında başka seçenekler yokmuş gibi davranmış olacağız. Nitekim sınav sonuçları da kötü gelirse hayatın artık biteceği ve rezil olacağız düşüncesi gibi düşüncelere sebep olacaktır. Aksine böyle durum yok. Örneğin; sınavı çok kötü geçenler hayatlarının geri kalanında çok daha güzel yerlere geldiğini görebiliyoruz. Hatta sınavları kötü geçenlerin yanlarında birçok işçi çalıştırabilecek güce de eriştiğini görebiliyoruz. Kısacası öğrenciler, sınavı çok hayati bir duruma getirmeden telafisi olan bir durum olarak görmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Sınav öncesi öğrenciler; uyku, beslenmelerine dikkat edip kaygıdan uzak durmalı”

YKS öncesi öğrencilere önemli tavsiyelerde bulunan Sun, şunları söyledi: “Hafta sonu sınava girecek öğrencilerimiz, son günde şu özelliklere dikkat etmesi gerekiyor: Çevresinde kaygılı olan veya kaygıyı diğer insanlara aşılayabilecek kişilerden uzak durulması gerekiyor. Çünkü duygular bulaşıcıdır. Yine aileleriyle veya akrabalarıyla baskı altına girebilecek telefon konuşmalardan kendilerini uzak tutmaları gerekiyor. Ailelere de tavsiyem, öğrencileri baskı altına alabilecek ‘yeğenim sana güveniyorum veya sen sınavı yaparsın’ gibi söylemlerden kaçınmaları gerekiyor. Bundan dolayı sınav öncesi son günde çocuklarını bu tür telefon konuşmalarına maruz bırakmasınlar. Yine öğrenciler uykularını güzel bir şekilde almalılar. Beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Spor yapmaları da sınavlarına olumlu katkı yapacaktır. Eğer genel spor yapamayacaklarsa da küçük egzersizler yapmaları fayda sağlayacaktır.”

"Paniğe gerek yok"

Sınav esnasında öğrencilerde kaygının oluşmasının çok doğal olduğunu belirten Sun, aksine oluşacak kaygı öğrencileri daha tetikte tutacağını söyledi.

Sun, “Sınavın yüzde 10’u çok kolay, yüzde 20’si kolay, yüzde 40’ı normal sorular, yüzde 20’si zor ve son olarak yüzde 10’u çok sorulardan oluşuyor. Bunlardan ötürü bir öğrencinin sınav kitapçığı belki çok zor sorulardan başlıyor olabilir. Bu yüzden kendini biraz kötü hissedip kaygı oluşabilir. Kaygı düzeyi yüksek de olabilir. Bunlar hiçbir problem değil. Zaten kaygı düzeyi yüksek olursa insanı daha çok tetikte tutar. Kısacası sınav esnasında bunlar çok normal şeyler. Öğrencilerin paniğe kapılmasına gerek yok.” dedi.

“Kaygı hissedilirse en iyi alandan soru çözülebilir”

Öğrencilerin sınav esnasında yaşayacağı kaygıyı çok rahat kontrol edebileceğini belirten Sun, son olarak şunları kaydetti:

“Öğrenciler sınav esnasında kaygı hissederse en iyi yaptığı alandan soru çözebilir. Kaygı düzeyi düşünce normal denemelerde nasıl çözüyorsa o moda dönebilir. Yine sınav esnasında kaygı ve stres yaşanılırsa öğrenciler, yanında bulunan su şişesinden birkaç yudum su içebilir. Hatta abdest alınan noktaları hafif hafif ıslatırsa bu da öğrenciyi rahatlatacaktır. Ayrıca kaygı esnasında öğrenciler, burundan derin nefes alarak nefesi içinde biraz tuttuktan sonra ağızlarından bırakabilir. Yine sınav esnasında kendine telkinlerde bulunup bunun sadece bir sınav olduğunu ve sınavın kötü değil de iyi geçeceğini söyleyebilir.”(İLKHA)