Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından pandemi sonrası başlayan yeni normalleşme sürecinde şehrin, gastronominin yanı sıra sağlıklı lezzetin başkenti unvanını da kazanmasını sağlamak amacıyla restoranlarda alınan koruyucu önleyici tedbirleri yerinde görmek ve Gaziantep'in eşsiz lezzetlerinden yola çıkarak oluşturduğu “Gaziantep Yaz Menüsü"nün tanıtımı yapıldı.
Gaziantep Mutfak Sanatları Merkezi'nde düzenlenen Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Toker Ergüder ve Sağlık Uzmanı Doktor Ender Saraç’ın katıldıkları toplantıda, Covid-19 pandemisinin ardından yemek kültürü ve yapılması gerekenler anlatıldı.
“Pandemiden sonra özellikle gastronomi turizminde özel bir çalışma yaptık”
Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yeni bir dünya kurulduğuna dikkat çekerek, "Yeni dünyada pandemiden sonra yapmamız ve yapmamamız gerekenler var. Şehir ekonomisinin canlılık kazanması adına üzerimize düşün sorumluluklar var. Şehir ekonomisinde bugün biz pandemiden sonra özellikle gastronomi turizminde özel bir çalışma yaptık. Bu çalışmada bütün girdiğimiz restoranların, tesislerin, sosyal mesafeden dezenfekteye kadar birçok önlemin alınmasını sağladık. Bunun dışında fiziksel teması en aza indirgemek amacıyla karekod sistemini getirdik. Bu yeniden yapılanmada büyük bir eğitim faaliyeti başlattık. Mutfak Sanatları Merkezi eğitimde öncü oldu. Gelen misafirimizin yanında tek kullanımlık masa örtüleri açılıyor, mutfaktan steril bir şekilde servisimiz sağlanıyor. Hizmet servisi çok önemli işletme ve işletmede çalışan personellerimizin her biri eğitimden geçti.” dedi.
“Sağlıklı lezzetin başkenti olma konusunda iddiamız var”
Mutfak Sanatları Merkezi'nde yaptıkları çalışmayı şehrin genelinde yaydıklarını belirten Şahin, şunları söyledi:
“Eğitimlerimizi verdik. Şu ana kadar 80 restorana 'Fıstık gibi' sertifikalarını verdik. Pandemiden sonraki süreçte, ‘lezzetin başkentini sağlıklı lezzetin başkenti nasıl yapacağız?’ sorusuna yanıt arayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gastronomi demek istihdam demektir. Gastronomi demek şehir ekonomisi ve dünya ekonomisi demektir. Pandemi sürecinin ardından bağışıklık sistemini güçlendirecek her bir anahtarı bulduk. Ender Saraç'ın verdiği çok önemli bir reçete var. Antep'in yaz mutfağı, Türkiye'nin ve dünyanın gastronomi reçetesini oluşturacak. 'Gaziantep'e gelme zamanı' ve 'Ağzımızın tadı geldi' diyoruz. Yeni bir dünya kuruluyor. Bu dünya hareketlilik, şehir planlaması, beslenme alışkanlıkları konularında yapılması ve yapılmaması gerekenlerle ilgili çalışma yapacağız. Ama herkesi dinlediğimizde şunu görüyoruz ki lezzetin başkenti olmakla birlikte sağlıklı lezzetin başkenti olma konusunda iddiamız var. Bereketli hilalden çıkan sumaktan umru duta, zahter, menengiç kahvesine hepsi Coronavirus’e karşı vücudun bağışıklığın arttırıyor ve koruyor.”
Sağlık Uzmanı Doktor Ender Saraç da Gaziantep'in çok önemli yöresel lezzetler ve doğal ürünlere sahip olduğunu belirtti.
Gaziantep yöresine özgü Coronavirus'e karşı hazırlanan menüden bahseden Saraç, Gaziantep'te bağışıklığı güçlendiren pandemiye karşı şifa oluşturan kaynaklar kullanılarak ürünlerin orjinalliğini bozmadan bir menü hazırladıklarına dikkat çekti.
“Virüsün ağız yoluyla bulaşmasını engelleyen çok güçlü bir antioksidan oluşturduk”
Başlangıçta urmu dutundan şeker eklemeden bir şerbet hazırladıklarını anlatan Saraç, “Bu şerbet özellikle ağız yaralarını iyileştiren ve virüsün ağız yoluyla bulaşmasını engelleyen çok güçlü bir antioksidan oluşturduk. Sumak ve sumak ekşisinden de bir sorbe yaptırdık. Bu sorbe de bilindiği üzere önemli yemek davetlerinde ağız tadını nötrlemek için sorbe verilir. Sumak pandemi döneminde çok konuşuldu. Tedavi sürecinde sumak belki tek başına bir mucize değil ancak sumak sorbe hem serinletmek hem de bağışıklığı güçlendirmek ve virüse karşı mücadele etmek için şahane bir yaz serinleticisi oldu.” dedi.
“Zahter hem kolestrolü düşürüyor hem de şekeri düşürüyor”
Menengiç kahvesinin de soğuk kahve olarak hazırlanarak çarpıntı yapmayan, tansiyon yükseltmeyen bir kahve olduğunu belirten Saraç, “Bu arada D3 vitamininin yüksek olması Coronavirus’e yakalanma riskini azaltıyor. Yakalanmanız durumunda da ölme riskinizi azaltıyor. O nedenle D3 kaynağı yüksek oranda kalsiyum içeren asma yapraklı katı cacık, yaptık. Bu besin hem kemikleri güçlendiriyor hem de güneşlenmeniz durumunda bağışıklığınızı güçlendirecek. Zahteri çok duyduk, bilindiği üzere kekikte virüsü öldüren doğal bir kimyasal bulunuyor. Zahterin kekikten bir tık üstün olduğunu söyleyebiliriz. Zahter hem kolestrolü düşürüyor hem de şekeri düşürüyor. Aynı zamanda da zahteri sakinlik verici, kolostrol ve şeker düşürücü içindeki doğal maddelerle buzlu çay olarak hazırladık. Mayasıl otu ise mideyi rahatlatıyor ve nefesi açıyor.” ifadelerini kullandı.
“Meyan Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nin vazgeçilmez bir ürünü”
Meyan kökü şerbetinin de enerji vererek doğal kortizon etkisini daha az yan etkiyle yaparak olumlu bir etki yapabildiğini belirten Saraç, “Meyan Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nin vazgeçilmez bir ürünü. Bu ürün de doğal kortüzon içeriyor. Fakat kortüzonun onda birinden daha az yan etkisi bulunuyor. Düşük tansiyon, halsizlik ve sıcak basmasının yanı sıra Coronavirus’te mecbur durumlarda hekim kontrolünde kortüzon kullanılabiliyor.” şeklinde konuştu.
“Pandemi döneminde ortalama 240 bin ton kilo aldı”
Coronavirus ile mücadele sürecinde evde kalınan dönemde kişi başı ortalama 3 kilo alındığını ifade eden Saraç, “Tabi bu arada ülke olarak ciddi oranda bir kilo alma durumumuz mevcut. Türkiye pandemi döneminde ortalama 240 bin ton kilo aldı. Kişi başına yaklaşık 3 kilo alındı. Bu kiloları vermek için iyi beslenmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Program Yöneticisi Prof. Dr. Toker Ergüder de Covid-19 sürecinde Gaziantep'te alınan tedbirleri yerinde inceleme fırsatı bulduklarını kaydetti.
“Türkiye’de fiziksel aktivite, beslenme, tütün, alkol kullanımına bağlı sağlık problemleri oluşuyor”
Coronavirus’e karşı uygulamaları yerinde gördüklerini belirten Ergüder, “Lokantalar ve diğer yerlerde Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tavsiyeleri doğrultusunda ilerlenildiğini gördük. Amacı da özellikle salgın sonrasında Gaziantep’te sağlıklı beslenme ve fizik hareket, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi konusunda ‘Ne tür çalışmalar yapabiliriz?’, ‘Gaziantep Mutfağını sağlıklı mutfak olarak nasıl tanıtabiliriz?’ bunun da çalışmalarını beraber yapacağız. Türkiye’de fiziksel aktivite, beslenme, tütün, alkol kullanımına bağlı sağlık problemleri oluşuyor. Gaziantep Mutfağı daha da sağlıklı hale getirilerek bu riskleri azaltması için önemli çalışmaları başkanımızla yapmak istiyoruz.” dedi. (İLKHA)