Musa Azak - DOĞRUHABER

Sözde kadın haklarını korumak amacıyla çıkartılan ve birçok ülkenin şerh koyarak imzaladığı, birçok ülkenin ise aile değerlerine uymadığı gerekçesiyle reddettiği İstanbul sözleşmesi, Türkiye tarafından şerhsiz olarak imzalanıp kabul edildi. ‘Kadını koruyacak-koruyor’ denilerek bazı kesimlerce hala savunulan İstanbul sözleşmesi sonrası kadın cinayetleri ve kadına şiddet adeta tavan yaptı. Sözleşmenin kabul edildiği tarih olan 2012 tarihinden itibaren “kadın cinayetleri son 7 yılda yüzde 1400, kadına şiddet davaları yüzde 366, cinsel taciz yüzde 449, kadın cinayetleri yüzde 566 arttı. İçişleri Bakanlığı verilerine göre, “2014-2017 yılları arasında cinsel şiddet mağduru olduğu gerekçesiyle güvenlik birimlerine getirilen kız çocuğu sayısında yüzde 67 artış yaşandı. Veriler, eril şiddetin en çok 11 yaşından küçük kız çocuklarını hedef aldığını gösteriyor. 2014'te cinsel şiddet nedeniyle mağdur sıfatıyla güvenlik birimlerine 1 bin 304 kız çocuğu varken, bu sayı 2017 yılında yüzde 96 artışla 2 bin 536'ya yükseldi.”

BOŞANMALAR ARTTI EVLİLİKLER AZALDI

Boşanma sayısı, 2008 yılında 99 bin 663, 2009 yılında 114 bin 162, 2010 yılında 118 bin 568, 2011'de 120 bin 117, 2012'de 123 bin 325, 2013'te 125 bin 305, 2014'te 130 bin 913, 2015'te 131 bin 830, 2016'da 126 bin 164 düzeyindeydi. Böylelikle 10 yılda boşanan toplam çift sayısı 1 milyon 218 bin 458'e ulaştı.

750 BİN ERKEK EVDEN UZAKLAŞTIRILDI

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na yansıyan verilere göre son iki buçuk yılda tam 746 bin 336 baba evinden koparıldı. Kanun kapmasında 2017’de 295 bin 618, 2018’de 358 bin 499, 2019’da Nisan ayına kadar ise 92 bin 219 erkeğe evden uzaklaştırma cezası verildi. Bu sayının yılsonuna kadar 1 milyona yaklaşacağı tahmin ediliyor.