BM Libya Destek Misyonundan (UNSMIL) yapılan yazılı açıklamada, İnsan Hakları Konseyinin dün aldığı karar doğrultusunda, Libya, Uluslararası Araştırma Komisyonu (FFML) kurulmasını memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
UNSMIL, açıklamasında, bu soruşturma mekanizmasının BM, BM Libya Uzmanlar Heyeti ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) çalışmalarını desteklemesini, ulusal yargı ve diğer ilgili makamların kapasitesini artırmasını, insan haklarına yönelik ihlallerden hesap sorulmasını temin etmesini öngördüğünü belirtti.
FFML'nin oluşturulduğu karar doğrultusunda, bu görevi gerçekleştirmek için İnsan Hakları Konseyi Başkanlığının bağımsız ve tarafsız uzmanlar atayacağı; Libya'da 2016'dan bugüne insan hakları yasalarına yönelik ihlal ve suistimallerin belgeleneceği belirtildi.
Faillerin adalete teslimi için FFML'nin delil de toplayacağı ifade edilen açıklamada, Libyalı tüm aktörlere, Libya Uluslararası Gerçekleri Araştırma Komisyonunun, ülke topraklarının tamamına engelsiz ve ertelemesiz ziyaret imkanı tanınması ve bu komisyonun üyelerinin istedikleri isimlerle özel görüşebilmesine imkan tanınması çağrısı yapıldı.
Libya İçişleri Bakanlığı, kararı memnuniyetle karşıladı
Libya İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, BM'nin kurduğu komisyonun memnuniyetle karşılandığı, komisyonun, faaliyetlerini başarıyla yürütmesi için ellerindeki imkanların kullanılacağı duyuruldu.
Ülkedeki "çetelerin işlediği suçların araştırılması" için yapılan çağrıya yanıt verilmesinin takdir edildiği belirten açıklamada, son dönemde başkente yönelik saldırıların ardından "sivillerin canı, toplumun maddi ve manevi varlığının zarar gördüğü" vurgulandı.
BM'nin açıkladığı rakamlara göre, ülkede son dönemde, Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi olarak kullandığı başkentin 90 kilometre güneydoğusundaki Terhune vilayeti başta olmak üzere, 8 toplu mezar bulunmuştu.
Terhune'de insan haklarını ihlal eden eylemlerde bulunmakla itham edilen Hafter'e bağlı yerel milis grubu "Kaniyat Birlikleri", kent içinde kendilerine rakip veya muhalif gördükleri aşiret ve aileleri ayrım gözetmeksizin hedef almakla suçlanmıştı.
UCM, Libya'daki toplu mezarlara ilişkin bilgilerin, savaş suçu ya da insanlığa karşı suç işlendiğine dair delil teşkil edebileceğini duyurmuştu.