İranlı İşçiler Haber Ajansı ILNA'ya konuşan Necefpursani, Mansuri'nin 10 Haziran'da ülkeye dönüş için İran'ın Bükreş Büyükelçiliğine müracaat ettiğini ve kendisinden Tahran Savcısı ile görüşmesini istediğini aktardı.
Mansuri'nin İran saatiyle 16.00'da öldüğünün belirtildiğini ancak müvekkiline ait WhatsApp'ın İran saatiyle 15.54'e kadar aktif olduğunu kaydeden Necefpursani, şunları anlattı:
"Telefonu şimdi kimin elinde bilmiyorum. Ailesi en son saat 11.00'da görüştü ve durumu gayet iyiydi. Geçen hafta cuma sabahı Mansuri benimle temas kurdu ve büyükelçilikte rahatsızlandığını, görevlilerin kendisini hastaneye götürdüğünü ve orada polis tarafından gözaltına alındığını söyledi."
İran ile Romanya arasında suçluların iadesiyle ilgili anlaşma olmadığı için Romanya'nın İran'dan zanlıyla ilgili belgeleri istediğini anlatan Mansuri, "Müvekkilim ithamların asılsız olduğuna inandığı için kendisini savunmak için ülkeye dönmekte ısrar ediyordu." diye konuştu.
Eski Yargı Erki Başkanı Sadık Amuli Laricani'nin Yardımcısı Ekber Taberi'nin yargılandığı davada 500 bin avro rüşvet almakla suçlanan Mansuri, insan hakları aktivistleri tarafından da 2013 yılında en az 20 gazetecinin tutuklanarak işkence görmesinden sorumlu tutuluyordu. İranlı eski yargıç, 9'uncu Kültür ve Medya Mahkemesi'nin Başkanı olduğu dönemde de gazetecilere yönelik hak ihlallerinde bulunmakla suçlanıyordu.
Ülkenin en büyük yolsuzluk davalarından biri olarak nitelenen Taberi'nin yargılandığı davadaki firari 5 yargıçtan biri olan Mansuri, geçen hafta sosyal medya hesabından yayımladığı görüntülü mesajında, yargılanmaktan çekinmediğini ve ilk fırsatta İran'a giderek mahkemede ifade vereceğini söylemişti.
Mansuri'nin yakalandıktan sonra Bükreş'te çıkarıldığı mahkemede, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı bildirilmişti.