Yaklaşık 2 yıldır hasta olan ve yakın zamanda tedavi gördüğü hastanede vefat eden İslâmi Cihat Hareketi liderlerinden Ramazan Muhammed Abdullah Şallah hakkında İLKHA muhabirine konuşan Gazze Vakıflar Müdürü, Filistinli Akademisyen Dr. Abdullah Şallah, kardeşinin Kudüs ve Mescid-i Aksa davasını hep ön sıralarda tuttuğunu söyledi.
“Filistin davasına faydalı olabileceğini düşündüğü her alanda onu görürdünüz”
Tedavi amacıyla İstanbul’a geldiğini ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi sebebiyle ülkesine dönemediğini belirten Şallah, “Kardeşim Ramazan Şallah küçüklüğünden beri İslam ümmetinin en büyük meselesi olan Kudüs ve Mescid-i Aksa davasını sahipleniyordu. Kudüs meselesi küçüklüğünden beri her zaman onun hutbelerinde, sohbetlerinde, okumalarında ve şiirlerinde en ön sıralardaydı. Kardeşim İslami cihadın ve direnişin Filistin’de ortaya çıkmasına vesile olan en önemli kişiliklerdendir. İslam ümmetinin vahdetine örneklik teşkil ediyor ve her zaman İslam âleminin birlik ve beraberliği için çaba sarf ediyordu. Filistin için küçük bir şey yapabileceğini düşündüğü sağcı olsun solcu olsun her kesimle görüşmeler yapardı. Filistin davasına faydalı olabileceğini düşündüğü her alanda onu görürdünüz. Son iki sene içerisinde kalp rahatsızlığından dolayı tedavi olmaya başladı. Ve sonunda vefat etti. 'Andolsun ki Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz biliniz ki Allah’tan gelecek bir bağışlama ve bir rahmet, onların biriktirdiklerinden daha hayırlıdır. (Ali İmran:157)” diye konuştu.
“O Kudüs’ün kalbiydi”
Şallah, “Ramazan Şallah Nekbe’nin arifesinde Hakka irtihal etti. Onun vefatı bize ikinci bir Nekbe’yi yaşattı. Kardeşim gerçekten bizler için çok değerli biriydi. Onun kişiliği bizler için hiç kimse ile ölçülemez. Çünkü Kudüs’ü temsil ediyordu. O Kudüs’ün kalbiydi.” dedi.
“İslam ümmeti birbirlerini sahiplenmeli”
Ebu Abdullah'ın İslam ümmetine tek bir ümmet olarak baktığını hatırlatan Şallah, “Onun bu yaklaşımından dolayı İslam ümmetinin diğer parçaları gibi bugün Türkiye’deki Müslümanlar da kardeşlerine sahip çıkıyorlar. İslam ümmetine yakışan şey de aslında budur. Birbirlerini sahiplenmeleridir. Türkiye’de olduğu gibi, Mısır, Arap ve İslam âlemi, İran, Kazakistan, Endonezya ve Malezya gibi ülkelerde bu tutumu görebiliyoruz.” şeklinde konuştu.
Dr. Abdullah Şallah
“Kudüs ehli, Siyonistlere karşı mücadelelerini sürdürüyor”
Kudüs davasının, her zaman çalışmalarımızın en başında olması gerektiğini vurgulayan Şallah, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bugün işgalci siyonist çete, her geçen gün yeni yerleşim yerleri ve ilhak projeleri ile baskılarını artırarak kutsal toprakları ele geçirmeye çalışıyor. Yani Kudüs'ün bugün tam manası ile hırsız ve bozguncu siyonistlerin eline geçtiğini söyleyebiliriz. Ancak bunun yanında Kudüs ehli olanlar da onlara karşı mücadelelerini sürdürüyorlar. Resulullah (Sallalahu Aleyhi Vesellem), şöyle buyurdu; 'Ümmetimden bir grup, din üzere galip olmaya devam eder. Düşmanlarına galiptirler, muhalefet edenler onlara zarar veremezler. Ancak onlara birtakım sıkıntılar isabet eder. Onlar, bu hal üzere iken Allah’ın emri gelir. Onlar nerededir? Diye soruldu. ‘Onlar Beyti Makdis’tedirler, Beyti Makdis ‘in etrafındadırlar.’ diye cevap verdi. İşte Kudüs ehli, kadınıyla erkeğiyle çocuğuyla yaşlısıyla bu mücadelelerini sürdürüyorlar.”
“Kudüs halkı ile birlikte İslam âlemi Siyonistlere karşı mücadele etmeli”
Kudüs için sadece bir el uzatılmasının yeterli olmadığını, yeterli ses çıkabilmesi için davaya iki elle sarılmak gerektiğini söyleyen Şallah, Kudüs ehli ile birlikte İslam âleminin de siyonistlere karşı mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. (İLKHA)