Son 5 yılda kuraklık ve kaynağına yakın yerlerde sondaj kuyularının açılması nedeniyle yer yer tamamen kuruyan çayın üzerindeki kavak ve meyve ağaçları da kurumaya başladı.
Su seviyesinin 4 metre düşmesi nedeniyle çayın kaynağından itibaren kurumaya başlayan 15 kilometrelik Karasu Çayı üzerinde tarım, balıkçılık ve kavak ağaçları üretimi artık yapılamıyor.
Etrafında bulunan 9 köyün geçim kaynağı olan çayın kurtarılması için yetkililere çağrı da bulunan çiftçiler ve köy sakinleri çayın kaynağında bir kanal kazılarak suyun tekrar akışının sağlanması için bir çalışma başlatılmasını istediler.
Çeşitli dönemlerde DSİ yetkililerine çağrıda bulunduklarını ancak emir gelmesi gerektiği cevabı aldıklarını belirten çiftçiler bir an önce bir tedbir alınmasını istediler.
Çay üzerinde arazi ve bahçeleri olan Midyat’ın Sivrice Mahallesi sakinleri ve çiftçiler İLKHA mikrofonlarına konuşarak yetkililere çağrıda bulundular.
Çayın kuruması nedeniyle birçok kişinin köyden başka yere gittiğini belirten ve köy dışında çalışmak zorunda olduklarını ifade eden İlyas Alkan bu yeşilliğin ve doğanın yok olmaması için bir çare bulunması gerektiğini söyledi.
“Karasu Çayımız yok olma ile karşı karşıya”
Çayın su seviyesinin büyük ölçüde düştüğünü hatırlatan Alkan, “Şu an bulunduğumuz yer Midyat ve Nusaybin arasındaki Beyazsu’dur. Yüzyıllardır akan Karasu Çayımız kuruma tehlikesi ile karşı karşıya. Biz buradan sesimizi tüm yetkililere duyurmak istiyoruz. Kaymakam, Vali, Belediye ve DSİ’ye sesimizi duyurmak istiyoruz. Bu çayımızın yok olmasını istemiyoruz. Bu çayın yok olması, çiftçimizin ve balıkçılığın bitmesi anlamına gelir. Çayın kaynağının su seviyesi, normalin çok çok altına inmiş durumda. Bu su 12-15 kilometre boyunca akıyordu. Su azaldığı için çay üzerindeki çoğu ekinler ve ağaçlar kurudu. Tüm çiftçilerimiz ekmeğini buradan kazanıyordu. Cevizi, şeftalisi ve çeşit çeşit meyveleriyle çayımız çok güzeldi. Hayvanlar istifade ediyordu. Biz gençler olarak geçimimizi buradan sağlamak istiyoruz. Maalesef birçok gencimiz suyun kurumasından dolayı buradan göçmek zorunda kaldı. Ama biz gitmek istemiyoruz. Bu yeşilliği, doğayı bırakmak istemiyoruz. Buradan sizin aracılığınızla tüm yetkililere, Cumhurbaşkanımıza sesimizi duyurmak istiyoruz. Bu talebimizin bir an önce yerine getirilmesini istiyoruz.” diye konuştu.
“Tüm yetkili ve doğaseverleri buraya davet ediyoruz”
Mahalle sakinlerinden Azat Kalkan da tüm yetkililere çağrıda bulundu, doğaseverlerin Karasu’ya sahip çıkmalarını istedi.
Kalkan, “Tüm yetkilileri buraya davet ediyoruz. Hayvan severler, doğaseverleri buraya sahip çıkmaya davet ediyoruz. Geçim kaynağımız olan buradaki tarla ve ceviz ağaçlarımız kurudu. Bu güzel doğanın kurumasını istemiyoruz. Ağaçların, cevizlerin ve suyun tamamen kurumasına engel olalım. Kuruyan ağaçları kesmek durumunda kalıyoruz. Biz bu doğanın yok olmasını istemiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Yıllarca verdiğimiz emeklerimiz heba oluyor"
Çay üzerinde çiftçilik yapan Hamit Akaydın ise, tüm emeklerinin kuraklık nedeniyle heba olduğunu ve yetkililerin bir an önce buraya el atması gerektiğini söyledi.
Akaydın, “Bu akarsu, dedelerimizin dedelerinin zamanından beri akıyordu. Biz 9 köy buradan geçiniyoruz. Midyat ve Nusaybin’in yarısı buradan besleniyor. Ama son beş yıldır yok olmak üzere maalesef. Tüm ürünlerimiz kuruyor. Su seviyesi 4 metre düştü. Devletten yardım bekliyoruz. Burada bir kanal açılarak suyun önünün açılması gerekiyor. Buradan hayvanlar su içiyor. Her türlü tarımı yapıyorduk. Şimdi hiçbir şey ekemiyoruz. Ektiklerimiz de kuruyor. Burada artık bir şey yapamıyoruz. Çoğu kişi köyü terk etti. Hayvanlarımız susuz kaldı. Ziraatımız kurudu bitti. Devlet buna bir şey yapmaz ise bizim elimizden bir şey gelmez. 15-16 kilometrelik suyumuz kurudu. Rahmet kesildi. Tek isteğimiz burada kalıp arazimizi tekrar işletmek. Su seviyesi düştüğü için akmıyor. Ama önü açılırsa tekrar akacak. Bunun için de makineler lazım. Son 5 yıldır su çok azaldı. Tüm kurumlardan ve Cumhurbaşkanımızdan destek bekliyoruz. Burada türlü türlü meyve ve sebze ekiyorduk. Şimdi hiçbir şey kalmadı. Biz burada kalmak istiyoruz. Su olursa ancak burada kalabileceğiz. Herkesin desteğini bekliyoruz.” diye konuştu. (İLKHA)