Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan, toplumun isteğinin geri çevrilmemesi gerektiğini belirterek Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya Camisini millete emanet ettiğini anımsattı.
İstanbul'un fethinin sembolü olan Ayasofya Camisinin yeniden gündemine gelmesiyle bazı kesimlerin rahatsız olduğunu belirten Bozan, bu kesimlerin Yunanlılardan daha çok tepki verdiğine işaret etti.
Daha önce Ayasofya Camisinin eğitim-öğretim mekânı olarak kullanıldığını belirten Bozan, "İstanbul'un fethinin sembolü olan Ayasofya Camisi günümüzde siyasetin, yargının hatta sokağın konusu olmuş. Daha önce kilise olan Ayasofya, İstanbul'un fethiyle beraber İstanbul'un fethinin sembolü olarak camiye çevrilmiştir. 481 yıl boyunca Ayasofya Camisi ibadet, külliye ve eğitim-öğretim mekânı olarak kullanılmış, 1934 yılında çıkarılan bir Bakanlar Kurulu kararıyla Ayasofya müzeye çevrilmiştir." dedi.
"Bizim tarihçilerimizin Yunan din adamlarından daha fazla tepki gösterdiğini görüyoruz"
Ayasofya'nın açılması konusunda Türkiye'deki yazarların ve aydınların Yunanlılardan çok daha fazla tepki gösterdiğini belirten Bozan, "Bizim tarihçilerimiz, aydınlarımız, Yunan vekillerden ya da Yunan din adamlarından daha fazla tepki gösterdiğini görüyoruz. Bunun yanı sıra Mısır'daki Fetva Kurumunun meseleye dahil olması, İstanbul'un fethini bir işgal olarak göstermesi, Ayasofya'nın kilise olunması gerektiğine dair imalar ve işaretler çok üzücü bir durumdur. Yine bu ülkede bir ana muhalefet partisine ait bir milletvekilinin Ayasofya Camisi'nin ötesine geçerek Sultan Ahmet Camisi'nin de müzeye dönüştürülme yönündeki taleplerinin bir garabettir. Toplumun talebi Ayasofya'nın bir fethin sembolü olarak camiye dönüştürülmesi yönündedir." ifadelerini kulandı.
"2 Temmuz'da görüşülecek Danıştay kararında cami olarak açılması beklentisi içerisindeyiz"
Fatih'in vasiyetinin yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Bozan, "1930'lu yıllarda adeta Osmanlı'nın devamı olmadığını göstermek, Batı ile ilişkileri yeniden düzenlemek ve Batı'ya şirin gözükmek refleksiyle buranın müzeye çevrilmesini istiyorlar. Ancak bu ülkenin muhafazakâr sağ seçmeni ve siyasetçileri caminin açılması için sık sık gündeme getiriyor. Bu açıdan bir an önce buranın Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesinde belirtmiş olduğu üzere bir cami olarak hizmet vermeye başlaması gerektiği hem toplum hem de iktidarın temel düşüncesine felsefesine uygun bir durumdur. 2 Temmuz'da görüşülecek olan Danıştay'daki kararda cami olarak açılması beklentisi içerisindeyiz." şeklinde konuştu.
"Ayasofya Camisinin İslam tarihinde önemli bir yeri var"
Caminin açılmasıyla toplumun rahatlayacağını belirten Bozan şunları söyledi: "Ayasofya bizim tarihimizde önemli bir yer ifade ediyor. 19'uncu yüzyıldan itibaren batılılar sürekli Ayasofya'yı kiliseye dönüştürmeye yönelik çabalar oluşturmaktadır. Osmanlı tarihi ve millî mücadele tarihi açısından, toplumun belleğindeki, yüreğindeki duygularındaki yer açısından bakıldığı zaman, Ayasofya'nın bir an önce cami pozisyonuna kavuşturulması durumunda, toplum rahatlanacak ve toplumun geleceğe yönelik bir umutla yürüyüşünü sağlayacaktır. Dolayısıyla bu toplumun kendine güvenmesi için bu kararı alması gerekiyor. Ayasofya Camisi İslam tarihinde önemli bir yer. İstanbul'un içindeki Ayasofya adeta fethin gerçekleştiğinin bir sembol ve çok önemli birkaç yapıdan bir tanesidir. İstanbul'un fethinin tek somut simgesi Ayasofya'dır ve bu Ayasofya duygusal anlamda bu toprakların fethedildiğinin bir göstergesi olarak Fatih Sultan Mehmet Han'ın mirası ve hatırası adına tekrar camiye dönüştürülmesini temenni ediyoruz. Ayasofya Cami olduğunda siyasetin önemli bir kronik problemi çözülmüş olur. Hiçbir kesim de bunu istismar edemez, seçim malzemesi de yapamaz ve ülkenin bu anlamda rahatlatılması açısından önemli olacağını düşünüyorum."(İLKHA)