ABD’nin Minneapolis kentinde, 25 Mayıs’ta 46 yaşındaki siyahi George Floyd’un polis tarafından vahşi bir şekilde boğularak öldürülmesinin ardından ülke ve dünya genelinde başlatılan protesto gösterileri artarak devam ediyor.

Floyd'un ölümü ABD başta olmak üzere dünya genelinde dalga dalga yayılan protestolara yol açarken, polis şiddeti ve siyahi Amerikalılara yapılan muamele de ülkede bir kez daha gündeme geldi. Floyd olayı, bir kere daha ABD’deki ırkçılık gerçeğini gözler önüne serdi.

 

ABD'de, Floyd'un ölümünün ardından yeniden gündeme gelen polis şiddeti nedeniyle 2013-2019’da 7 bin 666 siyahi hayatını kaybederken, siyahi Amerikalıların ölüm oranının ise beyazlardan 2 buçuk kat fazla olması dikkati çekiyor.

ABD başta olmak üzere dünya genelinde siyahilere yönelik yıllardır uygulanan şiddeti, ayrımcılığı ve ırkçılığı Gaziantep’te yaşayan ve Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu’na (UDEF) bağlı Yeni Doğu Uluslararası Öğrenci Derneği’nde kalan siyahi öğrencilere sorduk.

Afrika’nın çeşitli ülkelerinden eğitim-öğretim için Gaziantep’e gelen siyahiler, ABD’de polis tarafından boğularak öldürülen George Floyd’un, vahşi bir şekilde öldürülmesinin ilk olmadığına dikkat çekerken, dünya genelinde siyahilerin yıllardır ırkçılığa, ayrımcılığa ve şiddete maruz kaldığını ifade ettiler.

Dünyada en büyük toplumsal tehlikenin ırkçılık tehlikesi olduğunu ifade eden öğrenciler, hiçbir ırk ve rengin diğer bir ırk ve renge üstünlüğünün olmadığını, üstünlüğün ise ancak takvada olduğunu vurgulayarak Peygamber Efendimizin Veda Hutbesini anımsattılar.

2010 yılından beri Türkiye’de yaşadığını ve Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu olduğunu belirten Nijeryalı Shittu Sadık, ABD’de toplumun yıllardır “siyahlar” ve “beyazlar” diye ikiye ayrılması ve siyahların neredeyse her bakımdan ötekileştirilip dışlanmasının sömürgecilik çağından beri devam ettiğine dikkat çekti.

Yıllardır ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde siyahilere şiddet uygulandığını ve siyahilerin her zaman ırkçılık ve ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığına işaret eden Sadık, Floyd olayının ise bardağı taşıran son damla olduğunu belirtti.

“Geçmişten günümüze siyahilere yönelik bu tür ayrımcılıklar ve saldırılar oluyor”

Floyd’un ölümünü ve ardından yaşananları yakından takip ettiğini belirten Sadık, “Bu olay yeni bir olay değil. Ama özellikle bu olay iyi gündem oldu. Afrika'nın kalkındırılması için bu olay büyük bir yankı buldu. Dinimizde hiçbir ayrımcılık yoktur. Allah'ın katında herkes eşittir, hepimiz aynıyız. Ne renk, ne ırk, ne yaş, ne de dil ayrımının dinimizde yeri yoktur ve hepimiz aynıyız. Dolayısıyla da bu olayı şiddetle kınıyorum. Bu olay olmaması gereken bir olaydı. Geçmişten günümüze siyahilere yönelik bu tür ayrımcılıklar ve saldırılar oluyor. İnşallah bu ayrımcılıklar ve saldırılar artık biter. Bizim dinimizde ırkçılık yoktur. Tüm insanlar aynıdır, hiçbir farkımız yoktur. Bu tür ayrımcılıkların olmaması gerekiyor. Ama maalesef oluyor. Bunlar inanmadıklarından olayı dolayı bu tür ayrımcılıkları yapmaktadırlar. Umarım bu tür düşünceler ve zihniyetler biter. İnşallah değişirler. Çünkü artık bu zamanda bu tür ayrımcılıkların olmaması gerekiyor. Ama maalesef her yerde oluyor.” dedi.

“Bu olayı şiddetle kınıyorum”

Özellikle ABD'de daha büyük ayrımcılıkların olduğunu ve siyahilerin ırkçılığa maruz kaldığını belirten Sadık, “Siyahilere yönelik yapılan ayrımcılığın ardından verilen bu tepki ile tepki değil. Fakat bu tepki biraz daha farklı olduğundan dolayı çoğu insanlar bu tepkinin ilk defa olduğunu düşünüyor. Hâlbuki öyle değil. Bu olayı şiddetle kınıyorum. Hatta Gaziantep'te de bir protesto gösterisi düşünmüştük. Ama Coronavirus’ten dolayı çoğu öğrenciler Gaziantep'te değil. Bu protestoyu gerçekleştiremedik. Ama bu olayı ve ırkçılık yapanları şiddetle kınıyorum. Göstericileri de destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

12 yıldır Türkiye’de yaşadığını belirten Nijeryalı Mubarak Amoo da Floyd'un ölümünün ardından ABD ve dünya genelindeki protesto gösterilerini desteklediğini belirtti.

“Hiç kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur”

Tüm dünyada yaşayan siyahiler için yapılan protestoların önemli olduğunu belirten Amoo, şunları söyledi:

“Amerika ve Avrupa'daki bazı ülkelerdeki bu tür ayrımcılıklar zaten oluyordu. Bu ayrımcılık yeni değil. Ama bu ölüm siyahileri uyandıracaktır. Keşke bu ölüm olmasaydı ama maalesef oldu. Siyahiler olarak dünyaya siyah tenli olarak gelmeyi biz tercih etmedik. Zaten siyah olmak güzeldir. Tüm renkler olarak aynıyız. Bu tür ayrımcılıkların olmaması gerekiyor. Bu tür ayrımcılıkların yapılmasına üzülüyoruz. Bizde keşke burada yürüyüşe çıkabilsek, protesto yapabilsek. Ama Türkiye’de böyle bir imkan yok. O yüzden toplu olarak tepkimizi ortaya koyamıyoruz. Coronavirus’ten dolayı maalesef bir araya gelemiyoruz. Protesto düşündük ama sonradan vazgeçtik. Irkçılığa hem siyahilerden hem de beyazlardan karşı duranlar ve tepki gösterenler var. Her toplumda iyi ve kötü insan vardır. Tüm Avrupa'nın hepsini kast edemeyiz ama Avrupa'da bazı başkanlar ve politikacılar zaten ırkçıdır, ırkçılık yapıyorlar. Bizim dinimizde ırkçılık yoktur. Aslında diğer dinlerde ırkçılık yasaklanmıştır. Çünkü hiç kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Irkçılık kişisel bir durum. Keşke herkes dinine göre hareket edebilseydi, zaten bu sıkıntılarda olmazdı.”

“Yıllardır siyahiler bu tarz ölümlerle hep karşılaşıyor”

Siyahilere yönelik ırkçılığın asırlar öncesindeki kölelik döneminden itibaren başladığını ve günümüzde de ABD ile birçok Avrupa ülkesinde halen devam ettiğini belirten Kenyalı Kombo Idd, “Ama bu en son olay, tüm dünyaya yansımıştır. Çünkü herkes görebildi. Tüm dünya Amerika'da neler olduğunu artık apaçık bir şekilde gördü. Bu tür ayrımcılıklara da gerçekten üzülüyorum ve karşıyım. George Floyd’un bu şekilde hayvani bir şekilde öldürülmesi bizi üzdü. Çünkü bir insana böyle bir şey yapılamaz. Ama ne yazık ki bu siyahilerin bu şekilde öldürülmesi yeni değil. Yıllardır siyahiler bu tarz ölümlerle hep karşılaşıyor. Maalesef bu olaya çok üzüldük.” şeklinde konuştu.(İLKHA)