Tarım ve Orman Bakanlığından yapılan açıklamada, Türkkan'ın toplantıda 'Buğday İthalatı' ve 'Tohumculuk Kanunu Türk Tarımının Sevr Anlaşmasıdır' iddialarında bulunduğu hatırlatıldı.
Türkkan'ın iddialarının doğru olmadığı belirtilen açıklamada, buğday ve tohumculuk sektörüne ilişkin resmi verilerin, bu asılsız iddiaların, kasıtlı ve yıpratma amacı taşıdığını da ortaya koyduğu ifade edildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Bakanlığımızca yürütülen projeler ve çalışmalar ve üretime yönelik teşvikler ile çok sayıda tarım ürününde dünya liderliğimiz devam ediyor. Türkiye, buğday unu ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatında ikinci sıradadır .
Ülkemiz, buğday iç tüketimi tamamen yerli üretimden karşılanmaktadır.
2019 yılında 19 milyon ton olan buğday üretimimiz, 2020 yılında yüzde 7,9 artış ile 20,5 milyon ton olarak beklenmektedir.(TÜİK)
Buğdayda, Dahilde işleme Rejimi (DİR) kapsamında ihracat bazlı yurtdışı temin yapılmaktadır. İthal edilen buğday; un, makarna, irmik vb. işlenmiş ürün olarak, tekrar ihraç edilmekte, ülkemize döviz girdisi sağlanmaktadır.
Ülkemiz tohumluk konusunda kesinlikle dışa bağımlı bir ülke değildir.
Dünyanın en büyük üretici ve ihracatçılarından biri olan ülkemiz, üyesi bulunduğumuz Dünya Ticaret Örgütü kuralları gereği her ülkeye tohum satabilmekte ve ihracat yaptığı pazarların talep çeşitliliği ve serbest pazar gerekleri doğrultusunda nihai ihraç ürününe dönüştürmek amacıyla tohumluk ithalatı yapmaktadır.
Yurt içinde kullanılan sertifikalı tohumluk miktarının yüzde 96'sı yerli imkanlarla yurtiçinde üretilerek karşılanmaktadır.
Ülkemizde tohumculukla ilgili faaliyette bulunan firmaların sayısı 939'dur ve 879'u yerli, 40'1 yabancı ve 20'si de yerli-yabancı ortaklığı şeklindedir." (İLKHA)