Geri dönüştürülebilen bir malzeme olması nedeniyle deforme olan kurşun levhalar, önce tarihi yapıların çatılarından sökülüyor, ardından 580 derece sıcaklıkta eritilerek kalıplara alınıyor. Kalıptan çıkarıldıktan sonra henüz sıcakken haddehaneye getirilen kalıplar, burada 1 metre eninde, 2 metre uzunluğunda ve yaklaşık 2 milimetre kalınlığında 45 kiloluk levhalar haline getiriliyor. Üretimi tamamlanan kurşun levhalar, restorasyona ihtiyacı olduğu tespit edilen noktalara yerleştiriliyor. 8 kişinin çalıştığı atölyede üretilen levhalar ilk olarak, restorasyona ihtiyacı olduğu tespit edilen Topkapı Sarayı bünyesindeki Sofa Köşkü'nün çatısına yerleştirilmeye başlandı.

MAYIS İLE KASIM AYI ARASINDA RESTORASYONLAR YAPILIYOR

34 yıldır Milli Saraylar İdaresi Kurşun Atölyesinde görev yapan Hayri Dönmez, "Kurşun atölyesi benim ilk göz ağrım. Milli Saraylara katıldıktan sonra restorasyon çalışmalarında bulundum. Buradaki çalışmaların geneli şöyle başlıyor; Milli Sarayların tamamı, 35 bin metrekare iz düşüm alanına sahip bir alanda kurşun kaplı. Kurşunlar suya, yağmura, korozyona dayanımı yüksek olduğu için kullanımı tercih edilmiş. Tarih boyunca da kolay kullanımından dolayı camii, tonoz, düz çatı ve benzeri yerlerde kullanılmış. Milli Saraylarda bu şekilde bir çok uygulamamız var" dedi.

"Bizim işimizin yüzde 98'i çatı kaplaması" diyen Dönmez, "Çalışmaya başlarken ilk önce çatılardaki bakımları gerçekleştiriyoruz. Sonra yıpranmış, deforme olmuş kurşunları tespit ediyoruz. Mayıs ile Kasım ayı içinde bunları değiştiriyoruz. Buradan çıkan hurdaları da Maslak'taki atölyede depoluyoruz. Kasım ayından sonra kurşunun genleşmesi normale döndüğü için o zaman işlemeyi tercih etmiyoruz. Üretim noktasına geliyoruz. Kurşunlarımızı atölyemize getirdikten sonra ilk önce eriterek, kalıplara dökülmesini sağlıyoruz. Bu süreç içinde saflaştırma işlemlerini yapıyoruz. Kalıplara döküldükten sonra ise bunları kullandığımız ölçü olan 1 metreye 2 metre, 2 milim kalınlıktaki şekle gelinceye kadar çalışma yapıyoruz ve daha sonra rulo haline getirip, çatıyı kaplama işlemine hazır hale getiriyoruz. Sürecimiz bu şekilde devam ediyor" diye konuştu.

TÜRKİYE'DE BAŞKA BÖYLE BİR ATÖLYE YOK

Milli Saraylar Kurşun Atölyesi gibi baştan sona tüm süreçte çalışmalarını sürdüren ikinci bir atölye olmadığını vurgulayan Dönmez, "Kurşun bildiğiniz gibi zehirli bir metal. Fazla temas edildiğinde insan sağlığı açısından sıkıntılar doğurmaktadır. Bununla ilgili tedbirlerimizi atölyemizde alarak çalışmaya devam ediyoruz. İş güvenliğindeki tüm açıklarımızı giderip çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Atölyemiz Milli Saraylar bünyesinde hizmet veren bir atölye. Bu şekilde baştan sona kadar tüm süreçleri gerçekleştiren ikinci bir atölye, Türkiye genelinde yok. Kısmi olarak döküm yapan ya da kaplama işlemini yapan bölümler mevcut ama başından sonuna kadar bakım süreçleri dahil yapan bir atölye yok. Bu Milli Saraylar'a özgü bir şey. Ustaların yetişmesi de zaten burada başlıyor. Biz meslek lisesi mezunlarını alıp, yetiştirdikten sonra, kendimize uygun hale geldiğine emin olduktan sonra sahada çalıştırmaya başlıyoruz. Bu şekilde yetiştiriyoruz ustalarımızı. Bu geçmişteki olan ahilik sistemine benzer bir sistemle yürütülüyor" şeklinde konuştu.

"HER RESTORASYONDAN SONRA KURŞUN LEVHALARA İMZA ATARAK, TARİHE NOT BIRAKIYORUZ"

Baştan sona kadar nasıl bir süreç yaşandığını ise Dönmez, "İlk önce bakıma ihtiyacı olan çatıların değişmesi ile ilgili bir planlama yapıyoruz, sonra gerekli izinler alınıyor ve kurşunların yenilenmesi için çatıların üzerindeki orijinal kaplama ölçüleri dahilinde taksimatları yapılıyor. Alta çamur sıvası veya keçe ile kaplanması yapıldıktan sonra, el işçiliği ile kurşun kaplama yapılıyor. En son ise biz ustalar olarak, yapılan çatılardaki yüksek noktalara küçük bir levha üzerine kimin, kurşun kaplamasını hangi tarihte yaptığını yazarak imza atıyor, tarihe not bırakıyoruz" diye anlattı.

KURŞUN 100 SENEYİ AŞAN BİR ÖMRE SAHİP

Saray çatılarında kiremit yerine neden kurşun tercih edildiğinizi anlatan Hayri Dönmez, "Bildiğiniz gibi kiremit bağımsız çalışan bir madde ama kurşun, kenetlenmesinden dolayı bir bütünlük arz ediyor. Ömrü uzun, 100 seneyi aşan bir ömre sahip. Biz bunları daha önceki söktüğümüz kurşunlara atılan tarih ve imzalardan dolayı biliyoruz. Ve geri dönüşümü olabiliyor. Yüzde 10 bir kayıp ile, bütün bu aşamalardan sonra tekrar yenileniyor" dedi.

TOPKAPI SARAYI SOFA KÖŞKÜ ÇATISINDA ÇALIŞMALAR BAŞLADI

Topkapı Sarayı, Sofa Köşkü çatısında restorasyona ihtiyacı olan bölgelerde levhaları değiştirme işlemi yaptıklarını anlatan Dönmez, "Burada kurşun değişim işlemlerini sürdürüyoruz. Kurşun kaplamasında iki yöntem uygulanıyor. Biri kurşun topraklı sıva, diğeri de keçe kaplaması. Çatı üzerinde şu anda keçe kaplaması yaptıktan sonra, kurşun kaplaması yapılacak. Şu anda arkadaşlarımız bu işlemlerin aşamalarını sürdürüyorlar" ifadelerini kullandı.