Mehmet Tahir Özsoy - DOĞRUHABER
İstanbul’un fethinin yıldönümünde Ayasofya’da Fetih Suresi okunup Kuran-ı Kerim tilaveti yapıldı. Fatih Sultan Mehmet tarafından fethinden 1930 tarihine kadar cami olarak kullanılan, 4 yıl boyunca tadilat bahanesiyle kapatılan Ayasofya camii, Mustafa Kemal'in emriyle bu tarihten sonra müzeye çevrildi. 500 yıl cami olarak kullanılan Ayasofya bir asra yakındır Müslümanlara hasret, Müslümanlar ona hasret. "Artık açılsın, özgürlüğüne kavuşsun mabedimiz!" diyor tüm Müslümanlar… Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan gazeteci, yazar, akademisyen, siyasetçi, hukukçu her kesimden Ayasofya'nın ibadete açılması çağrısı geldi.
"AYASOFYA CAMİİ HİÇ BEKLENMEDEN İBADETE AÇILMALIDIR"
Gazetemizin Genel Müdürü Mehmet Sait Özcan, "Ayasofya Camii, hiç beklenmeden ibadete açılmalıdır. Hemen her gün Avrupa’daki camilerimize yönelik saldırılara hiçbir önlem almayan, hatta göz yuman, kendi kiliselerini bile boşaltan, satan Batılıların fethedilmiş Ayasofya Camii için hiçbir söz hakkı yoktur. Ancak öncelikle Ayasofya Camisini 1934’te müzeye çevirerek bugüne kadar Hristiyan Batının kirli emellerine hizmet eden Kemalist zihniyete de gem vurulmalı, sistem yerlileşmeli, ehlileşmeli ve Müslüman ülkemiz yazılacak yerli yasalarla yönetilmelidir." diyerek iktidara seslendi.
"AYASOFYA’NIN AÇILIŞINA ENGEL BATI MI KEMALİZM Mİ?"
Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan, yazar Mehmet Göktaş, Ayasofya'nın açılmasına Batı'dan çok Kemalizm’in engel çıkardığına dikkat çekti. İlahiyatçı yazar Göktaş, "Ayasofya’nın açılışına engel Batı mı Kemalizm mi? Haklı olarak ikisi de aynı şey değil mi diyeceksiniz. Evet, ikisi de aynı şeydir fakat Ayasofya’nın yeniden camiye çevrilmesi söz konusu olduğunda nedense Kemalizm engelini unutuyoruz ve karşımıza dikilenin sadece Hıristiyan Batı olduğu zehabına kapılıyoruz. Unutmayalım Ayasofya Camii 24 Kasım 1934 yılında Kemalizm’in en kudretli döneminde müzeye çevrilmiş, bugüne kadar bu dayatma devam etmiştir. Açma teşebbüsleri de her zaman karşılarında dinozor Kemalistleri bulmuştur. Yeniden camiye çevrilmesinin önünde bugün yine Kemalizm olduğu hiç bir zaman unutulmamalıdır." şeklinde konuştu.
"AYASOFYA CAMİİ Mİ, AYASOFYA MÜZESİ Mİ? "
Akademisyen Dr. Bekir Tank ise, Ayasofya'nın cami mi, müze mi olduğu konusunun bağımsızlık ile müstemleke arasında bir tercih olduğunu vurguladı. Bekir Tank, şöyle devam etti: "İnancın ve egemenliğin en önemli ifadelerinden biri de sembollerdir. Fatih Sultan Mehmed’in fethettiği İstanbul’da Ayasofya’yı camiye çevirmesi de Müslümanların egemenliklerinin bir ifadesidir. Dolayısıyla gün, 'kim ve niye Ayasofya’yı müzeye çevirdi?" türü tartışmalarla birliğimizi ve dirliğimizi zedelemek günü değil, gün milletçe Fatih’lerin emanetine sahip çıkmak ve tercihimizi özgürlükten yapmak günüdür!"
"AYASOFYA’NIN İBADETE AÇILMASI YERİNDE BİR ADIM OLACAKTIR"
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan hukukçu yazar Abdulhakim Sonkaya ise, Ayasofya camisinin müzeye dönüştürülmesinin Müslümanlara olduğu kadar Hristiyanlara da bir saygısızlık olduğunu belirtti. "İbadethanenin müzeye dönüştürülmesi Batının, inancı hafife alan ve inananları rencide eden seküler anlayışının bir tezahürüdür." diyen yazar Sonkaya, "Bu nedenle Ayasofya’nın tekrar cami olarak ibadete açılması ve Hristiyanların da bunu ziyaret etmesinin sağlanması son derece doğru ve yerinde bir adım olacaktır." ifadelerini kullandı.
"GERÇEKTEN FETİH İÇİN İBADETE AÇILMALI"
Eğitimci yazar M. Emin Özmen, "Fetih suresinin okunduğu fethin sembolünün gerçekten fethedilmesi ancak orada ibadet yapılması ile olur." diyerek, Ayasofya camisinin ibadete açılması gerektiğine vurgu yaptı.
"BU UTANÇ BİTMELİ"
Gazeteci, yazar Özkan Yaman, "Ayasofya Camii de diğer camiler gibi Allah'ın evidir. Fethin şiarı, selefin emanetidir. Hemen açılmalı, bu utanç bitmeli." diyerek, hükümete çağrıda bulundu
"FATİH SULTAN MEHMET'İN MİRASI ÇİĞNENMEMELİDİR"
"İstanbul'un fethi, Ayasofya'nın camiye çevrilmesi ile taçlandı." diyen, Yazar Kenan Çaplık, şunları kaydetti: "Ayasofya asli kimliğine yeniden kavuşturulmalıdır. Fatih Sultan Mehmet'in mirası çiğnenmemelidir. Ayasofya Camisinin kapalı olması ülkenin bağımsızlığına gölge düşürmektedir. Ayasofya Camisinin ibadete açılması bağımsızlığımızın yeniden ispatıdır."
"AYASOFYA BİR İBADETHANE OLARAK İŞLEV GÖRSÜN Kİ FETİH KEMALE ERSİN"
Tarihçi yazar Sadullah Aydın, "Ayasofya İstanbul'un fethinin manevi sembolüdür; Ayasofya gerçek anlamda bir cami, bir ibadethane olarak işlev görsün ki fetih kemale ersin..." ifadelerini kullandı.
"AYASOFYA'NIN İBADETE AÇILMASI, MÜTEDEYYİN HALKIN BEKLENTİSİDİR"
Siyasetçi yazar M. Şerif Durmaz, "Müslümanlar açısından önemli bir yere sahip olan Ayasofya'nın ibadete açılması, mütedeyyin halkın 2 Kasım 2002 tarihinden bu yana beklentisi arasındadır." diyerek kamuoyunun beklentisine dikkat çekti.
"CAMİYE DÖNÜŞTÜRÜLMEDİĞİ SÜRECE FETİH TAMAMLANMIŞ SAYILMAZ"
Yazar Nezir Tunç ise, "İslami geleneğimize göre savaşla fethedilen bir yerin merkez ibadethanesi camiye dönüştürülmediği sürece Fetih tamamlanmış sayılmaz. İstanbul fethinde de bu yapıldı. Fatih Sultan Mehmet Ayasofya'yı fethin sembolü olarak camiye çevirmiş ve ilk cuma namazını da burada kılmıştır." Diyerek Ayasofya'nın ibadete açılmadığı sürece fethin tamamlanmayacağına vurgu yaptı.
"AYASOFYA’NIN İBADETE AÇILMASI DEMEK YENİDEN DİRİLİŞ DEMEKTİR"
Yazar M. Ali Akay, "Ayasofya’nın ibadete açılması demek 1. Dünya savaşını kaybeden ümmet-i Muhammed’in (s.a.v.) yeniden dirilişi demektir" ifadelerini kullandı.
"AYASOFYA'YI MÜZEYE ÇEVİREN ZİHNİYET ÖNCE İZALE EDİLMELİ"
"Ayasofya'yı müzeye çeviren zihniyet önce izale edilmeli." diyen yazar Mehmet Gülsever, "Fetih suresi Ayasofya'nın minberinde okunmadıkça, göz boyamaya dönük girişimler halkımızı memnun etmeyecektir" diyerek Ayasofya'nın bir an önce ibadete açılmasının önemine vurgu yaptı.