DIŞ HABERLER SERVİSİ
Konuyla ilgili gazetemize özel değerlendirmede bulunan araştırmacı yazar Muin Naim, bu vahşi olayı gerçekleştiren örgütün, siyonist işgal devleti tarafından korunmakta ve kullanılmakta olduğunu belirttikten sonra “işgal rejiminde adalet diye bir şey yoktur. Bir işgal rejiminin yönetimi altında adaletin varlığından bahsetmek hiç mantıklı değildir.” diyerek davanın sonucunun kimlere kaldığını gösterdi.
OLAYI GERÇEKLEŞTİREN GRUP BELLİ OLMASINA RAĞMEN TEK BİR KİŞİNİN ÜZERİNE YIKILMAKTA
Temmuz 2015'te Nablus'un güneyindeki Duma köyünde Yahudi yerleşimcilerin Devabişe ailesine ait evi ateşe vermesi üzerine dört kişilik aileden anne, baba ve bebekleri hayatını kaybederken 5 yaşındaki Ahmed ise ağır yaralı olarak kurtulmuştu.
Filistinli küçük çocuk Ahmed Devabişe’nin, 1948'de işgal edilen topraklarda bulunan siyonist işgal rejimine bağlı Lud Merkez Mahkemesinde işgalciler tarafından ailesine uygulanan vahşeti şahit vasfıyla katillerinin yönettiği bir mahkemeye şahit olarak anlatacağı belirtildi.
Filistinli araştırmacı yazar Muin Naim konuyla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada “Öncelikle şunu bilmememiz gerekiyor ki bu olayı gerçekleştiren örgüt işgal güçleri tarafından korunmakta ve kullanılmaktadır. Hatta ve hatta bu olayı gerçekleştiren grup belli olmasına rağmen olayın tek bir kişinin üzerine yıkılması ve diğer suçluların serbest bırakılması bu mahkemenin ne kadar adaletsizce hüküm verdiğinin ve işgal devletinin de bu işte ortak olduğunun bir kanıtıdır” dedi.
Muin Naim konuşmasının devamında “Bu saldırıyı gerçekleştiren örgüt ve yapı işgal rejimi tarafından hala bir terör örgütü olarak bile ilan edilmedi. Veyahut bunun haricinde bir toplu tutuklama ve engelleme adımı da atılmadı. Tam tersine bu örgüt gerçekleştirdiği bu olaydan sonra birçok yasadışı eylem ve saldırı düzenlemesine rağmen bu yaptıklarına karşı hiçbir adım atılmamıştır.” Diyerek böyle bir çetenin asıl desteğini nereden aldığını ortaya koymuştur.
“BU MAHKEME TEPKİLERİ YATIŞTIRMAK İÇİN KURULAN SUNİ BİR MAHKEMEDİR”
Muin Naim kurulan mahkeme ile ilgili: “Bu mahkeme sadece ve sadece Devabişe ailesinin katliamına karşı Filistin’de ve yurt dışındaki oluşan toplumsal tepkilerin yatıştırılması için kurulmuş suni bir mahkemedir.” dedi ve konuşmasının devamında “Ancak mahkeme bu olayın arkasında bulunanların cani bir örgüt olmadığını ve bu olayın kişisel bir mesele olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Bu ve diğer adımlar işgal rejimi hukuksuz bir yapı olduğunun açık bir göstergesidir.” dedi.
BU OLAY YÜZLERCE OLAYDAN SADECE BİRİ
Muin Naim “Genel olarak Filistin meselesine baktığımızda Devabişe olayı devamlı gerçekleşmekte olan yüzlerce olaydan sadece bir tanesidir.” dedi ve bu olay gibi adil mahkemelerde yargılanmayan ve hatta medya önüne çıkmadığı için hiç yargılanmayan yüzlerce yasadışı olayların devamlı gerçekleşmekte olduğunu belirtti.
Muin Naim bu olaylara örnek getirerek “ Sizin de bildiğiniz gibi geçenlerde Kudüslü bir genç sivil olması ve elinde herhangi bir silah olmamasına rağmen kendisini katleden asker suçsuz bulunarak serbest bırakılmıştı. Daha geçen hafta Kudüs’te zihinsel engelli otizm hastası bir genç boynunda otizmli olduğuna dair kimliği olmasına rağmen ve öğretmeni askerlere “engellidir vurmayın” demesine rağmen tüm dünyanın gözleri önünde vurup şehit etmelerine karşısında herhangi bir araştırma yapılmaması bu devletin ne denli vahşi bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor." dedi.
Muin Naim bunun haricinde geçen ay Filistinli bir gencin annesi ile hastaneden çıkarken güvenlik ekipleri ile çıkan tartışma sonucunda tutuklama veya ayağından vurma imkanları olmasına rağmen annesinin gözleri önünde kurşun yağmuruna tutmaları olayını da hatırlatarak “ bu olaylar işgal devletinin vahşi bir rejim olduğunun göstergelerinden sadece birkaç tenasidir. Yani anlayacağınız bu işgal rejiminde adalet diye bir şey yoktur. Bir işgal rejiminin yönetimi altında adaletin varlığından bahsetmek hiç mantıklı değildir.” diyerek durumun vahametini ortaya koydu.