Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER
Konuşmasına, şehidlere Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Özcan, “Mavi Marmara bir savaş gemisi değildi. Tamamıyla insani bir gemi olarak yola çıkmıştı. Yıllarca abluka altında kalan insanlara gıda, temel ihtiyaçlar, bebeklere mama götürüyordu. Ancak siyonist işgal çetesi, gemi, daha uluslararası sulardayken terörist bir saldırı gerçekleştirdi. Gemide savunmasız sivil insanlara askeri harekat başlattı ve kurşun yağdırdı. Bu saldırı sonucu 10 Müslüman şehid oldu. Onlarca kişi yaralandı.” diye konuştu.
"SALDIRI TÜM İNSANLIĞA…"
Mavi Marmara'da onlarca ülkeden insanların olduğunu, gazeteciler, akademisyenler, STK başkan ve yetkilileri, her inançtan insanlar bulunduğuna değinen Özcan, “Yapılan saldırı sadece gemideki insanlara yapılmamıştı, aslında tüm insanlığa yapılmış bir saldırıydı. Ama maalesef dünyanın hiçbir ülkesi, barbar siyonistlere dur demedi. Türkiye, kendi vatandaşları olması hasebiyle belki en sert açıklamalar yaptı, ilişkileri kesti ancak israil'e bomba olup yağması gerekiyordu, bunu yapmadı. Mavi Marmara’ya saldırı bir savaş suçu, bir insanlık suçudur. Yapılan saldırı karşılıksız kalmamalıydı. Şahsen ben şöyle düşünüyorum; Eğer saldırıya karşılık verilseydi işgal çetesi Filistin’de yaptığı katliam ve Yahudileştirme adımlarında bu kadar cüretkar davranamazdı. Niye cüretkar davranıyor çünkü hiçbir İslam ülkesi, işgalci siyoniste yaptırım uygulamıyor, saldırılara cevap anlamında saldırı yapmıyor. Ve şer güç Amerika açıktan sonuna kadar işgal rejimine destek çıkıyor. Burada en önemli olan husus İslam ülkelerinin Filistin’e ekonomik ya da askeri anlamda desteğini açıktan vermesi” gerektiğini belirtti.
"SİYONİST KÖKLERİ KURUTMAK GEREKİR"
Türkiye’nin Mavi Marmara katliamı sonrası siyonist rejimle ilişkilerini kestiğini ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Özcan, “Sonradan ilişkiler tekrar eski haline döndü. Burada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyonist Peres’e 'One Minute' çıkışı ve siyonist rejime yönelik her zamanki sert tutumu ortada ve takdire şayandır. Ancak geçmişten bugüne Türkiye’yi yönetmiş kirli siyasi yapıların ülke içerisine, kozmik odalara kadar soktuğu siyonist kökleri kurutmak, geçmiş sistemi resetlemek belki kolay değildir ancak zor da değildir. Türkiye’nin bu noktada, siyonist rejime yönelik tutumunu daha da sertleştirmesi gerektiğine inanıyorum ve Filistin’e yapacağı nakdi, gıda, sağlık yardımlarını HAMAS üzerinden ve askeri anlamda da devam ettirmelidir diye düşünüyorum.” dedi.
"İSLAM ÜLKELERİ OPERASYONEL GÜÇ BİRLİĞİ YAPMALI"
Özcan, bilinçli İslam ülkelerinin güç birliği yapmaları gerektiğine dikkat çekerek mukaddes beldelerde Yahudileştirme çabaları ve saldırılara anında operasyonel cevap verecek güçlerin hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. Aksi halde siyonist rejimin durmayacağını kaydeden Özcan şu anda Filistin’de işgalin sürdüğünü ancak siyonist rejimin durdurulmaması halinde Suriye, Irak, İran, Arap ülkeleri ve Türkiye dahil tüm İslam beldelerine yönelik siyonist girişimlerde bulunacağı öngörüsünde bulundu.
KARADAN, DENİZDEN, HAVADAN MAVİ MARMARA’NIN MİSYONU SÜRDÜRÜLMELİ
Mavi Marmara’nın ardından 10 yıl gibi bir süre geçmesine rağmen Gazze’nin hâlen abluka altında olduğuna dikkat çeken Özcan, bu ablukanın kalkması ve Filistin’de zulmün son bulması için her türlü tepki ortaya konulmalı ve karadan, denizden, havadan Mavi Marmara’nın misyonunun sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
ÖZGÜR KUDÜS’TE MESCİD’İ AKSA’DA ŞÜKÜR NAMAZI KILARIZ İNŞALLAH
Kudüs ve Mescid-i Aksa meselesinin sadece Filistinlilerin meselesi olmadığını söyleyen Özcan, bu davanın tüm İslam ümmetin asli görevi olduğunu belirterek “Rabbim özgür bir Kudüs’te Mescid’i Aksa’nın avlusunda şükür namazı kılmayı bizlere ve tüm ümmeti Muhammed’e nasip eylesin inşallah.” diyerek dua etti.