Türkiye genelinde Covid-19 sebebiyle ibadete kapatılan camilerde bugün yeniden Cuma namazı kılındı. 81 ilde belirlenen cami ve alanlara halk akın etti.
Tüm cami ve alanlar günler öncesinde dezenfekte edilerek namaza hazır hale getirildi.
Cuma namazını yeniden cemaatle kılmanın büyük sevinç ve heyecanını yaşayan Müslümanlar, alınan tedbirler kapsamında maske ve seccadeleriyle Cuma namazı için belirlenen yere geldiler. Ekiplerin yönlendirmesiyle alana giren Müslümanlar sosyal mesafe kuralına uyarak saf tuttu.
Okunan hutbede, tekrar bir araya gelerek namaz kılmayı kendilerine nasip eden Allah'a hamd edildi.
Türkiye geneli okutulan "Hamdolsun Rabbimize" başlıklı hutbe şu ifadelere dikkat çekildi.
Muhterem Müslümanlar!
Cumanız mübarek olsun. Bu icabet vaktinde, gönlünüz, hâneniz, ömrünüz ve rızkınız cumanın bereketiyle dolsun. Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı günde, bizleri saf saf huzuruna kabul eden, cemaat olma coşkusunu yeniden yaşatan Rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun. “Hamd, bizden hüznü gideren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.”
Ümmetine temizliği ve tezkiyeyi, maddi ve manevi her türlü kirden ve kirli işten uzak durmayı öğreten Habîb-i Kibriyâ Muhammed Mustafa Efendimize salât ve selâm olsun.
Aziz Müminler!
Cuma günü müminlerin bayramıdır ve bu bayram Asr-ı Saadetten bugüne en güzel hâliyle camilerde, cemaatle kutlanır. Yeryüzünde Allah’ın mescitlerindeki huzur ve güveni başka hangi mekân sağlayabilir? Tevhidle çarpan yürekler vahdetle secdeye varırken, bu kardeşliğin sevinci başka nerede yaşanabilir? Umut ve inanç, teselli ve teslimiyet, muhabbet ve samimiyet başka hangi ortamda böylesine güçlenebilir? Camiden ilim ve hikmet alınır; edeb ve ihsan yayılır. Ezan-ı şerifler yediden yetmişe müminleri birlik ve beraberliğe çağırır. Şükürler olsun bu çağrıya uyduk. Özlemle, hasretle bugünü bekliyorduk. Şimdi vuslat zamanı. Hislerimizi anlatmaya kelimeler kâfi değil! Vakit, Rabbimize kulluğumuzu, şükrümüzü, duamızı ve niyazımızı arz etme vaktidir.
Kardeşlerim!
Aziz İstanbul’un kapıları 29 Mayıs 1453 günü muazzam bir fetihle İslam’a ve şanlı medeniyetimize açılmıştı. Ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. Salgın hastalık sebebiyle bir süredir kapalı olan camilerimizin kapıları da yine bugün aziz milletimize ve değerli cemaatimize açılıyor. Fethin coşkusu ile camilerimize kavuşmanın sevincini bir arada yaşıyoruz. Bu büyük nimetin kıymetini bilelim. Sorumluluğumuzu unutmayalım. Tedbirlere hassasiyetle uyalım.
Cenâb-ı Hak ibadetlerimizi kabul buyursun. Bizleri bu salgın hastalıktan en kısa zamanda kurtarsın. Hutbemi Peygamber Efendimizin şu duasıyla bitiriyorum: “Allah’ım! Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım eyle!”
Okunan hutbenin ardından Cuma namazının farzı kılındı. İmamlar, Cuma namazının sünnetini evlerde kılınması yönünde çağrıda bulundu.
Ardından Müslümanlar birbirleriyle musafaha etmeden, fizikî mesafeye dikkat ederek ve görevlilerin yönlendirmelerine uyarak buradan ayrıldı. Uzun süredir birbirlerini görmeyen Müslümanlar, sosyal mesafe kuralına uyarak hasret giderdi. (İLKHA)