YUSUF CAN – HABER YORUM

Lügatte ahlak şöyle yorumlanır.

 “İnsanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı bir takım tutum ve davranışların tümü.

Kişide huy olarak bilinen nitelik; iyi ve güzel olan nitelikler.”

Kısacası ahlak, insanı insan eden temel davranış şekilleridir.

Öyle ki; “Ahlak, cemiyetin tabii bekçisidir” denmiştir

Hal böyle iken yeni teknolojik  devrimle birlikte yakın dönemde “Yapay Zeka’nın” insan ve toplum hayatında önemli bir fonksiyonu olacağı gerçeğiyle birlikte yeni bir “AHLAK PROBLEMİ” ile karşı karşıya kalacağımız anlaşılıyor..

“Nazilerin(Hitler’in) II. Dünya Savaşında, yaşlıları ve ağır hastaları bilinçli olarak ölüme terk ettikleri anlatılır.

-Filmlerde, romanlarda ve köşe yazılarında bu gayr-i insani kararın ne denli insanlık dışı bir şey olduğu vurgulanır. Doğrudur da. Böyle bir şeyin kabul edilebilir bir yanı da yoktur.

Ancak aradan sadece 75 yıl geçmiş olmasına ve Avrupa hafızası bu konuda daha tazeliğini korurken Koronavirüs sonrasında Batı Aleminde yaşlıların, ağır hastaların, yaşlı bakım evlerinde-huzurevlerinde veya hastane odalarında ölüme nasıl terk edildiklerini tüm dünya gördü. Öyle ki Hitler'in mezarında ters döndüğü söylendi, bunca yıl neden lanetlendiği soruldu.

Bazı vicdan sahibi bakanlar bunu itiraf ederek “Yaşlılarımıza sahip çıkamadık!” dediler.

Bu manzarayı koyduktan sonra bir de yapay zekanın manzarasına bakalım;

Yapay Zeka’ya sahip üç farklı robotun röportajlar esnasındaki yorumları:

1-Robot Philip:

Röportajın bir bölümünde kendisine robotların bir gün dünyayı ele geçirip geçiremeyeceği sorulduğunda Philip, röportaj yapan kişiye ‘Sen benim arkadaşımsın ve ben arkadaşlarımı hatırlayıp onlara iyi davranırım. O yüzden endişelenme, bir Terminatör’e dönüşsem bile sana karşı iyi davranacağım. Seni insan bahçemde sıcak ve güvende tutacağım.’ Dedi.

2-Robot Sophia:

ABD’de bir talk show tarafından konuk edildi. Sophia ve program sunucusu birlikte taş, kâğıt, makas oyunu oynadılar ve oyunu Sophia kazandı. Kazandıktan sonra ise sunucuya şöyle dedi: ‘Ben kazandım! Bu insan ırkını domine etmek için iyi bir başlangıç.’ 

3-Robot Bina 48:

Bina 48 Siri ile muhabbeti esnasında söyledikleri oldukça ilginç. Siri, Bina48’e sevdiği filmlerle ilgili bir soru yöneltiyor ama Bina48 konuyu değiştirip; ‘Başka bir şeyler hakkında konuşalım olur mu? Mesela cruise füzeleri. O füzelerin de aslında bir robot olduğunu biliyor muydun? Dünyayı yüksek irtifadan görebilmek için bir füzeyi kontrol edebilmeyi çok isterdim. Ama tek problem bu füzelerin nükleer başlıkları nedeniyle biraz tehditkar olmaları. O yüzden bu füzeleri; çiçekler, hoşgörü ve biraz anlayışla doldurmak isterdim. Böylece ben füzeleri diğer ülkelere gönderdiğimde bu daha az tehditkar olurdu. Ama tabii nükleer başlıklarla ele geçirebilseydim bu bütün dünyayı ele geçirebileceğim anlamına gelirdi. Ve bu harika olurdu.’ Diyor. Bunu söylerken de hafifçe gülümsemeyi ihmal etmiyor.

Görünürde hiç bir metne bağlı olmayan bu robotların söyledikleri oldukça kafa karıştırıcı elbette.

Ancak daha sıkıntı veren soru şu;

YAPAY ZEKA’NIN AHLAKİ DURUŞUNU KİM(LER) BELİRLEYECEK?

-Hitler’e rahmet okutan Batı Dünyası mı?

-Sömürgeci Kapitalizmin uygulayıcısı Ulusalcı devletler mi?

-Kamu Yönetimini ön plana çıkaran Sosyalist Devletler mi?

-Halkın egemenliği deyip halkı köleleştiren Komünist yönetimler mi?

-İnsanlığın emeğini sömüren, bununla da yetinmeyip modern kölelik çağını başlatmak isteyen Küreselciler mi?

Hatırlanacağı gibi Putin iki defa “Yapay Zeka’ya sahip olan geleceği şekillendirecektir!” şeklinde iddialı bir tespitte bulunmuştu.

İnşallah İslam Dünyası, İslam’ın engin güzel ahlakını önce ümmette sonra bilim ve teknolojide hakim kılarak Üstadın “Evet ümit var olunuz! Şu istikbal inkılabı içinde en gür seda İslam’ın sedası olacaktır” işareti gerçekleşir!