Şevvâl kameri/hicri ayların onuncusudur. Ramazan ayından sonra gelmekte ve Müslümanlar bu ayın ilk gününde Ramazan Bayramı’nı kutlamaktadır. Buna ek olarak Hac aylarının da ilkidir. Sonrasında zilka’de ve ve zilhicce ayları gelir.
Bu ayda “6 gün” oruç tutmak sünnettir ve fazileti büyüktür. Bununla ilgili Resulullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurur: “Her kim ki Ramazan orucunu tutar, Şevval ayından da 6 gün eklerse yılın tamamını oruçlu gibi geçirmiş olur” (Müslim)
İmam Nevevî “yılın tamamını oruçlu gibi geçirmiş olur” cümlesini şöyle açıklar; tüm sene oruç tutmuş gibi olur. Çünkü bir iyiliğe on katı sevap vardır. Ramazan on aya, altı gün ise iki aya denk gelir. (Şerhu Müslim VIII, 61)
Bu orucu tutan kimse sabah ezanından (imsak vaktinden) önce “niyet ettim sünnet olan şevvâl orucunu tutmaya” şeklinde niyet getirebileceği gibi, eğer oruca münâfi bir davranışta bulunmamışsa öğle vaktinden öncesine kadar da niyet getirebilir.
Bayramın ilk gününde oruç tutmak alimlerin ittifakıyla caiz değildir. Ondan sonraki Şevvâl’in diğer günlerinde, peşi sıra bu orucu tutmak daha faziletli olmakla birlikte ayrı ayrı da tutulması durumunda sünnet yerine getirilmiş olur. (a.g.e 61)
Şevvâl oruçlarını Pazartesi veya Perşembe ile eyyâm-ı biyd (aydınlık günler) olarak adlandırılan ayın en parlak olduğu hicrî 13, 14 ve 15. günlerine denk getiren kimse -İnşâAllah- her iki günün oruç ecrini alır. Yine ramazan ayından kazası kalanlar, Şevvâl günlerinde bu oruçlarını tuttukları takdirde -İnşâAllah- hem kazaları yerine gelmiş olur hem de bu ayın sevabına nail olurlar. Yalnız bu şekildeki oruç, başlı başına 6 gün orucuna niyet getirilerek tutulan oruç gibi de olmaz. (Remlî, Nihâyetü’l Muhtâc ilâ Şerhi’l-Minhâc III, 208)
Kaynak: Fetvakurulu.com