Ramazan’da değişen beslenme alışkanlıkları ile metabolizmanın yavaşladığına dikkat çeken Diyetisyen Nida Doğan, Ramazan Bayramı’nda günlük beslenme alışkanlıklarına hızlı dönüş yapmanın zararlı olduğunu belirtti.

Doğan, "Beslenme ömür boyu sürdürülebilecek bir alışkanlık olmalıdır. Özel günlerde, davetlerde, bayramlarda alışkanlıklarımızın dışına çıkabiliyoruz. Önemli olan böyle zamanlarda bedenimize zarar vermeden tüketimler gerçekleştirebilmektir. Sağlıklı beslenme kurallarını alışkanlık haline getirebilmiş olan kişiler, böyle özel günlerde aşırıya kaçmadan tüketim gerçekleştirebileceklerdir. Dinlenen bedeninizi yormayın Ramazan ayı boyunca sahur ve iftar arasında 15-16 saat boyunca dinlenen, metabolizma hızı yavaşlayan bedeninizi bayram günlerinde fazla tüketim gerçekleştirerek yormayın. 30 gün boyunca dinlendirdiğiniz metabolizmanızı 3 gün bayram süresince aşırı besin tüketimi ile riske atmayın." dedi.

Bayram kahvaltılarına dikkat edin

Ramazan Bayramı sabahında yapılacak hahvaltılarda aşırıya kaçılmaması gerektiğini belirten Doğan "Çoğu aile için bayramın ilk günü; aile kahvaltıları demektir. Bayram kahvaltılarında; çeşitler ve porsiyonlar ise oldukça fazladır. Kızartma, kavurma, hamur işleri, tatlıları da içeren kahvaltı sofraları; özellikle sağlık sorunu olan, sindirim sorunları yaşayan ve yaşlı bireyler için sakıncalıdır. Sağlıklı bir bayram geçirmek her şeyden önemlidir. Bunun için; bayramlarda kahvaltı düzeni bozulmamalıdır. Tam buğday unundan ekmekler, sebzeler, haşlanmış yumurta, peynir çeşitlerinin olduğu bir kahvaltı ile güne başlanmalıdır." ifadelerini kullandı.

Bayramda fazla şeker tüketmeyin

Bayram nedeniyle hazırlanan çeşit çeşit tatlılara aşırı rağbet edilmemesi gerektiğini belirten Doğan "Ramazan Bayramı'nda her evde tatlılar, şekerlemeler, çikolatalar fazlasıyla bulunmakta. Bu bayram sevdiklerimizi ziyaret edip her ziyarette farklı tatlıları üç gün içerisinde tüketmek zorunda kalmayacağız belki. Ama tepsi ile yapılan tatlılar ikram edilecek misafirlerini bulamadığında ise ev halkı olarak üç gün bayram içerisinde bu tatlıların bitmesi zorunluluğu düşüncesine düşülmemelidir. Yapılan şerbetli, hamurlu, ağır tatlılardan uzak durmanız kalp sağlığınız için ve kilo problemleriniz için önemlidir. Özellikle diyabet hastaları, kan şekerini hızlıca yükselten bu tatlıları tercih etmemelidir. Onların yerine meyve, kuruyemiş, sütlü, meyveli tatlılar tüketebilir. Bayramda aşırı yemek tüketimi ile kalp ritminizde artış gözlenebilmektedir. Bu tarzda beslenen bireylerde geceleri yemekten sonra artmış insülin ve kalp nedenli ani ölümler daha sık oluşmaktadır. Aşırı yemek yiyen bazı bireylerde bilinç kaybı, yüksek kan glikoz seviyesi ve insülin salgılanması oluşabilmektedir. Bayramınızı bu rahatsızlıkların ele geçirmesine lütfen izin vermeyiniz." şeklinde konuştu.

"Bayramda yüksek kalorili besin tüketiminden kaçınabilirsiniz"

Bayramda ara öğünlerle vücudun dengelenmesi konusuna yardımcı olunabileceğini belirten Doğan "Diyet aç kalmak ya da kronik bir hastalık söz konusu değil ise yasaklı beslenmek değildir. Sıklığı ve miktarı ayarlandığı taktirde bedenimize zarar vermeyecek besinlerin tüketimi gerçekleştirilebilir. Bayramda da sağlıklı beslenerek bayramdan tat almak zor değil. Tatlı, şeker, hamur işi gibi tüketiminizin miktarını ve bayram süresince sıklığını ayarlamak şartı ile şayet kronik bir rahatsızlığınız yok ise (diyabet, kalp, tansiyon, insülin direnci gibi ) tüketim gerçekleştirebilirsiniz. Tatlı tüketiminizi sınırlandırabilmek nefsinize hakim olabilmek adına ise bayram süresince sık ara öğün planı yaparak tatlı krizlerinden ve yüksek kalorili besin tüketiminden kaçınabilirsiniz." dedi.

Su içmeyi unutmayın

Ramazan ayında değişen su içme alışkanlığının bayramla birlikte yeniden eski düzenine dönmesi gerektiğini belirten Doğan şöyle devam etti:

Ramazan ayı boyunca su içme alışkanlığı kaybedilebilmektedir. Bayram ile birlikte en büyük alışkanlığınız su içmek olmalıdır. Susamayı beklemeden 2-3 saat içinde 1-2 bardak su mutlaka tüketilmedir. Su hatırlatmaları için telefonlarınıza alarm kurabilir, evin her köşesinde su şişeleri bulundurabilirsiniz. Ramazan ayı boyunca enerji harcamamak için azaltılan fiziksel aktivitenin bu dönemin sonlanmasıyla birlikte arttırılması oldukça önemlidir. Bu bayram karantina süreci ile de evde yapabileceğimiz fiziksel aktiviteleri takip edebilir. Sizin için en uygun aktiviteyi seçerek günlük 45-60 dakikalık egzersize zaman ayırmanız kas aktifliğinizi aynı zamanda yapılan kaçamakların da dengelenmesi ile kilo kontrolünüzü sağlamanıza yardımcı olacaktır.

Mide ve bağırsak sorunu olanların dikkat etmesi gereken hususlar

Özellikle bayramlarda mide yanmaları ve bağırsak sorunların artığını belirten Doğan "Bayramlarda mide yanmaları ve bağırsak sorunları artar. Bunun nedeni çok miktarda çikolata, tatlı tüketimi ve aynı zamanda ramazan ayı boyunca dinlenen midenize yağ içeriği yüksek, kızartma yöntemi ile pişirilmiş ağır ve bol baharatlı yemeklerin tüketilmesidir. İçerdikleri yoğun şekerle vücudun boş bir enerji almasına neden olan tatlıları ve yüksek yağ oranına sahip yemekleri vücut ağırlığıyla ilgili sorunları olanlar tüketim noktasında dikkatli olmalıdır. Gıdaları sağlıklı yöntemlerle pişirin. Yemeklerin hangi gıdalarla hazırlandığı kadar nasıl pişirildikleri de de sağlık için çok önemlidir. Bayramda geleneksel yemeklerden vazgeçmek istemeyenler, pişirme yöntemleri ve yağ miktarları ile ilgili düzenlemeler yaparak son derece lezzetli tabaklar hazırlayabilirsiniz. Kızartma yerine ızgara, fırın veya buharda pişirme gibi yöntemlerin tercih edilmesi hem kilo kontrolü hem de vücut sağlığının korunması için faydalıdır." İfadelerini kullandı

Probiyotiklerle bağışıklığınızı güçlendirin

"Ramazan ayı ile açlık, susuzluk ve aynı zamanda uyku düzenin bozulduğu bir süreçten çıkan metabolizmanızın probiyotiklere olan ihtiyacı artmış durumdadır." Diyen Doğan şöyle devam etti:

"Vücut için yararlı bakterilerin yani probiyotiklerin bağışıklığı güçlendirme, sindirim sistemini düzenleme ve iştah kontrolü gibi önemli rolleri bulunmaktadır. Probiyotik maya ile hazırlanmış yoğurt veya kefir gibi fermente besinlere beslenme planına eklenmesi sağlanmalıdır. Piyasada satılan probiyotik takviyelerini ise doktor veya beslenme uzmanınıza danışarak tüketebilirsiniz. Pek çok alışkanlık gibi beslenme alışkanlığının değiştirilmesi de zaman alabilmektedir. Yalnızca iyi bir görünüm için değil, sağlıklı kalmak için de en önemli etken olan dengeli beslenme düzenine adım adım ilerlemeye çalışmak önemlidir. Sağlıklı beslenme kurallarını hayatınıza geçirerek özel günlerinizin beslenme yönetimini ele alabilir böylelikle hayatın tadını çıkarabilirsiniz. Kaliteli bir yaşam için sağlığınıza özen göstermekten vazgeçmeyin." (İLKHA)