“Rabbinizden bir mağfirete; Allah’a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah’ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.”

Hadid süresinin 21'inci ayeti ile sözlerine başlayan Gümüş, İslam ümmetinin Ramazan Bayramı'nı tebrik ederken bu bayramın, yaşanan bela ve musibetlerin kalkmasına, ümmetin içine düştüğü tefrika ve çatışmaların, maddi ve manevi her türlü hastalık ve sıkıntıların son bulmasına vesile olması temennisinde bulundu.

"Aile içi programlar Ramazan'dan sonra da devam etmeli"

Ramazan'da elde edilen güzel hasletlerin, özellikle salgından korunmak için evlere sığınılan bu günlerde oluşturulan aile içi mukabele, ders ve sohbet halkalarının, Ramazan sonrasında da devam ettirilmesi için gayret gösterilmesi gerektiğini belirten Gümüş, "Böylece bu sıkıntılı günler fırsata ve hayra dönüştürülmüş olacaktır." dedi…

Salgın nedeniyle dünyanın her tarafında olduğu gibi tedbir gereği insanlarımızın büyük bir bölümü evlerine kapanmak zorunda kaldı. Bu sıkıntılı süreçte ciddi risk alarak olağanüstü bir dayanışma gösteren, çalışmalarını özveri ile aksatmadan devam ettiren, maddi ve manevi destekte bulunan kardeşlerime tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum. Rabbim hepsini muhafaza etsin, çalışmalarını hayırlı ve bereketli kılsın, ecirlerini artırsın.

"Yaşadığımız sıkıntı ve sorunların çözümü Müslümanların ittihadıdır"

Ümmetin içinde bulunduğu olumsuz tabloya dikkat çeken Gümüş, İslami hassasiyeti olan idarecilerin, İslami yapı mensuplarının ve bütün Müslümanların mevcut musibet üzerine ciddi bir muhasebe içine girmeleri gerektiğini vurguladı…

Ümmetin en büyük sorunu ve yaşadığı hem maddi hem de manevi sıkıntıların en önemli sebebi, içinde bulunduğu tefrika, çekişme ve dağınıklıktır. Bu açıdan yaşadığımız sıkıntı ve sorunların en acil çözümü de Müslümanların ittihadı ve kardeşlik hukukunun yeniden aramızda cari olmasıdır. Bu nedenle her vesile ile ve ısrarla ittihattan, vahdetten ve kardeşlikten söz ediyoruz. İslami hassasiyet sahibi idareciler başta olmak üzere bütün Müslümanlara tekrar hatırlatıyoruz: Rabbimiz bizleri kardeş kılmıştır. Bunun gereğini yerine getirmekten ve ittihattan başka bir çaremiz yoktur. Öyleyse bütün İslami yapıların idarecileri bu bilinçle hareket etmeli ve bu istikamette adımlar atılmasına öncülük etmelidirler.

Gümüş, mesajının sonunda, bir kez daha Müslümanların Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek Allah'tan; muhaceret, esaret veya hastalık nedeniyle aile ve dostlarından uzak düşenlerin bundan sonraki bayramları bir arada geçirmeleri için dua etti. (İLKHA)

 

Mesajın tam metni:

Bismillahirrahmanirrahim

“Rabbinizden bir mağfirete; Allah’a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah’ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.” Hadid 21

İçinde muttakiler için hidayet rehberi olan Kur’an-ı Kerim’in indirildiği, bin aydan daha hayırlı Kadir gecesini barındıran rahmet, bereket ve mağfiret ayı Ramazan-ı Şerifi idrak ettikten sonra bizlere Ramazan Bayramına kavuşma sevincini yaşatan Rabbimize hamd–u senalar olsun. O’nun (cc) kulu, elçisi ve habibi olan Hz. Muhammed’e, âline ve ashabına salat ve selam olsun.

İ’lay-ı kelimetullah için mücadele ettiği için zindanlara düşmüş, hicret etmiş, mücadele ederken şehitlik mertebesine ulaşmış olanların aileleri başta olmak üzere halen aziz İslam’ın hakim olması için mücadeleye devam eden dava arkadaşlarımın ve bütün İslam ümmetinin Ramazan Bayramını tebrik ediyor, bu bayramın yaşanan bela ve musibetlerin kalkmasına, ümmetin içine düştüğü tefrika ve çatışmaların, maddi ve manevi her türlü hastalık ve sıkıntıların son bulmasına vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.

Ramazan; manevi atmosferi yüksek, yapılan ibadetlerin ve duaların makbul olduğu, Müslümanlar için büyük hayırlar barındıran bir zaman dilimidir. Rabbimden bu mübarek ayda tüm dava arkadaşlarımın, yeryüzünde İslam’a hizmet eden ve sıkıntı içinde olan tüm Müslümanların dualarını, ibadetlerini, tövbelerini kabul etmesini ve günahlarını bağışlamasını niyaz ediyorum. Ramazanda elde edilen güzel hasletlerin, özellikle malum virüs salgınından korunmak için evlere sığınılan bu günlerde oluşturulan aile içi mukabele, ders ve sohbet halkalarının, Ramazan sonrasında da devam ettirilmesi için gayret gösterilmelidir. Böylece bu sıkıntılı günler fırsata ve hayra dönüştürülmüş olacaktır.

Bir süredir, malum virüs salgını nedeniyle dünyanın her tarafında olduğu gibi tedbir gereği insanlarımızın büyük bir bölümü evlerine kapanmak zorunda kaldı. Bu sıkıntılı süreçte ciddi risk alarak olağanüstü bir dayanışma gösteren, çalışmalarını özveri ile aksatmadan devam ettiren, maddi ve manevi destekte bulunan kardeşlerime tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum. Rabbim hepsini muhafaza etsin, çalışmalarını hayırlı ve bereketli kılsın, ecirlerini artırsın.

Bu virüs salgınının ne kadar süreceği ve tesirinin ne ölçüde olacağı belli değildir. Tüm Müslümanlar, tüm kardeşler olarak sabrın nasıl gösterildiğini, her zaman ve ortamdan programlı bir şekilde nasıl istifade edildiğini, maddi ve manevi olarak birbirimize nasıl sahip çıkmamız gerektiğini, geçmişte olduğu gibi, bu süreçte de göstereceğimize inanıyorum.

İslami hassasiyeti olan idarecilerin, İslami yapı mensuplarının ve bütün Müslümanların mevcut virüs musibeti üzerine ciddi bir muhasebe içine girmelerini diliyorum. Ümmetin en büyük sorunu ve yaşadığı hem maddi hem de manevi sıkıntıların en önemli sebebi, içinde bulunduğu tefrika, çekişme ve dağınıklıktır. Bu açıdan yaşadığımız sıkıntı ve sorunların en acil çözümü de Müslümanların ittihadı ve kardeşlik hukukunun yeniden aramızda cari olmasıdır. Bu nedenle her vesile ile ve ısrarla ittihattan, vahdetten ve kardeşlikten söz ediyoruz. İslami hassasiyet sahibi idareciler başta olmak üzere bütün Müslümanlara tekrar hatırlatıyoruz: Rabbimiz bizleri kardeş kılmıştır. Bunun gereğini yerine getirmekten ve ittihattan başka bir çaremiz yoktur. Öyleyse bütün İslami yapıların idarecileri bu bilinçle hareket etmeli ve bu istikamette adımlar atılmasına öncülük etmelidirler.

Bir kez daha bütün İslam ümmetinin Ramazan Bayramını tebrik ediyorum. Salih kulların Ramazan ayında tuttukları oruçlar ve yapmış oldukları makbul dualar hürmetine bu bayramın hayır ve güzelliklerin artmasına, sıkıntı ve şerlerin def’ine vesile olmasını; muhaceret, esaret veya hastalık nedeniyle aile ve dostlarından uzak düşenlerin bundan sonraki bayramları bir arada geçirmelerini lütfetmesini sonsuz kudret ve kerem sahibi Rabbimden niyaz ediyorum.

Bizi dualarınızdan mahrum etmeyin. Allah’a emanet olun.

Kardeşiniz Edip Gümüş