Ramazan ayının son Cuma'sı "Dünya Kudüs Günü" olarak kutlanıyor. Büro Memur Sen Mardin Şube Başkanı Ümit Unat, Dünya Kudüs Günü'nün ilan edildiği günün üzerinden 44 yıl geçtiğini hatırlatarak, bu günün Filistin milleti ile dayanışmayı simgelediğini söyledi.

Başkan Unat, "Dünya Kudüs Günü, mazlum Filistin milletinin gasp edilen haklarının geri alınması ve İsrail'in işgal ettiği toprakların kurtarılmasında ifa ettiği rol, uluslararası toplumun ilgi odağına yerleşmiştir. Mazlum Gazze halkı Siyonist rejimin tehditleri ve saldırılarına maruz kaldığı bir sırada Dünya Kudüs Günü'ne giriyor. Son yıllarda mazlum Filistinli kadınların ve çocukların kanı sürekli akıtıldı, zalim Siyonistler Gazze'ye büyük bir yıkım dayattı. Siyonist caniler işledikleri cinayetleri ile Filistin'i yok etmek ve İslam'ın imajını tahrip etmek için hiç bir ırkçı cinayetten çekinmediklerini ve hedeflerine ulaşmak için her türlü cinayeti mubah gördüklerini ortaya koydu. Ama maalesef İslam ülkeleri de esas tehdit olan Siyonist rejimin üzerinde odaklanmak yerine tüm enerjilerini ve insan gücünü heba etmeye başladı ve başta Arap emirlikler olmak üzere bölgede bazı ülkeler petrol gelirlerini İslam'ı ve İslam ümmetini yok etme aracına dönüştürdü.”  dedi.

Son yıllarda mazlum Gazze halkını en korkunç cinayetlere maruz kaldığını dile getiren Unat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gazze kuşatması üzerinden 12 yıl geçiyor. Gazze şeridi 12 yıldır korsan İsrail'in tam kuşatması altındadır ve bölgede yer yer Siyonistlerin Filistin milletine dayattıkları yıkımın izleri göze çarpıyor. Siyonistlerin saldırılarında Gazze şeridinde birçok bina yıkıldı, çok sayıda kadın ve çocuk enkazın altına kalarak şehit düştü. Gazze'de tüm altyapıların tahrip edilmesi, su ve elektrik ve diğer temel imkanlara ulaşılamaması, sağlık hizmetlerinin yokluğu, gıda maddeleri ve ilaç kıtlığı, bölgede yaşayan 1.5 milyon Filistinli için yaşamı katlanmaz hale getirdi. Evet, Gazze'nin durumu dehşet verici ve musibet boyutundadır ve Kudüs'ü işgal eden cani rejim İslam dünyasının gafletinden yararlanmak ve gayet tabi bölgede bazı Arap rejimlerin yeşil ışık yakmasıyla beraber mazlum Filistin milletine karşı en korkunç cinayetleri işliyor. Oysa İslam dünyasının kapasitelerinden uluslararası arenalarda etkili olabilme yolunda yararlanmak gerekiyor. Kuşkusuz bu tür bir adım İslam ülkelerinin uluslararası denklemlerdeki yerini İslam dünyasının lehine değiştirebilir ve belki de bu durumda İsrail rejimi hiç bir zaman 1,5 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze şeridi adlı bölgeyi kuşatmayabilirdi. İşte bu yüzden mazlum Filistin milletini ve Kudüs'ü desteklemek; ister Müslüman ister gayri Müslim olsun, dünyanın tüm hür insanlarının görevidir.” (İLKHA)