Dünyayı etkisi altına alan yeni tip Coronavirus (Covid-19) sebebiyle ülke ekonomileri ciddi zarar gördü. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birçok kurum ve kuruluş faaliyetlerini ya tamamen durudurmak veya ciddi kısıtlamalar yapmak zorunda kaldı.

Türkiye’de salgın başladıktan hemen sonra alına ilk önlemlerden birisi eğitim kurumlarının faaliyetlerine geçici süre ile ara verilmesi oldu. Alınan karar sonrasında MEB izniyle faaliyet gösteren özel okullar maddi olarak ciddi şekilde etkilendi.

Daha önce rehabilitasyon merkezlerinin yaşadıkları sıkıntıları kurum yetkililerinin diliyle gündeme getirmiş ve sürecin uzaması halinde birçok kurumun faaliyetlerini sonlandırmak zorunda kalacağı belirtilmişti.

Pandemi yaşadıkları sıkıntıları ve devlet yetkililerinden bekledikleri destek hakkında İLKHA muhabirine konuşan Özel Anaokulları ÖZADER Başkanı Murat Kuş, 55 bin çalışanlarından 22 bininin işsiz kalacağını söyledi.

"Sektördeki derin yaralar sarılmazsa 7 bin 500 kurumun yüzde 40’ı kapanacak"

Coronavirüs sebebiyle ülke olarak büyük bir sınav verildiğini ve bu süreçten en az ahsarla çıkma temennisinde bulunduklarını belirten Kuş, "Süreçten her sektör bir şekilde etkilendi. Ancak eğitim sektörü o kadar ağır bir darbe oldu ki, bu kaybın nasıl telafi edileceğini şu an için öngöremiyoruz. Öyle bir sektör düşünün ki, 0-6 yaş aralığına hizmet etsin, 55 bin çalışanı olsun ve doğrudan bir milyon kadının istihdamına olanak sağlasın. Bu süreçte belki de en çok gören kurumlar özel anaokullarıdır. Devletimizin bu kurumları görmesini ve desteklemesini istiyoruz. Zira bu sektördeki derin yaralar sarılmazsa 7 bin 500 kurumun yüzde 40’ı kapanacak. 55 bin çalışanımızın 22 bini işsiz kalacak." dedi.

“Ekonominin çarklarını vereceğiniz desteklerle birlikte omuzlayacağımızı asla unutmayın"

Kuş, "Devlet büyüklerinde özellikle istirham ediyoruz. Gelin bu hayati öneme sahip olan sektörü ayakta tutalım. Çocuklarımızı sahipsiz, öğretmenlerimizi işsiz bırakmayalım, kurumlarımızı kapatmak zorunda kalmayalım. Ekonominin çarklarını vereceğiniz desteklerle birlikte omuzlayacağımızı asla unutmayın." diye konuştu.

“Önümüzdeki süreçte yüzde 50 ve altında kapasiteyle çalışabiliriz"

“Devletimizden öncelikli beklentilerimiz KDV, SGK ve stopajlarımızın durdurulduğu andan itibaren okulların açılacağı döneme kadar borçların ertelenmesi değil silinmesidir" diyen Kuş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Devlet bankalarından bu kurumlarımıza en az 5 yıl vadeli sıfır faizli kredi imkânı verilmeli. Okul öncesi eğitim kurumları geleceğimizin teminatıdır. Hem devletimizden hem de kıymetli velilerimizden ricamız okul öncesi kurumların sesine kulak vermeleri ve desteklerini esirgememeleridir. Kurumlarımız, vereceğiniz her türlü desteğin karşılığını kat kat geri verecektir. Okullarımız açıldığında kurumlarımızın kira, stopaj ve vergi yükü haricinde personel maaşları ve genel giderlerin dahil olacağını unutmayalım. Önümüzdeki süreçte yüzde 50 ve altında kapasiteyle çalışabiliriz. Servis kapasitelerini yüzde 50 düşürmek zorunda kalabiliriz. Bu da bize ekstaradan yüzde 30 civarında bir maliyet artışına sebep olacaktır. Kurumlarımız bu süreçten sağlam çıkabilmek adına birlik olmalı, birbirlerine destek olmalı, ayakta kalabilmek için kenetlenmeli ve mutlaka ileriye dönük planlar oluşturmalı, stratejiler geliştirmeli, uzaktan eğitim modellerine mutlaka entegre olmalıdır. Sesimizi duyurabilmek adına her kurum kendi çapında destek olmalıdır." (İLKHA)