Ramazan ayı ve bayramın bu sene Coronavirus dönemine denk gelmesi nedeniyle, yeni yaşam alışkanlıklarımızla birlikte çekirdek aile özelinde yaşanacak farklı bir süreç bizleri bekliyor. Ziyaretlerin kısıtlı olduğu, evde kaldığımız için hareketin azaldığı ve fazla yemek yeme eğilimine girebileceğimiz bu günlere çok dikkat edilmesi gerekiyor.
Uz. Dyt. Nihan Yakut, bayramda sağlıklı bir beslenme düzenine geçiş için tavsiyelerde bulundu.
Hafif besinlerle şık sofralar hazırlayabilirsiniz
Yakut, "Ramazan ayı boyunca oruç tutarken yaşanan uzun süreli açlık sonrası, bayram sabahı genellikle börekli, ballı, kaymaklı kahvaltılar ile yeni döneme ani bir giriş yapılmaktadır. Bayram kahvaltısını bu sürecin burukluğunun acısını çıkarmak için mükellef sofralarla yapmak çok da uygun değildir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, uzun süreli açlıkların olduğu bu aydan çıkışın hafif besinlerle olması ve normal beslenmeye ağır adımlarla dönülmesi gerekliliğidir. Sağlıklı gıdalarla şık sofralar hazırlamak, tüm aile üyelerine hem fiziksel hem de psikolojik açıdan iyi gelecektir. Günü daha az gıda ve daha sık öğünle dengelemek durumu kolaylaştıracaktır." dedi.
Yakut, şu önerilerde bulundu:
Kahvaltıda; kızartmalar, basit şeker içeren besinler, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş etler, börek, hamur işleri kesinlikle yer almamalıdır. Kahvaltı tabağında olmazsa olmazlardan; domates, salatalık, maydanoz, dereotu, taze nane, roka gibi sebzelere daha fazla yer verilmelidir. Kahvaltı ekmeği beyaz ekmek yerine, tam buğday veya çavdar olmalıdır. Aynı zamanda diğer ana öğünleri de hafif geçirmeli, iyi bir kan şekeri dengesi sağlamak ve sağlık sorunları yaşamamak için bir öğünde yüksek miktarda besin tüketmekten kaçınılmalıdır. Sindirim sistemi problemleri yaşamamak için, sofrada kalınan süre daha uzun tutulmalı, yavaş yenmeli ve çok çiğnenmelidir. Rahat ve kolay sindirim için; sebze, meyve ve kuru baklagiller gibi posa içeriği yüksek besinlere öğünlerde daha çok yer verilmelidir. Ayrıca günlük su tüketiminin diğer içecekler ile (kahve, çay, meyve suyu vb.) dengeli olması gerekmektedir.
Hava sıcak olduğu için ağır tatlardan kaçının
Yakut, "Bayramların değişmez ritüelleri olan ikramlıklar, ev halkı için de olsa, mutlaka hazırlanacaktır. Fakat Ramazan ayındaki oruç dönemi, bayramda fazla tüketilen her besinin kilo artışı olarak geri döneceğine işaret etmektedir. Bu nedenle bayram tabaklarında mümkün olduğunca hafif yiyecekler yer almalıdır. Şeker içeriği yüksek tatlılar, hamur işleri ve şerbetli besinlerin yerine, sütlü tatlılar, taze ve kuru meyveler tercih edilmelidir. Ancak bu seçimleri yaparken dahi porsiyon kontrolü iyi yapılmalıdır. Aşırıya kaçılmamalı, küçük miktarlarda tüketilmelidir. Çikolata ve tatlı tüketimini dengelemek, aynı zamanda kan şekerini de dengede tutmak demektir." şeklinde konuştu.
Normal beslenmeye geçişle birlikte artan metabolizma hızını iyi değerlendirin
Bu dönem özellikle Ramazan boyunca oruç tutan veya kilo verme sürecinde olan kişiler için bir fırsatken, aynı zamanda kilo alımı için de riskli bir dönem olduğunu vurgulayan Yakut, diyetlere tam uyumun önemli olduğunu kaydetti.
Yakut, "Fiziksel aktivitelerin kısıtlı olduğu bu dönemde ev içerisinde daha hareketli olmalı, ev egzersizleri yapmalı ve beden yavaş yavaş yeni beslenme stiline alıştırılmalıdır." diye belirtti. (İLKHA)