Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün Müslümanlar için kutsal kabul edildiği belirtilen açıklamada, "Kudüs’e yürümek Müslümanların yeryüzünün Firavunlarının, Nemrutlarının, Ebu Leheblerinin zulümlerinden kurtuluşunun en önemli sembolüdür. Tüm kalbimizle şuna inanıyoruz ki Kudüs Müslümanların en çetin imtihanıdır. Kudüs, bugünün Müslümanının yeryüzünde olup bitenler karşısında nerede durduğunun, kimlerle olduğunun ve neye hizmet ettiğinin en önemli göstergesidir. Bir organizasyon kimlerle saf tutuyor, kimlerle işbirliği halinde, nihai noktada kime hizmet ediyor, bunu en iyi gösteren Kudüs davasıdır.
Bugün ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa, peygamberler şehri Kudüs ve bereketli Filistin toprakları işgal atındadır." denildi.
Kudüs'ün mutlaka özgürlüğe, Müslümanların da mutlaka birliğe kavuşacağı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Mescid-i Aksa’nın işgal altına olması sadece Filistinlilerin bir meselesi değildir. Son yüzyıl içerisinde yaşanan iki büyük savaş Kudüs’ün siyonistlerce işgaline zemin hazırlamıştır.
Hem Milletler Cemiyeti hem de Birleşmiş Milletler siyonizmin çıkarlarına uygun hareket etmişlerdir. Milletler Cemiyetinin varlığı nasıl İkinci Dünya Savaşının çıkmasına engel olamadıysa Birleşmiş Milletlerin de varlığı yaklaşık yetmiş yıldır milyonlarca insanın savaş ve terör olaylarında yitirilmesine engel olamamıştır. Çünkü ne Milletler Cemiyeti ne de Birleşmiş Milletler insanlığa huzur ve saadet getirecek bir anlayışa sahip değillerdir.
Filistin’e, İslam coğrafyasının tam kalbine bir hançer gibi saplanan siyonist işgalciler bölgede yaşanan kaosun, terör olaylarının, iç savaşların ve işgallerin yegâne sebebidir.
Bugünkü mevcut sömürü düzeninden kurtulmanın yolu Kudüs’ün tekrar Müslümanlarca idare olunmasından geçtiğine dikkat çekilen açıklamada, "Irkçılığın, mezhepçiliğin, kardeş kavgasının bu coğrafyaya zerrece bir faydası yoktur. Yine Müslümanlar şunun farkına varmalı ki bu coğrafyada ırkçılık, mezhepçilik ve kardeş kavgasını körükleyen siyonistlerdir. Kudüs coğrafyamızın ayrılmaz bir parçasıdır. Çünkü Kudüs demek Mekke demektir, Medine demektir. Kudüs demek Şam, Bağdat, Kahire demektir. Kudüs demek Meşhed, Kum, Tahran demektir. Kudüs demek Diyarbakır, Ankara, İstanbul demektir. Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki Kudüs’e sahip çıkmak, Bağdat’a, Şam’a, Tahran’a, Beyrut’a, Kahire’ye ve Mekke’ye sahip çıkmaktır. Kudüs’e sahip çıkmak Müslüman ya da değil tüm mazlumlarım dertleriyle dertlenmektir." denildi.(İLKHA)