BRÜKSEL

Dünya ekonomisi, Kovid-19 salgını nedeniyle tarihte benzeri görülmemiş bir krizin eşiğine gelirken, sürecin her alanda olduğu gibi küresel tarım sektörü açısından da önemli sonuçlar doğurması bekleniyor. Son yıllarda ülkeler için sanayi ve dijital sektörler öncelikli alanlar olarak öne çıkarken Kovid-19, tarım ve hayvancılığın ekonomiler için ne derece kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Salgın nedeniyle uygulanan kısıtlayıcı tedbirler çerçevesinde insanlar büyük ölçüde eve kapanırken, pek çok ülkede market, kasap ve manav gibi temel gıda ihtiyaçlarının karşılanabileceği yerler dışındaki zaruri olmayan ticari işletmelerin faaliyetlerine geçici olarak ara verildi.

TEDBİRLERİN ETKİLERİ

Kovid-19'a yönelik tedbirler çerçevesinde ülkeler seyahat kısıtlaması, karantina, sınırların kapatılması ve sokağa çıkma yasağı gibi çeşitli önlemlere başvururken bunun tarımsal üretim ve tedarik zinciri üzerine etkileri de ortaya çıktı. Pek çok ülkede yürürlüğe giren kısıtlamalar nedeniyle vatandaşlar marketlere akın etti. Salgının ne kadar süreceğinin öngörülememesi nedeniyle özellikle uzun raf ömrüne sahip ürünlere olan talep hızla artış gösterdi. İnsanlar, makarna, pirinç, un ile çeşitli bakliyat ve konserve ürünleri satın almak için birbiriyle yarıştı. Salgın nedeniyle bu nesil ilk defa marketlerde boş raflarla karşılaştı. Salgınla birlikte tarımsal üretim ve gıda zincirindeki bütün unsurlar kritik sektörler olarak belirlenirken bunların faaliyetlerini kesintisiz sürdürebilmelerine imkan sağlandı. Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşanların işlerine kesintisiz biçimde devam etmelerine izin verildi. Ayrıca gıda sevkiyatının aksamaması içinde gerekli tedbirler alındı.

GIDA İHRACATINA SINIRLAMALAR

Bununla birlikte bazı ülkeler kendilerini olası kıtlık riskinden korumak için tarımsal ürün ve gıda  ihracatına çeşitli sınırlamalar getirmeye başladı. Romanya, nisan ayında Avrupa Birliği (AB) üyeleri dışındaki ülkelere buğday, mısır ve şeker ihracatını yasakladı. Önemli buğday üreticisi Kazakistan diğer ülkelere söz konusu ürünün ihracatını durdurdu. Rusya, arpa ve buğday gibi tahılların diğer ülkelere satışına çeşitli kısıtlamalar getirdi. Önemli bir başka buğday üreticisi olan Ukrayna ise gerekli görürse bu ürünün ihracatını yasaklayabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, Hindistan, Vietnam ve Kamboçya pirinç ihracatını askıya aldı. Mısır ise bakliyat ihracatını durdurma kararı aldı. Sırbistan'da diğer ülkelere ayçiçek yağı satışını yasakladı.

TARIM İŞÇİLERİ

Özellikle Avrupa ülkeleri ve ABD'de çiftlikler, uygulanan kısıtlamalar nedeniyle ürünlerinin hasat döneminde mevsimlik tarım işçileri bulmakta sıkıntılar yaşamaya da başladı. Fransa, Almaya, İtalya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde çiftlikler salgın tedbiri olarak sınırların kapatılmasından ötürü mevsimlik tarım işçisi bulamadı. Bu ülkeler normalde Doğu Avrupa ülkelerinden telafi ettikleri tarımsal iş gücüne erişimde sıkıntı yaşadı. Başlangıçta kendi vatandaşlarının tarlalardan ürünleri toplamasını isteyen ülkeler bu zor ve emek yoğun işe fazla talep olmamasıyla strateji değiştirdi. Almanya, Kovid-19'a yönelik uyguladığı pek çok tedbiri hiçe sayarak Romanya'dan binlerce tarım işçisini uçaklarda balık istifi halinde ülkesine getirterek tarlalarındaki ürünlerini toplatmaya başladı. Benzer bir durum ABD'de de yaşandı. ABD'nin tarımsal üretimde önemli rol oynayan Meksikalı mevsimlik tarım işçileri çiftliklere erişemedi. Bu nedenle ülkede pek çok ürün tarlada kaldı.

GELECEK BEKLENTİSİ

Salgın, tarım ve gıda alanlarının ülkeler için ne kadar kritik olduğunu, tedarik zincirinin güvenli biçimde sağlanması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Kovid-19 ile birlikte tarım ve gıda alanında yaşanan çeşitli risklerin gelecekte tekrar etmemesi için ülkelerin de yeni tedbirler almasına yönelik beklenti doğdu. Bu durumda pek çok ülkenin gıda alanında kıtlık yaşamamak için tarımda korumacı bir yaklaşım sergilemesi öngörülüyor. Temel tarım ürünlerinde küresel ticarette yaşanabilecek kesintilere daha hazırlıklı olmak için ülkelerin çeşitli yeni stratejiler belirlemesi bekleniyor.  Ülkelerin gıdada kendilerine yeterli olamak için tarımsal desteklemeleri artırması ayrıca yerli tarımı canlandırması da kaçınılmaz bir sonuç olarak ortaya çıkıyor. Tarımsal üretimde çeşitli dijital teknolojilerin kullanımının hız kazanması ve gıda tedarik zincirlerinin kuvvetlendirilmesi öngörülüyor. AA