Otobüs taşımacılığında sektörün yüzde 35’lik kısmını oluşturan İstanbul’da seyahat kısıtlamasının devam etmesi ve şehirden çıkmak isteyen vatandaşların izin belgesi almak zorunda olması sebebiyle hem firma sahipleri hem de memleketlerine gitmek isteyen çok sayıda vatandaş mağdur oluyor.

 

Vatandaşların cenaze gibi acil durumlar haricinde seyahat izin belgesi alamadıklarını belirten firma sahipleri, ilde hem seyahat kısıtlaması hem de vatandaşların izin belgesi almada çektikleri zorluklar sebebiyle iş yapamadıklarını ifade ettiler.

Otobüs firmalarının yaşadıkları sorunlar hakkında İLKHA muhabirine konuşan Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Yönetim Kurulu Üyesi Denetim Komisyon Başkanı Musa Çaktır ve firma sahipleri, çok zor günler geçirdiklerini söylediler.

“Yüzde 50 kapasite ile yolcu taşıyarak para kazanmamız mümkün değil”

Pandemi döneminde devletin yayınladığı genelgelere göre hareket ettiklerini ve bu süreçte otobüsçülerin çok büyük zarar gördüğünü belirten Çaktır, “İlk dönemde tamamen kapatıldı, hiçbir şekilde seyahate izin verilmedi. Yaklaşık bir ay arabalarımız yattı. Sonrasında ‘seyahat izni kurulları’ kuruldu. Bu kurulların verdiği belge veriyor. Ancak verilen izinle birlikte sektör içerisinde çalışan otobüslerin oranı kapasitenin yüzde 10’u bile değildi. Bunlar çok önemli değil ama son gelen yönetmelikle birlikte yüzde 50 kapasite ile yolcu taşıyarak para kazanmamız mümkün değil.” dedi.

“Aldığımız arabaların fiyatları düştüğünde sermayelerimizden olabiliyoruz”

Çaktır, “Yıllardan beri bu sektörün hiçbir bağımlılığı yok. Devletten herhangi bir kredi almıyor. Hiçbir şekilde süspanse edilmiyor. Sadece şahıslar üzerinden tüm zararları karşılayarak hizmete devam ediyoruz. Gün geliyor çok zarar ediyoruz. Aldığımız arabaların fiyatları düştüğünde sermayelerimizden olabiliyoruz. Ama otobüsçülük bir sevdadır ve bu sevdadan vazgeçmiyoruz.” diye konuştu.

“Seyahat izinleri çok zor verildiği için yüzde 50’nin de altında kapasite ile sefer yapıyoruz”

Son dönemde 7 ilde daha seyahat kısıtlamasının kaldırılmasıyla birlikte rahat bir nefes almayı umduklarını ancak İstanbul’da yasak devam ettiği sürece sorun yaşamaya devam edeceklerini söyleyen Çaktır, şöyle devam etti:

“Genelde bütün firmaların İstanbul’a seferleri var. İstanbul hemen hemen sektörün yüzde 35’ini oluşturmaktadır. Araçlarımız var, saatleri de belli, genelgelere de uyuyoruz ama seyahat edecek yolcu bulamıyoruz. Çünkü yolcu seyahat izinleri çok zor veriliyor. Bunun için de doluluk oranlarını yakalama şansımız olmuyor. Yüzde 50’nin de altında bir kapasite ile taşımacılık yapmak zorunda kalıyoruz.”

“Eğer yetkililer sahayı iyi okuyabilirlerse ve buna göre adımlar atabilirlerse çok kısa sürede rahata erişebiliriz”

Yetkililerin seyahat izin belgesi almak isteyenlere daha fazla yardımcı olmaları gerektiğini hatırlatan Çaktır, şunları söyledi:

“Bir pandemi var ve virüs yayılıyor. Ancak yetkiler sahada olanlarla görüşmesi gerekirdi. Restoranlarda çalışanların işleri kapandı. Orada çalışan işçiler genelde çalışmak için buradalar. İşleri kapandığında memleketlerinde gitmelerinde ne gibi bir zara var? Hastalığı taşımayan birisinin evine gönderilip izole olmasını sağlamak neden bu kadar zor? İnşaatta çalışan ve işi duran işçilerin kalabilecekleri yerleri yok. İşverenleri onlara yemek vermiyor. Bu insanlar otogarlarda sürünüyorlar. İzin alıp memleketlerine gidebilmek için uzun süre burada kalıyorlar. Bunlara neden izin verilmiyor? Neden bu kadar zorlaştırıyorsunuz? Kontrollü bir şekilde bu insanlar gidip gelsin. Yurtları işgal edilmiş öğrenciler kaymakamlıklara gitmelerine rağmen izin alamayanlar ne yapsın? Mecburen birkaç arkadaş sosyal mesafeye dikkat etmeden birlikte kalıyorlar. Bu durumun ülkemize, insanlığa çok büyük zarar verdiğine inanıyoruz. Sektör olarak gerçekten çok zor durumdayız. Ödemelerimiz var, ayakta durmak zorundayız. Bizden yararlanan sektör ve çalışanlar da hesaba katılarak iyi düşünülmesi gerekiyor. Eğer yetkililer sahayı iyi okuyabilirlerse ve buna göre adımlar atabilirlerse çok kısa sürede rahata erişebiliriz."

“İşten çıkan adamlar izin alamadıkları için evlerine gidemiyorlar”

Yasağın kalmasının kendilerine bir fayda sağlamadığını söyleyen otobüs firması çalışanlarından Hakan Güngördü, “Pandemi henüz devam ediyor. Her ne kadar kısıtlamalar kaldırılmaya başlansa da büyük bir kısmı devam ediyor. Onun için işlerimize henüz yansımadı. Kaymakamlıklar cenaze haricinde kimseye izin vermiyor. İnsanları çoğu mağdur, işten çıkan adamlar izin alamadıkları için evlerine gidemiyorlar. Bu konuyla alakalı devletten bir şeyeler bekliyoruz.” dedi.

Adana’ya sefer düzenleyen firma yetkililerinden Serdar Doğan, “Şu anda zaten yolcular yüzde 50 kapasiteyle gidiyor. Şu anda aileler değil inşatçı, memur ve işi olanlar gidiyor. Geçen sene ulaştırmadan aldığımız fiyat 160 liraydı. Şimdi yüzde 50 kapasite ile gitmemize rağmen 210 lira alıyoruz. Eğer yüzde 50’ye göre alsaydık 320 lira almamız gerekirdi.” diye konuştu.

“2 kişi yerine bir kişi taşıdığımız için mecburen fiyat değişiyor”

Yüzde 50 kapasite ile sefer yapmanın yolcuya iki katına mal olduğunu ve bunun da yolcuları mağdur ettiğini hatırlatan Ahmet Çakır, “Bizim de yapacak bir şeyimiz yok. 2 kişi yerine bir kişi taşıdığımız için mecburen fiyat değişiyor. Bu ne zamana kadar devam edecek biz de bilmiyoruz. Mersin’de yasak kalktı ama burada kalkmadı. Haliyle sadece izin belgesi olanları taşıyabiliyoruz. Bu da fiyat olarak yolcuya yansıyor.” şeklinde konuştu.

“Yolcuların çift koltuk satın alma zorunlulukları var”

“Şimdiye kadar kısıtlamalardan dolayı tek tek araba gönderebiliyorduk” diyen firma çalışanlarından Mesut Şimşek ise şöyle konuştu: “Bir haftadır bir hareketlilik var ama zaman neyi gösterecek bilemiyoruz. Kesin bir talimat vermediler. İzin belgesi olmayan yolcular çok mağdur oluyor. Biz kurallara uyarak 20 kişi ile sefer yapıyoruz. Yolculara yardımcı olabildiğimiz kadar oluyoruz. Hatay ve Mersin’e 180-200 liraya gidiyoruz. Yolcuların çift koltuk satın alma zorunlulukları var.”

Erkan Yıldız da, “Kısıtlamanın kalması önemli değil. İstanbul’da izne ihtiyaç olduğu için her yere aynı şekilde gidiyoruz. Yolcuların yanlış anladığı bir husus var. Koltuklar teke düştüğü için mecburen yolculardan iki koltuk ücreti alınıyor. Öbür türlü araç gidip gelemez, mazotu karşılayamaz. Bazıları fırsatçılık olarak görüyor ama devletin aldığı karara göre 20 yolcu taşımak zorunayız. Aksi halde cezai işlem uygulanır.” dedi.(İLKHA)