“Kayıp zamanlar” diye bilinir bu tür dönemler. Ama aslında bunlar, kendisini boşluğa (uçuruma) atmış olanlar için “kaybedilen zamanlar”dır.

Hayat programımızı başkalarına bırakamayız.

Okullar başladı, çalış…

Tatil oldu, gez…

Uyu, dendi, uyu…

Kalk, dendi, kalk…

Biz, başkalarının elinde oyuncak bebek miyiz? 

Resmi makamların düğmeye basmasıyla mı kıpırdayacağız veya duracağız?

Bizim kendi inancımız doğrultusunda bir hayat programımız olamayacak mı?

Tatil denen süreç, bizim için tam bir ders dönemi olamaz mı?

O hâlde bizim oturup kendimiz için bir yaz programı yapmamız gerekmez mi?

Müslümanız…

Müslümanların hâli ortada…

Böyle zamanlarda “tatil” diye bir şey olur mu hiç?

Tatil, rahat toplumların, hakim toplumların bir etkinliğidir. Onların da asalak kesimi hariç tatili değerlendirir. Örneğin, pek çok kitabın okunmasını tatile saklar, nerede ve hangi koşullarda tatil yaparsa yapsın orada vaktinin bir kısmını okuyarak geçirir. Tatile iş görüşmeleri sığdırır ya da tatil diye tarihi yerleri gezer, bilgisini artırır.

Tatil, sırtüstü yatılan bir süreç değildir, hiçbirimizin de sırtüstü yatma lüksü yoktur.

İnsanlık, bu durumda iken

Ümmet, bu durumda iken

Toplumumuz, bu durumda iken

Biz, bir genç olarak nasıl sırtüstü yatabiliriz?

Hz. Resulullah (S.A.V.), tatil diye bir kavramdan söz etmiş mi hiç?

Selahaddin-i Eyyübî ömrünün son kısımlarına doğru dört yıla yakın savaş meydanlarında kalmış.

Daha önceki ara vermelerinde ise Mısır’a gidip eğitim, adalet gibi işlerle ilgilenmiş.

Okulun tatil olması, derslerin son bulması hayatın da çalışmanın da okumanın da son bulması anlamına gelir mi hiç?

Tatili iyi değerlendirirseniz tatil bir nimettir. Ama tatilde gerçekten tatil yaparsanız, sırtüstü yatsanız tatil, tehlikeli bir tuzaktır. Pek çok tembelliğin başlangıcıdır. Uyuşukluğun kaynağıdır.

Bu tatilden sonra,

1. İlmî anlamda

2. Hizmet anlamında

3. Ekonomik anlamda

Daha rahat bir sürece girmemiz gerekmez mi? Bu da bir tatil programı gerektirmez mi?

Tatil, bizim için bir boşalma değil, bir şarj olma dönemi olmalı değil mi? Resmi programdan kurtuluş bizde rehavet değil, bir fırsata ulaşma sevinci oluşturmalıdır.

Başarısız olduğumuz dersler var…

Okuyacağımız kitaplar var…

Ailemizin geçimine katkı için yapabileceğimiz işler var…

“Tatildeyim…”sözü  “Yapacağım çok iş var…” sözü ile tamamlanmalı.

Okulda yoklama sorunu yoksa ve okul sadece bir boşluk anlamına geliyorsa okula gitmeyin, her gününüzü değerlendirmeye bakın…

Bir gezi programı düzenleyecekseniz gezeceğiniz çok yer var, onu başka bir yazıya bırakalım.

Tatilinizin dolu dolu geçmesi dileğiyle Allah (cc)’ emanet olunuz.