Yıldız, engelli olmalarının karşılarına bir engel olarak çıkarılmadığı, hak ve adaletin adil olarak uygulandığı bir çalışma yaşamı istediklerini söyledi.

Yıldız, engelliler olarak, engelsiz bir dünya istediklerini ve engelsiz bir hayat için herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.

“Toplumumuz ve sorumluluk sahibi yetkililerimiz, yaşadığımız dünyada engellileri, engelleri ile değil, önce herkes gibi insan oldukları için ve sahip oldukları yetenekleri ve birikimleri ile değerlendirmesi gerekiyor.” diyen Yıldız, “Bu taleplerin karşılık bulacağı bir dünyanın artık hayal olmaması gerekiyor. Çalışma hayatında engelli çalışanların iyi anlaşılması, doğru işe yerleştirilmesi, geliştirilmesi ve yönetici vasfını kazanması için yeterli fırsatların verilmediği, birlikte yaşadığımız dünyada, engellilere saygı duyulması ve önem verilmesi elzemdir. Bu hususların karşılık bulması için gerekli adımların atılmasının takipçisi olacağımızın bilinmesini de isteriz.” dedi.

“Ekonomik anlamda engellinin gelirine değil giderine bakılmalıdır”

En büyük engelin sevgisizlik olduğunun altını çizen Yıldız, “Saygı, sevgiye bir adım atmak için eğitimin ilk aşamasından itibaren engellere ve engellilere yönelik doğru adımlar atılmalıdır. Çalışma hayatına geldiğimizde, çalışma hayatının içerisinde bulunan engelli kamu çalışanlarımızın ekonomik ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, bu alanda gerekli düzenlemelerin yapılması engelli çalışanlarımıza daha iyi ve kaliteli hizmet sunmasına olanak sağlayacaktır. Ekonomik anlamda engellinin gelirine değil giderine bakılarak değerlendirme yapılması daha doğru olacaktır. Ayrıca hükümetin gündeminde olan 3600 ek gösterge çalışmasına engelli kamu çalışanlarının da dâhil edilmesi en büyük talep ve arzumuzdur.” diye konuştu.

“Kariyer engeline bir son verilmelidir”

Yıldız, engellilerin işe yerleştirilmesinin önemli olduğu kadar kariyer ilerlemesinin de buna çok uygun yapılmasının bir o kadar önemli olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Bugün ülkemizde bürokrasiye baktığımızda üst düzey yönetici engellinin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu görüyoruz. Artık engelimizin bir engel olarak algılanmasından vazgeçilip kariyer engeline bir son verilmelidir. Engelimizin karşımıza bir engel olarak çıkarılmadığı hak ve adaletin adil olarak uygulandığı bir çalışma yaşamı istiyoruz. Bu bağlamda başta engelli çalışanlarımızın atamaları yapılırken engelinin bu işe uygun olup olmadığı, yapıp yapamayacağı araştırılmamaktadır. Dolayısıyla ataması yapılan engelli çalışanlar işe başladıktan sonra idarecisi ile karşı karşıya gelmekte, engeline uygun olmayan işler talep edilmekte, bu tarz işler talep edildiğinde de ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. Ayrıca hali hazırda çalışma hayatında, çalışma sahasında yaşanan sorunların, sıkıntıların giderilmesi ve engellinin yaşamını kolaylaştıracak yasal düzenlemeler için de son toplu sözleşme görüşmelerinde masada olan taleplerimizin sonuna kadar takipçisi olmaya devam edeceğimizin bilinmesini de isteriz.”

Yıldız, Memur-Sen Engelliler Komisyonu’nun taleplerini ise maddeler halinde şu şekilde sıraladı:

"-Kamuda Hizmetli kadrosunda çalışan engellilerin mevcut kadrolarının sınav yönetmeliğine tabi tutulmadan G.İ.H. kadrosuna dönüştürülmesi,

-Engeli bulunan kamu görevlilerine derece yükselmesinin 2 yılda bir yapılması, hizmet süresi en az 10 yıl olan engelli kamu görevlilerine derece ve kademe sınırlaması olmaksızın yeşil pasaport verilmesi,

-Emekliliğe hak kazanan engellinin emekli aylığı ile emeklilik ikramiyesinin hizmet süresine bakılmaksızın 25 yıl üzerinden hesaplanması,

-Engelli kamu görevlilerine bağlanacak emekli aylığının en son almakta olduğu maaşının yüzde 85’inden az olmaması,

-Engellilere hac ve umre ibadetlerinde refakatçileri ile birlikte yüzde 50 indirim sağlanması,

-Engellilerin motorlu taşıt alımlarında rakam sınırlandırılması ile birlikte KDV’nin kaldırılması,

-Engellilerin sürekli kullanmak zorunda olduğu medikal malzemelerin küçük bir kısmını SGK karşılamakta olup bu miktarın makul bir orana çekilmesi,

-Engellilere yönelik, eğitim sorunları ve çözüm önerileri, yanlış mesleki eğitim ve istihdam sistemleri, engellilik tespitlerinde erken teşhis ve genetik uzmanlığı, analizleri, özellikle mutant ve mutasyon uğrayan bireylerde kök hücre tedavisine önem verilmesi,

-Engelliler için teknolojik işlemler sadece tıp sektöründe değil diğer alanlarda da fayda sağlayacak şekilde irdelenmesi, Down sendromu ile ilgili yanlış uygulama ve ifadelerin tekrar gözden geçirilmesini ve toplumun bu konu hakkında bilinçlendirilmesini istiyoruz."(İLKHA)