Ramazan ayının fırsatta çevrilmesi için alimler tavsiyelerde bulunuyor. Bu ayın hayır ve bereketinden faydalanılması için tavsiyelerde bulunan alimler, bu ayın gündüzünde oruç, gecesinde ibadet yapılması gerektiğini belirtiyor.
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” ayetini hatırlatan Geylani, Ramazan’ın Müslümanları günahlardan, haramlardan koruyan mübarek bir ay olduğunu söyledi.
Geylani, “Elimizden geldiği kadar bu ayın kıymetini çok iyi bilelim. Kur'an-ı Kerim'in Hazreti Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesselem) indirilmeye başlandığı mübarek bir aydır. Bu ayda Kur'an okuyarak zikir yaparak sahuruyla iftarıyla teravihiyle güzel şekilde değerlendirmeye çalışalım. Peygamber Efendimiz, ‘Kim Ramazan ayının hayır ve bereketine iman eder, bu imanla bu inançla oruca niyet eder, gündüzü oruçlu, gecesini de güzel bir şekilde ihya ederse Cenab-ı Hak onun geçmiş günahlarını affeder.’ buyuruyor. Biz de elimizden geldiği kadar bu mübarek ayın her saatini, her dakikasını, her saniyesini en güzel şekilde değerlendirmeye çalışalım. Çünkü bu ayın ilk on günü rahmet, ikinci on günü mağfiret, son on günü ise, Cehennem azabından kurtuluştur. Peygamber Efendimiz, ‘Eğer siz Ramazan ayının kıymetini bilmiş olsaydınız, bütün ömrünüzü elinizi açarak Ramazan ayı olarak geçmesi için Rabbinizden dua ederdiniz.’ buyuruyor. Bizde bu inanç ve iman ile sahura kalkıp, sahurumuzu yedikten sonra, elimizi Rabbimize açarak duada bulunursak, ne mutlu bize.” dedi.
Ramazan ayını ibadetlerle geçirelim
Bu ayın insan hayatının son Ramazan’ı olacak şekilde değerlendirilmesi tavsiyesinde bulunan Geylani, şunları söyledi:
“Ramazan ayında oruçlu için 4 müstehap şey vardır. Bunlardan biri sahura kalkmaktır. Nitekim Peygamber Efendimiz, ‘Sahura kalkın, sahurda bereket vardır.’ buyuruyor. Ramazan'ın özelliği ve güzelliği sahuru, iftarı, imsaki beklemektir. İnşallah biz bunların heyecanını yaşayarak Ramazan'ı ihya edelim. Duaların en makbul olduğu seher vaktine yakın sahurumuzu yapıp, seher vaktini beklemek, o esnada ellerimizi açıp, Allah'a yalvarmak müstehaptır. Duaların en çok kabul edildiği vakittir seher vakti. Günahlarımızı hatırlayıp, gözyaşları dökebilirsek ne mutlu bizlere. Peygamber Efendimiz, ‘Bir insan günah işlediği zaman tevbe ederse nasıl o günah işlememiş gibi olur.’ buyuruyor. Yine o seher vaktinde teheccüd namazı kılıp, tevbe ve istiğfarda bulunursak, elimizden geldiği kadar o vakti zikirle teşbihle tehlil ile geçirebilirsek ne mutlu bize. Bazı kardeşlerimiz vardır gece saat bire kadar yatmıyor. Ondan sonra televizyonun o kanalından bu kanalına dolaşıyor. Sonra bir şeyler yiyip yatıyor. Artık sabah namazını kaçırıyor. Bu Ramazan’ın feyiz ve bereketinden nasıl faydalanacağız? Tabii ki sahura kalkarak namazımızı kılarak elimizi Rabbimize açıp, yalvararak faydalanacağız.”
“Son Ramazan’ımız olacak şuuruyla ihya edelim”
Son olarak Peygamber Efendimizin, “Oruçlu için iki sevinç vardır. Bunlardan biri dünyadadır, ikincisi ahirettedir.” hadisini hatırlatan Geylani, oruç tutanların mükafatının Allah’a ait olduğunu belirtti.
Geylani, “O dünyadaki nedir? İftar sofrasının başında oturmuş yemeği, ekmeği, suyu görüyor. 16-17 saattir Allah rızası için aç kalmış. Allah’ın rızasını kazanmak için son dakikayı bekliyor. O dakika geldiği zaman seviniyor. Peygamber Efendimiz, ‘Benim ümmetim cennetin muhtelif kapılarından çağrılacaklardır. Cennetin Reyyan kapısında çağrılanlar, Allah’ın oruç emrini yerine getirenlerdir.’ buyuruyor. İşte bu da ahiretteki sevincidir. Bolca Kur’an okuyalım. Demirin pas tuttuğu gibi insanın kalbide pas tutar. ‘İnsanın kalbinin pasını silen nedir Ya Resullallah? Dendiğinde Peygamber Efendimiz, ‘Kur’an-ı okumak ve ölümü hatırlamaktır.’ diye cevap veriyor. Belki bu bizim son Ramazan’ımızdır. Belki gelecek yıl Ramazan ayına kavuşmadan bu dünyadan ayrılacağız. Son Ramazan’ımız olduğu düşüncesiyle ihya edelim.” diye tavsiyelerde bulundu. (İLKHA)