Altun, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi:
"Gerek sağlık sektöründe gerekse de diğer alanlarda iyi bir sınav verdik, vermeye devam ediyoruz. Nasıl ki terörle mücadelede önemli başarılar elde etmişsek ve bu başarıları devam ettirebiliyorsak bu krizi de aynı şekilde devlet millet bütünleşmesiyle, dayanışmasıyla aşıyoruz.
Salgınla mücadelemiz süresince fiziki mesafenin temini, sağlık sisteminin ayakta kalması, temel ihtiyaç maddeleriyle ilgili üretim ve tedarik zincirlerinin aksamaması ve de kamu düzeninin korunması konularında dünyaya örnek adımlar attık.
Salgına karşı mücadelemizde başarının anahtarı, yeni hükümet sistemimizin avantajlı yönetim biçimi ve Cumhurbaşkanımızın liderliğidir.
Onun gayreti, Cumhur ittifakının desteği ve milletin onayıyla getirilen yeni sistem, bu krizde milletimizin övgüsüne yeniden mazhar olmuştur.
Bir yandan Koronavirüsle mücadele ederken, diğer yandan da salgın sonrasına yönelik hazırlıklarımız devletin her kademesinde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük bir titizlikle devam etti.
Salgınla mücadelede elde ettiğimiz başarının devamı için büyük bir gayret sarf ediyoruz.
Cumhurbaşkanımızın “Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz. İnşallah 21'inci asrı Türkiye'nin asrı haline getireceğiz” sözlerini düstur edindiğimiz ve bunun için durmaksızın çalıştığımız günlerden geçiyoruz.
Türkiye böylesine bir ivme yakalamış, salgınla mücadelede parmakla gösterilen bir başarıyı sağlamışken, maalesef yalan, hurafe ve kinden beslenen gayri milli bir muhalefet bizleri paçalarımızdan aşağıya doğru çekmeye çalışmaktadır.
Çabaları beyhudedir!
Muhalefet, demokratik siyasetin asli unsurudur.
Ülke ve kamu çıkarına hareket eden bir muhalefet başımızın tacıdır.
Ancak karşımızda, Türkiye düşmanlarıyla iş birliği yapan, terör örgütlerinden medet uman ve milletin değerleriyle kavga eden anti-demokratik bir muhalefet var!
Bu gayrı milli muhalefet şimdi de Türkiye’nin salgın sonrasında ekonomi alanında bir kriz yaşayacağı beklentisiyle ellerini ovuşturmakta, bu yönde küresel güç odaklarının ekonomi yönetimimize yönelik operasyonlarını ve hamlelerini açıkça desteklemektedir.
O zaman şu soruyu sormak kaçınılmazdır. Kimden yanasınız?
Dünyayı eşitsizlikler inşa ederek sömüren ve vahşi ekonomik düzenin temsilciliğini yapan küresel güç odaklarının hadsiz saldırılarından medet umduğunuza göre, Biz’den, Bu Ülke’den, Millet’ten, Türkiye’den yana değilsiniz!
Çok iyi biliyoruz ki, insanlık tarihinin salgın örneklerine baktığımızda erken başarı sağlayan ülkeler, salgını kontrol altına aldıktan sonra ekonomik sıçrama gerçekleştirebiliyorlar. Ekonomi yönetimimize saldırılar Türkiye’nin salgından güçlenerek çıkmasından korkuyorlar!
Ekonomimize, ekonomi yönetimimize, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak’a yönelik saldırıların arkasında ülkemizin “post-Korona” döneminde gerçekleştireceği ekonomik ve sosyo-politik sıçramayı engellemek, ülkemizi yeniden 18 yıl öncesinin bağımlılık düzenine mahkûm etmektir.
Evet, darbelerden, doğal afetlerden, terörden ve salgın hastalıklardan medet uman ancak bunların hiçbirinden bekledikleri sonucu elde edemeyen küresel ve onların güdümündeki ulusal vesayet odaklarının son umudu ekonomimizin kötü gitme ihtimali...
Kötüye değil, iyiye gideceğiz!" (İLKHA)